
Zulme ve haksızlığa karşı birlik olmak, mazlumun hakkını savunmak, şerre karşı tek yurek olmak, sadece mazluma değil, tum insanlığa ve hatta tum varlığa iyilik etmek demektir. Zira zulmun cezası sadece zulmedene ulaşmaz, umumi olur.ResûlullÂh (sallallÂhu aleyhi ve sellem) ’ın cÂhiliye devrinde tasvip edip katıldığı tek cemiyet, “Hılfu ’l-fudûl”dur.[1]
Cunku bu bir adÂlet cemiyeti idi. Zulum ve haksızlığa mÂnî olmak, yolda kalmışa ve muhtÂca yardım etmek icin tesis edilmişti. İlk defÂ, zor durumda kalan ve alacağını tahsil edemeyen yabancı bir tuccarın hakkını savunmak maksadıyla kurulmuş ve bu minvÂl uzere hizmetine devÂm etmişti.
Peygamber Efendimiz (sallallÂhu aleyhi ve sellem), bu cemiyet hakkında nubuvvetten sonra şoyle buyurdular:
“Abdullah İbn Cud ’Ân ’ın evinde amcalarımla birlikte, Hılfu ’l-Fudûl ’de hazır bulun­dum. O meclisten o kadar memnun oldum ki, ona karşılık bana kızıl develer (yÂni en kıymetli duny metÂı) verilse, o kadar sevinmezdim. O anlaşmaya şimdi de cağrılsam, yine icÂbet ede­rim.”[2]
Zulme ve haksızlığa karşı birlik olmak, mazlumun hakkını savunmak, şerre karşı tek yurek olmak, sadece mazluma değil, tum insanlığa ve hatta tum varlığa iyilik etmek demektir. Zira zulmun cezası sadece zulmedene ulaşmaz, umumi olur. Âyet-i kerimede şoyle buyrulur:
“Bir de oyle bir fitneden sakının ki o, icinizden yalınız zulmedenlere catmaz (umumi olur). Hem bilin ki Allah, şubhesiz azabı cetin olandır.” (EnfÂl 8/25)
Oyleyse mu ’min insan, iyilik ve takvÂda yardımlaşmak, zulme ve zÂlime dur diyebilmek adına kurulan gonullu teşekkullerin bir şekilde icinde ya da yanında olmak gibi bir fazîletten kendini mahrum bırakmamalıdır.
[1] “Faziletlilerin Yemini” anlamına gelen “Hılfu ’l-fudûl”, mazlumları korumak icin bir araya gelip bu uğurda yeminleşen kimselerden oluşan bir gonullu teşekkulu ifade eder.
[2] İbn-i Kesîr, el-BidÂye, II, 295; Ahmed, I, 190, 193.
Kaynak: Adem Ergul, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan