
CenÂb-ı Hak mu'minleri, en fecî hastalık olan Hak ’tan gÂfil kalmaktan sakındırır, kullarına yakınlığını ve her an onlarla beraber olduğunu buyurur.RivÂyete gore Hz. Îs (a.s.) teninde alacalar bulunan ve iki şakağı da cokmuş, hasta bir şahsa rastladı. O şahıs, uzerindeki hastalıklardan Âdeta habersiz bir hÂlde kendi kendine:
“–Y Rabbî! Sana sonsuz hamd u senÂlar olsun ki, insanların pek coğunu muptel kıldığın dertten beni halÂs eyledin!..” diyordu.
Îs (a.s.) muhÂtabının idrÂk seviyesini anlamak ve mÂnevî kemÂlini yoklamak maksadıyla ona:
“–Ey kişi! AllÂh ’ın seni halÂs eylediği hangi dert var ki?!.” dedi.
Hasta şoyle cevap verdi:
“–Ey RûhullÂh! En fecî hastalık ve belÂ, kalbin Hak ’tan gÂfil ve mahrum olmasıdır. Şukurler olsun ki ben CenÂb-ı Hak ile beraber olmanın zevk, lezzet ve fuyûzÂtı icindeyim. Sanki vucûdumdaki hastalıklardan haberim bile yok...”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan