
Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet ’in melek inancı hakkındaki farklılıkları nelerdir?İslÂm ’ın melek tasavvuru, yahudi ve hıristiyanların melek tasavvurundan kısmen farklıdır. İslam ’ın melek inancında melekler Allah ’a mutlak itaat eden, isyan etme ozelliği olmayan varlıklar iken; yahudi ve hıristiyanlarda Allah ’a karşı gelme ozelliği olan ve serbest irade sahibi olan varlıklardır. Nitekim onlara gore şeytan, Allah ’a asi olan bir melektir. İslam ’da ise şeytan, ateşten yaratılmıştır ve cin taifesindendir. Şeytan, Allah ’a isyan etmeden once meleklerle birlikte Allah ’a kulluk ediyordu. Sonra Adem ’in yaratılışını kıskanarak ilahi emre karşı gelmiş ve ebedi olarak Allah ’ın lanetine uğramiştir.
A-YAHUDİLİKTE MELEK İNANCI Yahudiliğe gore melekler, Tanrı tarafından ateşten yaratılmış ve tanrının emrinde bulunan manevi varlıklardır. En buyuk melekler, Mikail, Cebrail, Uriyel ve Rafael ’dir (İsrafil). Mikail, yahudileri korumak ve goğu idere etmekle gorevlidir. Cebrail, vahiy taşıyıcısı ve ateşin koruyucusudur. Uriyel havanın ve yıldızların reisidir. Rafael de mucizevi bir hekimdir. Yine Kerubim adlı bir melek elinde ateşli bir kılıcla cennetin kapıcılığını yapar. Serafim de buyuk meleklerden kabul edilir. İnsanların canını alan da olum meleği denen bir melektir.
Bir kısım melekler tanrının emri altında bulunup ona hizmet ederler. Yahudilikte melekler kanatlı insanlar şeklinde tasavvur edilmiştir. Bu duşuncenin yunanlılardan yahudilere gectiği sanılmaktadır.
Melekler Tanrı Yehova ’nın emirlerine mutlak itaat ederler. Mesela Tanrının emrini yerine getirmek icin bir melek 70.000 insanı veba hastalığı ile yok etmiş, başka bir melek Asur karargahında bir gecede 185.000 insanı oldurmuştur.[1]
Sonraki donemlerde dualizmin tesiri ile olum meleği şeytanın farklı bir tezahuru olarak kabul edilmiş ve şeytan kotu meleklerin reisi olarak telakki edilmiştir. Yahuddilikte ozellikle Kabbala mistisizminde butun kotuluklerin şeytanî kuvvetler tarafından yapıldığına inanılmaktadır.
Yahudilikte cinler, Tanrının gazabına uğramış melekler olarak kabul edilmiştir. Yahudi mistisizmi olan Kabbala inancına gore cinler ve olulerin ruhları, canlılara girebilir, onları hukmu altına alabilir ve delirtebilirler.[2]
B-HIRİSTİYANLIKTA MELEK İNANCI Hıristiyan mezheplerinden Katolik ve Ortodokslara gore meleklere iman, inanc esaslarından kabul edilirken, protestanlara gore kabul edilmez. Hıristiyanlarda melek, tanrının emirlerini mutlaka uygulayan, Tanrı tarafından serbest irade ile donatılmış bulunan bedensiz ruhlardan ibarettir. Melekler zaman ve mekan ustu varlıklardır. Hıristiyanlıkta meleklerin mahiyet itibarı ile ateş ve dumandan yaratıldığından soz edilir.
Şeytan ve cinler (demon) ise tanrının gazabına uğramış kotu ruhlardır. Bunlara asi melekler de denilmiştir.[3]
C-YAHUDİLİK VE HIRİSTİYANLIKTAKİ MELEK İNANCININ İSLÂM AKÎDESİ ACISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ İslÂm akîdesinin esaslarından birini de meleklere iman oluşturur. Cunku Yuce Allah, peygamberlerine vahyi melekler aracılığı ile gondermiştir. Meleklere iman etmemek demek, peygamberleri ve onların tebliğlerini reddetmek demektir. Cunku peygamberlerin tebliğ ettiği vahiyleri getiren ancak meleklerdir. Yuce Allah “Kim Allah ’ı, O ’nun meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gununu inkar ederse kesin ve mutlak olarak sapıtmıştır.”[4] buyurur.
Hz. Peygamber devrinde Fedek kasabasının yahudi hahamlarından Abdullah b. Suriye, Peygamber Efendimiz ’le munakaşa etmiş, Peygamberimize vahyi kimin getirdiğini sormuş, Peygamberimiz de Cebaril ’in getirdiğini soyleyince haham “Cebrail bizim duşmanımızdır. Vahyi başkası getirseydi sana iman ederdik.” demiştir.[5]
Bu olay uzerine şu Âyetler indirilmiştir “De ki: Cebrail ’e kim duşmanlık ederse şunu iyi bilsin ki Allah ’ın izniyle Kur ’an ’ı senin kalbine indiren odur”. “Kim Allah ’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail ’e ve Mikail ’e duşmanlık ederse bilsin ki Allah da inkarcı kafirlerin duşmanıdır.”[6]
İslÂm inancına gore melekler nurdan yaratılmışlardır. Gozle gorunmezler. Ancak Allah ’ın musadesi ile farklı şekillere burunup gorunebilirler. Onlar, kendi arzularına gore hareket etmezler. Allah ’ın emirlerine mutlak olarak itaat ederler. Yemezler, icmezler, evlenip coluk cocuk sahibi olmazlar. Yorulma ve usanma gibi ozellikleri yoktur.
Melekler vahiy getirir, mu ’minlere hayırlı işlerde yardım eder, doğru yolu gosterirler. Muminlerin affedilmesi icin dua ederler. İnsanların iyi ve kotu işlerini kayda gecirirler.
İslÂm inancına gore Yuce Allah, melekleri farklı şekillerde gorevlendirmiştir. Bunlardan Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail ’e buyuk melekler denir. Cebrail, peygamberlere vahiy getirir. Mikail, tabiat hadiselerini takip ve deruhte eder. İsrafil, kıyametin kopuşunu ilan etmek icin sura ufurmekle gorevlidir. Azrail ise, eceli gelen insanların ruhlarını teslim alır.
Bunların dışında insanları koruyan “hafaza” melekleri ve insanların butun yaptıklarını kaydeden “kiramen katibin” melekleri, kabirde sual soracak “munker ve nekir” melekleri bulunmaktadır. İslÂm ’a gore meleklere uluhiyet isnadı Allah ’a şirk koşmak sayılır. Yine meleklerin Allah ’ın kızı veya oğulları olarak vasıflandırılmaları İslÂm ’a aykırıdır.
İslÂm ’ın melek tasavvuru, yahudi ve hıristiyanların melek tasavvurundan kısmen farklıdır. İslam ’ın melek inancında melekler Allah ’a mutlak itaat eden, isyan etme ozelliği olmayan varlıklar iken; yahudi ve hıristiyanlarda Allah ’a karşı gelme ozelliği olan ve serbest irade sahibi olan varlıklardır. Nitekim onlara gore şeytan, Allah ’a asi olan bir melektir. İslam ’da ise şeytan, ateşten yaratılmıştır ve cin taifesindendir. Şeytan, Allah ’a isyan etmeden once meleklerle birlikte Allah ’a kulluk ediyordu. Sonra Adem ’in yaratılışını kıskanarak ilahi emre karşı gelmiş ve ebedi olarak Allah ’ın lanetine uğramiştir.
İslam dinine gore melekler insanlar icin bir masumiyet orneği sayılır. İnsan, ruhi yonunu geliştirerek, ahlakını olgunlaştırarak ve gunahlardan arınarak melekleşmeyi gaye edinebilir.
İnsan bazı sucları kendisini kimsenin gormediğini duşunerek işler. Dolayısıyle meleklerin varlığı gunah işlememe konusunda caydırıcı bir role sahiptir. İnsan meleklere inanmak suretiyle kotuluklerden uzaklaşır ve iyiliklere yonelir. Yuce Allah şoyle buyurur: “İnsanın sağında ve solunda oturan iki yazıcı melek onun yapıp ettiklerini kaydetmektedir. İnsan hicbir soz soylemez ki yanında kendisini gozetleyen ve dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.”[7]
İslam ’a gore cinler de Allah ’a kulluk etmek icin yaratılmışlardır. Onların da iclerinde iyileri-kotuleri, mumin ve kafir olanları vardır. Allah, onları da ateşten yaratmıştır. Onlar da Kıyamet gununde insanlar gibi yaptıklarından hesap vereceklerdir. Hepsi de Allah ’ın denetimi altındadırlar, O ’nun izni olmadıkca hicbir şey yapamazlar. Yuce Allah, onlara karar ve davranışlarında belli olcude serbest irade vermiştir. Dolayısıyla onlar da imtihana tabi varlıklardır.
Kaynak: Dr. Erdoğan Baş, Salih İnci, Ana Hatlarıyla Yahudilik Hıristiyanlık ve İslÂm, Erkam Yayınları
Dipnotlar:
[1] II. Krallar, 19/35; II. Samuel, 24/15.
[2] Ali Erbaş, Melekler Alemi, İstanbul, 1998, s. 65 vd.
[3] Ekrem Sarıkcıoğlu, Dinler Tarihi, s. 230, 291; Ali Erbaş, Melekler Alemi, s. 132.
[4] Nisa, 4/136.
[5] İbn Kesir, Tefsir, I, 133 vd.
[6] Bakara, 2/97-98.
[7] Kaf, 50/17-18.
İslam ve İhsan