
Kur ’Ân-ı Kerîm ’de İblis ’in Hazret-i Âdem -aleyhisselÂm- ’a secde etmemesi, bir cok yerde tekrar edilir. Ancak bu tekrarların her birinde, İblis ’in secde etmemesinin farklı sebepleri anlatılır, buna bağlı olarak onun hîle ve tuzaklarından birine dikkat cekilir.
 ’rÂf Sûresinin 11 ve 12. Âyetlerinde,
daha once melekler arasında bulunan ve bir cok nimete kavuşan şeytanın, bu nimetlere şukredeceği yerde nankorluk ettiği, bunu bir ustunluk ittihaz ederek ilÂhî emre karşı cıktığı ve bu sebeple Âdem ’e secde etmediği anlatılır.
TÂha Sûresinin 116. Âyetinde,
Âdem -aleyhisselÂm- ve Havva vÂlidemize duşman olan şeytanın, mu ’minlerin de duşmanı olduğu, Hazret-i Âdem ’in şeytana uyması sonucunda cennet ve icindeki nimetlerden mahrum kalarak sıkıntı, ızdırap ve meşakkat yurdu olan dunyaya gonderildiği anlatılır. Aynı şekilde dunya hayÂtında şeytana uyanların da bir cok sıkıntı ızdırap ve pişmanlıklarla karşılaşacağına ve aynı hataya duşmemesi icin Âdemoğluna bir tenbih vardır.
İsr Sûresinin 61. Âyetinde,
Şeytanın Âdem ’e secde etmekle imtihan edilmesi hÂdisesinde, onun kufur ve azgınlığının arttığına dikkat cekilmiştir. Cunku şeytanın CenÂb-ı Hakk ’a meydan okuyarak isyan ve kufrunde inat etmesi, ona tevbe kapısının kapanmasına sebep olmuştur. HÂlbuki Âdem aleyhisselÂm ’ın, cennetten tard edildikten sonra işlediği gunahı kendisine isnÂd edip hemen tevbe kapısına yonelmesi, onun bağışlanmasına neden olmuştu.
Kehf Sûresinin 50. Âyetinde,
Allah TeÂlÂ, insanların onune iki tercih koymaktadır. Bunlardan biri Rabbine itaat eden meleklerin, diğeri de Rabbine isyan eden ve cinlerden bir varlık olan şeytan ile onun zurriyetinden gelenlerin yoludur. CenÂb-ı Hak ise bizden, dostun yoluyla duşmanın yolu arasında bir ayırım yaparak dostun yolunu tercih etmemizi istemektedir.
Bakara Suresinin 34. Âyetinde
Şeytanın gururlanıp her şeyi hakkıyla bilen Allah TeÂl ’nın ilmini hice sayarak inat, cehÂlet ve inkÂr bataklığına duştuğu anlatılmaktadır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi -1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan