Hac ibadeti kac ceşittir? İslam ’da hac ceşitleri ve farkları.Hac; farz, vÂcip ve sunnet olmak uzere uc kısma ayrılır. Gerekli şartlara sahip olan her muslumanın omrunde bir defa haccetmesi farzdır. Yukumlu olmadığı halde hac yapmayı adayan kimsenin bu adağını yerine getirmesi vÂciptir. Yine, diğer nÂfile ibadetlerde olduğu gibi, başlanmışken bozulan nÂfile bir haccı kaza etmek de vÂciptir. Farz haccı yapmış olan kimsenin, birden fazla yapacağı haclarla, henuz yukumlu olmayan cocuğun yapacağı hac nÂfile sayılır. Umre ise, hac ayları dışında da yapılabilen sunnet bir ibÂdettir. Gerek farz, gerek vÂcip, sunnet veya nÂfile hac yapılış bicimine gore uce ayrılır. İfrÂd, temettu ’ ve kıran haccı.
HACCIN CEŞİTLERİ Hac ve umre, her biri tek başına yapılabildiği gibi, aynı yılın hac ayları icinde, ikisi birbirine bağlı olarak da yapılabilir. Buna gore, hac aylarında, hacdan once umre yapılıp yapılmaması, yapılırsa, bunun tek ihramla mı yoksa ayrı ihramlarla mı yapılması durumuna gore hac aşağıdaki şekilde uce ayrılır.
1. İfrad Haccı: İfrad haccı umresiz olarak yapılan hacca denir. Sadece hac ibadeti yapıldığı icin bu adı almıştır. Hac ayları icinde, hacdan once umre yapmayıp, hac niyetiyle ihrama giren ve sadece haccı eda edenler, ifrad haccı yapmış olurlar. İster mîkÂt sınırı icinde, ister dışında otursun, herkes ifrad haccı yapabilir. Bu haccı yapan, bayramın ilk gunu Akabe cemresine taş atıncaya kadar ihrÂmda kalır. Bundan sonra tıraş olarak veya saclarını kısaltarak ihramdan cıkabilir. İfrad haccında, haccın gerektirdiği şukur kurbanı kesilmesi şart değildir. Ancak isteyenler nafile olarak sevabı icin kurban kesebilirler. İfrad haccında, hacdan once umre yapılmaz. İhrama girerken yalnız hac yapmaya niyet edilir ve bayramın birinci gunu tıraş oluncaya kadar ihramdan cıkılmaz. İfrad haccı yapanların Mekke ’ye geldiklerinde ilk yapacakları tavaf, “kudum tavafı” dır. Mekkeli ve Mekkeli hukmunde olanlar yalnız ifrad haccı yaparlar. Temettu veya kıran haccı yaparlarsa kotu bir iş yapmış olurlar.
Kur ’an ’da haccın farz olduğunu bildiren, “Oraya gitmeye gucu yeten herkesin o evi haccetmesi, Allah ’ın insanlar uzerinde bir hakkıdır.” [1] Âyeti oncelikle ifrad haccını icine alır. Hz. Peygamber ’in Veda haccında yalnız ifrad haccına niyet ettiği Hz. Âişe ve İbn Omer gibi sahÂbîlerden nakledilmişse de,[2] O ’nun temettu ’ veya kıran haccı yaptığına dair de guclu rivÂyetler vardır.[3]
2. Temettu Haccı: Hac aylarında once umre icin ihrama girip, umreyi tamamladıktan sonra, aynı yılın hac aylarında hac icin yeniden ihrÂma girerek yapılan hacca “temettu ’ haccı” denir. Burada umre ve hac ayrı ihrÂmla if edilmektedir.
Temettu haccı yapacak olan kimse, mîkÂtta umre niyetiyle ihrÂma girer. Mekke ’ye ulaşınca tavaf ve sa ’y yapar, tıraş olur veya saclarını kısaltır. Boylece umreyi tamamlayıp ihrÂmdan cıkar. Normal elbiselerini giyer, ihrÂmlı olmayanlara mubah olan şeylerden yararlanır. Sonra Zilhicce ’nin sekizinci gunu, Harem bolgesinde bulunduğu yerden, hacca niyet ederek ihrÂma girer ve hac amellerini tamamlar. Bir haccın temettu ’ haccı sayılması icin, umre ile haccın aynı hac mevsimi icinde yapılması gereklidir. Hac mevsiminden once umre yapıp, sonra hac mevsiminde hac yapmak, temettu ’ haccı olmadığı gibi, bir yıl umre, sonraki yıl hac yapmakla da temettu ’ meydana gelmez.
MîkÂtlerin dışında kalan belde ve ulkelerden gelen hacılar (ÂfÂkîler), uzun sure ihrÂmda kalmamak icin, daha cok temettu ’ haccını tercih ederler. Burada umre ile haccı, aynı hac mevsiminde yapmaya muvaffak kıldığından dolayı, Allah TeÂl icin bir şukur kurbanı kesilir. Bu kurban, Akabe cemresi atıldıktan sonra, tıraştan veya sacları kısaltmazdan once, kurban bayramı gunlerinden birinde kesilir. Kurban kesmeye gucu yetmeyen kimse, hac sırasında bayramdan once uc, bayram gunleri cıktıktan veya kendi beldesine dondukten sonra yedi olmak uzere toplam on gun oruc tutar.
Allah TeÂl şoyle buyurur: “Guvene kavuştuğunuz zaman hac zamanına kadar umre ile yararlanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser; kurbanı bulamayan, uc gun hacda, yedi gun de donduğunuz zaman olmak uzere tam on gun oruc tutar. Bu, ailesi Mescid -i Haram civarında oturmayanlar icindir.” [4]
Abdullah İbn Abbas, Veda haccındaki temettu ’ haccı uygulamasını şoyle anlatır: “Veda haccında, MuhÂcirler, Ensar ve Nebî (s.a. s) ’in eşleri niyet edip telbiye getirdik. Mekke ’ye gelince, Rasûlullah (s.a.s), yanında hedy kurbanı getirmeyenlerin, hacla umre ihramını ayırmalarını istedi. Biz Beytullah ’ı, Saf ile Merve ’yi tavaf ettikten sonra (ihramdan cıkarak) eşlerimizin yanına gittik ve normal elbiselerimizi giydik. Cunku yanında hedy kurbanı getirenler, bu kurban (bayram gunu kesilip) yerine ulaşıncaya kadar,[5] ihramdan cıkamayacaktı. Sonra Nebî (s.a.s) Terviye gunu akşamı hac icin niyet edip telbiye getirmemizi emretti. Biz hac menÂsikini bitirince, Beytullah ’ı, Saf ve Merve ’yi tavaf ettik, haccımız tamam oldu ve uzerimize hedy kurbanı vÂcip oldu.” İbn Abbas, bundan sonra yukarıdaki Âyeti okumuş ve aynı yıl icinde, hac ve umreyi birleştirmekten dolayı bir kurban gerektiğini soylemiştir..” [6]
3. Kıran Haccı: Kıran haccı, aynı yılın hac ayları icinde umre ve haccı tek ihramla birleştirerek yapılan hactır. Burada umre ve hac tek ihramla yapıldığı icin “birleştirmeli hac” anlamında bu ad verilmiştir. Kişi, “umreye ve hacca” diye niyet ederek, umre ile haccı birlikte yapmak uzere ihrÂma girer; umreyi tamamlar, ihrÂmdan cıkmaz; ihrÂmın gereklerine riÂyet ederek hac fiillerine başlar, kudum tavafını yapar, Arafat ’ta durur, bayramın birinci gunu Akabe cemresini attıktan sonra kurbanını kesip tıraş olur, ihrÂmdan cıkar.
Temettu ’ veya kırÂn haccı yapanların şukur kurbanı kesmesi vÂciptir. İfrÂd haccı yapanın boyle bir yukumluluğu yoktur, dilerse nÂfile kurban kesebilir. KırÂn haccında da şukur kurbanı kesemeyen kimse, bayramdan once uc gun, evine dondukten sonra yedi gun olmak uzere, on gun oruc tutar. Yukarıdaki Âyet, temettu ’ ve kıran haclarından her ikisi icin de delildir.
Hz. Âişe (r. anhÂ), Ved haccında Hz. Peygamber ’in ve sahÂbenin yaptığı haccın ceşidiyle ilgili olarak şoyle demiştir: “Biz, Veda haccı yılında Rasûlullah (s.a.s) ile birlikte cıktık. Kimimiz umre, kimimiz hacla birlikte umre, kimimiz de yalnız hac icin niyet ederek telbiye getirdik. Allah ’ın Rasûlu de yalnız hac icin telbiye getirmişti. Yalnız hac icin niyet edip telbiye getirenler veya hacla umreyi birleştirenler, kurban bayramı gunune kadar ihramdan cıkmadılar.” [7] Burada, ihramdan cıkmaksızın, tek ihramla yapılan hac ve umre “kıran haccı” adını alır.
Abdullah İbn Omer (r.a) de, Nebî (s.a.s) ’in Veda haccında hacla umreyi birleştirerek temettu ’ haccı yaptığını nakletmiş, umreyi yaptıktan sonra ihramdan cıkmaksızın haccı eda ettiğini, kurban bayramı gununde hedy kurbanını kestikten sonra farz tavafı ifa ederek ihramdan cıktığını nakletmiştir.[8] Burada tanımlanan hac şekli, her ne kadar “temettu” kelimesi ile ifade edilse de “kıran haccı” dır. Cunku hac ve umre tek ihramla ifa edilmiştir.
Diğer yandan ŞÃ‚fiî ve Ahmed İbn Hanbel kimi rivÂyetlere dayanarak, kıran haccında umre ve haccın tek tavafla yapılması gerektiğini soylemişlerdir.[9]
Mekkelilerin ve mîkÂt sınırları icinde oturanların temettu ’ veya kırÂn haccı yapmaları caiz değildir. Onlar yalnız ifrÂd haccı yapacaklarından şukur kurbanı kesmeleri gerekmez.[10]
Hac aylarından once Mekke ’ye gidip hac gunlerine kadar orada kalan ÂfÂkîler de bu konuda aynı hukme tÂbidir. Bunlardan haccedecek olanların, o yıl hac ayları girdikten sonra umre yapmamaları gerekir. Aksi halde isÂet (kotu bir iş) yapmış olurlar.
Hanefîlere gore hac aylarında yapılan umreden sonra, ulkesine donen, ŞÃ‚fiîler ’e gore ise mîkÂt sınırları dışına cıkan kimse, donuşunde yeniden umre yapmazsa, o yıl yapacağı hac temettu ’ değil, ifrad olur. Kıran haccında ise umreden sonra ihramdan cıkılmadığı icin umre ile hac arasında ister mîkÂt dışına cıkılsın, ister memlekete veya başka yere gidilsin, kıran haccı ifrada donuşmez.
Bunların fazilet bakımından sıralanışı Hanefîlere gore kıran, temettu ’, ifrad; ŞÃ‚fiîler ’e gore aynı yıl arkasından umre yapmak şartıyla ifrad, temettu ’, kıran; MÂlikîler ’e gore ifrad, kıran, temettu ’; Hanbelîler ’e gore ise temettu ’, ifrad, kıran şeklindedir. Bu goruş ayrılığının sebebi Hz. Peygamber ’in yaptığı haccın eda bicimi konusunda farklı rivÂyetlerin bulunmasıdır.
Hz. Omer, hacla birlikte umre yapılınca insanların daha sonra Beytullah ’ı ziyarete gelmeyerek hicazın insansız ve garip kalacağını duşunmuş ve yıl boyunca umre ziyaretlerinin devamını arzu etmiştir.[11] Bu yuzden hacıların temettu ’ haccına niyet etmesini yasaklamıştır. Hz. Osman ’ın da bu konuda Omer (r.a) gibi duşunduğu ve kendi doneminde Hz. Ali karşı cıkmasına rağmen hacıları ifrad veya kıran haccına teşvik ettiği nakledilmiştir.[12] Ancak şunu da belirtelim ki, ne Hz. Omer, ne de Hz. Osman temettu ’ haccının meşrû olmadığını soylememiş, belki insanları daha faziletli olan amele yoneltmek istemişlerdir.
Dipnotlar:
[1] Âl-i İmrÂn, 3/97 [2] bk. Muslim, Hac, 122; 184. [3] Muslim, Hac, 185. [4] Bakara, 2/196. [5] Hedy kurbanı icin bk. Bakara, 2/196; Feth, 48/25. [6] BuhÂrî, Hac, 37. [7] BuhÂrî, Hac, 34. [8] BuhÂrî, Hac, 104; bk. Muslim, Hac, 176. [9] Tirmizî, Hac, 102, H. No: 947. [10] KÂsÂnî, BedÂyiu ’s-SanÂyi ’, II, 167; İbnu ’l-HumÂm, Fethu ’l-Kadîr, II, 199 vd.; MeydÂnî, LubÂb, I, 192 vd.; Zeylaî, Nasbu ’r-RÂye, III, 99, 113; Zuhaylî, age, III, 133 vd. [11] MÂlik, Muvatta ’, Hac, 21. [12] Mustafa Şelebî, Ta ’lîlu ’l-AhkÂm, Mısır 1947, s. 48.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan