
Kopek, gerek evcilliği ve sıcak kanlılığı, gerekse bazı ozel kabiliyetleri sebebiyle insanoğlunun yeryuzunde en cok yararlandığı hayvanlar arasında yer alır. Ancak dinî literaturde, insanla olan yakın ilişkisi sebebiyle kopeğin beslenmesi, kullanılması, artığı ve salyasının dinî hukmu, kopeğin verdiği zararlardan sorumluluk gibi konular ayrı ayrı ele alınmış, bu konuda bir kısmı Kur ’an ve Sunnet ’ten, coğu da İslÂm bilginlerinin yorum, kultur ve tecrubelerinden kaynaklanan birtakım hukum ve goruşler ortaya konmuştur.
Kur ’an ’da butun iyi ve temiz şeylerin helÂl kılındığı ifade edildikten sonra eğitilmiş avcı hayvanlar kullanılarak yakalanan avların helÂl olduğuna temas edilmekte (el-MÂide 5/4), İslÂm bilginleri de kopeğin avcı hayvan olarak kullanılmasının cÂiz olduğunda goruş birliği icinde bulunmaktadırlar. Ancak bunun icin, kopeğin avlanma konusunda eğitilmiş olması, avlanması kastıyla salıverilmesi, tutmuş olduğu avı ondan yemeksizin sahibine getir- miş ve avı boğarak değil de yaralayarak oldurmuş olması gibi şartların arandığını daha once gormuştuk.
İslÂm bilginleri, avlanmanın yanı sıra ihtiyac duyulan diğer alanlarda kullanılmak uzere kopek beslenmesinin cÂiz olduğu, ihtiyac olmadığı halde evde kopek beslenmesinin ise doğru olmadığı goruşundedirler. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber ziraat veya hayvancılık faaliyeti ya da ev bekletme veya av gibi bir sebep olmaksızın kopek besleyen kimsenin sevabından hergun bir miktar eksileceğini bildirmiş (BuhÂrî, “Hars”, 3; “ZebÂih”, 6), icinde kopek bulunan eve meleklerin girmeyeceğini ifade etmiştir (BuhÂrî, “Bed ’u ’l-halk”, 7,17; Muslim, “LibÂs”, 81-84). Bu hadislerden hareketle, başta ŞÃ‚fiîler olmak uzere bazı fakihler, ihtiyac yokken evde kopek beslemenin haram olduğu goruşune sahip olmuşlardır. İslÂm bilginlerinin coğunluğu kopeğin artığının necis olduğu, yaladığı kabın da yedi defa, Ebû Hanîfe ise uc defa yıkanması gerektiği goruşundedir. Bu goruşlerle bağlantılı olarak kopeğin satışının ve bu satıştan elde edilen paradan yararlanmanın cÂiz olup olmadığı da tartışılmıştır. Hanefîler ve bir grup İslÂm bilgini, kendisinden yararlanılması şer ’an serbest olan kopeğin alım satımını ve satışından elde edilecek paradan istifadeyi cÂiz gorurler.
İslÂm hukuk doktrininde, hayvanların kendiliğinden verdiği zararların tazmini gerektirmediği ilke olarak benimsenmişse de, saldırgan kopeklerin başkalarına zarar ve ziyan vermemesi icin, sahiplerinin gerekli onlemleri almasının gerektiği acıktır. Bu hayvanların ısırması, saldırması sonucu meydana gelen zararlardan, kusur ve ihmallerinin bulunması oranınca sahipleri sorumlu tutulurlar.
İslÂm dini cevreyi, tabii guzellikleri korumayı, hayvanlar da dahil butun canlılara karşı sevgi ve merhametle davranmayı emretmiş, hayvanların boş yere oldurulmesini yasaklamış, ancak insan sağlığına, temizliğe ve koru- yucu hekimliğe de ayrı bir onem vermiştir. Kopeğin ihtiyac halinde beslenmesine musaade edilmesi, fakat ev icinde sus kopeği olarak beslenmesinin hoş karşılanmaması bu anlayışın sonucudur. Muslumanların kultur tarihinde, geliri ac kalan hayvanları doyurmaya tahsis edilmiş vakıf ornekleri vardır. Fakat bugun insan ilişkilerinin, aile ici ve akrabalar arası bağların oldukca zayıflayıp ferdiyetci, maddeci ve bencil bir yaşama tarzının hÂkim olduğu Batı toplumlarında ve bu yaşam tarzının etkisi veya ozentisi icinde olan bazı musluman kesimlerde, boyle bir amacla değil, evde sus ve eğlence olarak kopek besleme Âdeti hızla yaygınlaşmaktadır. Kopek sevgisi ve kopek uzerinde odaklaşan ilgi bir bakıma, insanların diğer acımasızlıklarını, bencillik ve sevgisizliklerini orten veya golgeleyen ve kişilere sınıfsal ve kulturel avantaj sağlayan sembolik bir davranış halini almıştır. Doğal cevreden ve tabii-insanî ihtiyaclardan uzak bir şehirleşme, bireyselleşme ve kimsesizleşme de bu tur kotu Âdetlerin bilincsiz bir şekilde yayılmasını hızlandırıcı bir ortam oluşturmaktadır. İlk bakışta hayvan sevgisinin bir uzantısı gibi algılanabilecek bu Âdet, esasında gerek insan sağlığı gerek ev ici ve cevre temizliği gerekse maddî imkÂnların israf edilmesi acısından onemli sakıncalar taşıdığı gibi, insanın sevgi ve ilgisini yanlış noktalarda yoğunlaştırarak insan ilişkilerinin de zaafa uğratmaktadır. Kopeğin, kuduz hastalığına yakalanma ve onu bulaştırma acısından hayvanlar arasında ilk sırayı işgal ettiği, tuyu, salyası ve pisliğiyle de bircok hastalığın yayılmasında etkin rol oynadığı goz onunde bulundurulunca, İslÂm ’ın ihtiyac olmaksızın zevk ve sus icin evde kopek beslemeyi yasaklamasının, kopeğin salya ve artığının necis olduğunu bildirmesinin hikmeti daha iyi anlaşılmaktadır.
Kaynak: İslam İlmihali 1, TDV Yayınları
İslam ve İhsan