Aziz Mahmud HudÂyî Hazretleri gibi Yunus Emre Hazretleri gibi daha nice Allah (cc) dostu benlik duyguları ile yaptığı mucadelede galip cıkmış ve mutevazilikleri ile Hak yolundan hic ayrılmamışlardır. Peki Hak Dostları benlik duygularını nasıl yendiler? Neler yaptılar?Hak dostlarının hayatlarında, benlik duygusunun bertarÂf edilmesinin sayısız misÂli vardır:

AZİZ MAHMUD HUDÂYÎ HAZRETLERİ

Aziz Mahmud HudÂyî Hazretleri, mÂnevî yola intisÂbının başında Bursa Kadısı idi. İlmin ve makamın debdebesi icindeydi. Kapısına vardığı UftÂde Hazretleri; makamının verdiği şohret ve enÂniyetten temizlemek icin, onu, sırmalı kaftanıyla carşılarda ciğer satmakla vazifelendirdi. Ona dergÂhın helÂlarını temizlettirdi.

Eğer Kadı Mahmud;

“Ben cok yuksek bir ilim adamıyım, buyuk bir makam sahibiyim! Bu hizmetlere tenezzul etmem!” deseydi, enÂniyetin kurbanı olsaydı, Aziz Mahmud HudÂyî olamazdı. Bu sebeple o; benliği geride bıraktı, hicliği idrÂk etti ve mÂnen cok ulvî mertebelere yukseldi.

HÂLİD-İ BAĞDÂDÎ HAZRETLERİ

Genc yaşta ulaştığı ilmî derecesiyle, «Guneşler Guneşi» nÂmıyla anılan HÂlid-i BağdÂdî de benzer bir imtihandan gecti. MÂnevî bir işaretle yoneldiği ve bir senelik uzun bir seyahat ile ulaştığı Delhi ’de, ustÂdı Abdullah Dehlevî Hazretleri; Hazret-i HÂlid ile hic alÂkadar olmadan, ona gururu ayaklar altına aldıracak hizmetler yaptırdı. O da nefsinin itirazlarına aldırmadan aylarca hizmete devam etti. Benliğini hizmetle eritti. İmtihanı aşınca; ustÂdı, onu mÂnevî eğitime aldı ve altı ayın sonunda memleketine irşÃ‚da gonderirken, şehrin dışına kadar yaya olarak uğurladı.

YÛNUS EMRE HAZRETLERİ

MÂn sultanlarının kıssaları, enÂniyetten kurtulma hamlesinde dÂim birbirine benzer. Taptuk Emre dergÂhında, Yûnus Emre Hazretleri ’nin yaşadıkları da enÂniyetin bertarÂf edilmesine bir başka misaldir:

Yûnus Emre Hazretleri; Taptuk dergÂhına samimiyetle murid oldu. O kapıda senelerce dergÂha odun getirme vazifesini deruhte etti. Hic yuksunmeden yaptığı bu hizmette; «Bu dergÂha odunun dahî eğrisi giremez!» inceliği icerisinde, kalem gibi odunlar getirirdi.

Yûnus Emre, bir anlık gafletle bir gun dergÂhı terk etti. Sonra bin pişman olarak tekrar o kapıya geldi ve başını Taptuk Hazretleri ’nin eşiğine koydu. Eşik imtihanından gecince, ustÂdının; «Bizim Yûnus» diyerek husn-i kabul gostermesiyle, yeniden mÂnevî yolculuğuna donebildi.

Sonunda benlikten tamamen kurtulan gonlu, mÂn ummÂnı oldu. Dili cozuldu. O gonulden dokulen hakikat incileri; yedi asırdır, hidÂyet nurları sacmakta…

Onlar da benlikten kurtulma imtihanında zorlandılar. Fakat AllÂh ’ın izniyle, nefsin ustesinden geldiler. Yenilseler idi; ulaştıkları mÂrifetullah seviyesine ulaşamayıp, tarihin akışı icinde yok olacaklardı.

BAHÂEDDİN NAKŞİBEND -KUDDİSE SİRRUHÛ- HAZRETLERİ

BahÂeddin Nakşibend -kuddise sirruhû- Hazretleri de intisÂbının ilk yıllarında, gurur ve kibrin zıddı olan «hiclik» hÂline ulaşmak icin ustÂdı Emir KulÂl Hazretleri ’nin işaretiyle;

Yıllarca yaralı hayvanlara,
Yıllarca hasta ve muzdarip insanlara hizmet etmiş,
Yıllarca da insanların gececeği yolları temizleyerek senelerce kÂbına varılmaz bir hizmet hayatı yaşamıştır. Kendisi de; mÂneviyat yolunda katettiği merhalelere, ancak hicliği tÂlim ettiren bu hizmetler sayesinde eriştiğini ifade etmiştir.
Necip FÂzıl o Hak dostlarının hiclik hÂlini şu mısralarla anlatır:

O erler ki, gonul fezÂsındalar,
Toprakta surunme ezÂsındalar…
Yıldızları tesbih tesbih ceker de,
Namazda arka saf hizÂsındalar…

Yani;

Hak dostları, gonulleri itibarıyla muthiş bir aşk ile ilk safta ne ulvî mesafeler alırken, nefisleri itibarıyla ise dÂim en arka safın hicliği icinde yaşarlar.

Bu husustaki misaller saymakla bitmez.

Demek ki;

ÎmÂnın kemÂline varmak isteyen, mÂneviyat yolunda mesafe almayı arzu eden sÂlikin; bu yolda en başta, enÂniyeti, yani benliğindeki gurur ve kibri bertarÂf etmesi zarûrîdir. Gurur ve kibirle Hak yolculuğu mumkun değildir!

Zira kibir ve gurur, CenÂb-ı Hakk ’ın Kibriy sıfatına ortak olmaya kalkışmaktır. Tevhîdin ise şirke ve ortağa tahammulu yoktur. Bu yuzden kibrin ve gururun yeri, ancak cehennemdir. Cunku o, ateşle temizlenir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Mayıs Sayı: 147
İslam ve İhsan