Celebi Mehmed, butun varlığıyla tebaasına hizmet eden bir sultandı. Onları huzursuz edecek hususları bertaraf eder, cemiyette sukûnetin te­mini icin mustesn bir gayret sarf ederdi.Bu olcusu istikÂmetinde İzmir ’deki Rodos şovalyelerinin mustahkem kulelerini, halkın mÂruz kaldığı zulum ve bunun neticesi ayyuka cıkan şikÂyetler dolayısıyla bir gecede yıktırdı. Bunun uzerine şovalyelerin ustÂd-ı Âzamı Sul­tÂn ’a gelip bu hareketin Avrupa devletleri ve Papa ile harbe sebep sayılabileceğini soyleyerek PÂdişÃ‚h ’a geri adım attırmak istedi.

Sultan Celebi Mehmed ise, gÂyet vakur bir şekilde şu siyÂsî cevabı verdi:

“Ben muslumanlar kadar hris­ti­yanları da pederÂne himÂye etmek isterim. Ancak şer ve fesat kazanı hÂline gelmiş bulunan İzmir kulelerini yıktırmam zarûrî idi. Cunku herkesin hakkını tevzî ederek, tebaamın ve ahÂlîmin huzur ve sukûnu yolunda benden bekleneni yerine getirmem iktiz etmektedir. Sizler, benden -butun haclıların karşıma cıkacağını bilsem de- adÂlete mugÂyir bir iş yapmamı asl beklemeyin!..”OSMANLI'YI YIKACAK İSYAN

Devrinde yaşanan en onemli gÂilelerden biri de, Şeyh Bedreddîn[1] isyÂnıdır.

Şeyh Bedreddîn ’in en buyuk hedefi, Osmanlı ’yı yıkmaktı. Mûs Cele­­bi ’­nin bilmeden onu kadılığa getirmesi, nufûzunu epey artırmış bu­lun­duğundan, etrafına hayli taraftar topladı ve Celebi Meh­med ’e karşı geniş capta bir isyan başlattı. Ancak, fetret devrinden yılmış bulunup huzur ve sukûna ihtiyÂcı olan ahÂlînin de yardımıyla isyan kısa zamanda bastırıldı.

Şeyh Bedreddîn yakalandı ve ulemÂdan teşekkul eden bir hey ’et onunde muhÂkeme edildi. CezÂsı kendisine tÂyin ve tasdîk ettirildi ve Heratlı buyuk Âlim MevlÂn Haydar ’ın fetvÂsı ile Serez carşısında asılarak îdÂm edildi.



[1] Şeyh unvanlı bu zÂt, aslında İslÂm ’da “ibÂhacı” denilen ve kadınları ve malları muşterek kabûl eden ve bugunku tÂbirle komunizm denen bÂtıl fikirlerin savunucusu olan bir şahsiyettir. Fetret devrinin bulanık havasında gelişme şansını elde etmiş ve başına buyuk bir guruh toplamıştır. Bunlar arasında halefi durumunda ve isyanın liderliğini yuruten Torlak KemÂl lÂkaplı ve yahûdî asıllı şahsiyet, şÃ‚yÂn-ı dikkattir. Bedreddîn, bu bÂtınî dÂvÂnın nazariyyesini; Torlak KemÂl de, aksiyonunu temsîl etmiş ve devleti bir hayli uğraştırmışlardır. Şeyh Bedreddîn, daha once Rumeli ’de Serez yakınlarında Simavna kadılığı yapmış olan bir zÂtın oğludur. Bundan dolayıdır ki, Bedreddîn-i SimÂvî olarak meşhur olmuştur. Komunizm istikÂmetindeki duşuncelerinden dolayı Nazım Hikmet ’in dikkatini cekip, kac asır sonra Nazım ’ın, onun mucÂdelesini “Şeyh Bedreddîn DestÂnı” adıyla yeniden kaleme alması da, bu şahsiyetin fikrî yapısını acıkca ortaya koymaktadır.

Kaynak: Osmanlı, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan