Ahmed Cevdet Paşa...


(1823-1895), 19. yuzyıl Turkiye'sinin onde gelen bilim ve devlet adamlarındandır. Asıl adı Ahmed'dir ve Cevdet mahlÂsını, İstanbul'da oğrenim gorduğu sırada şÃ‚ir Suleyman Fehim Efendi'den almıştır.

1839 yılı başlarında, buyukbabası tarafından tahsil gormesi icin İstanbul'a gonderilmiş olan Ahmed Cevdet Paşa, burada kısa surede kendini gostermiş ve devrin onemli bilim adamları olan HÂfız Seyyid Efendi, Doyranlı Mehmed Efendi, Vidinli Mustafa Efendi, Kara Halil Efendi ve Birgivi Hoca Şakir Efendi'den nakli ilimleri, Miralay Nûri Bey ve Muneccimbaşı Osman SÂbit Efendi'den de hesap, cebir ve hendese gibi akli ilimleri tahsil etmiştir.

Ahmed Cevdet Paşa'nın bilim tarihi acısından onemli olan yapıtı "Takvimu'l-EdvÂr" (Donemlerin Takvimi, 1870) adını taşır. Bu yapıtında Ahmed Cevdet Paşa, Şemsi ve Hicri takvim ilkelerini temele alan yeni bir takvim onerisinde bulunmuştur. Eser iki amacla kaleme alınmıştır: Birincisi, yazarın kendi deyimi ile "LisÂn-ı turki ilim lisÂnı olamaz diyenlere lisÂnımızın her şeye kÂbil olduğunu ve bu lisÂn ile her fenden guzel eserler yazılabileceğini" gostermek, ikincisi ise yeni bir takvim onermektir.

Bu yapıttan anladığımız kadarıyla, Osmanlı Devleti'nin başlangıc donemlerinde seneleri kameri, ayları şemsi olan bir takvim kullanılmış ve maaşlı askerlerin maaşlarına karşılık gelen gelirler ise kameri aylar itibariyle toplanmıştır. Ancak bu durum hazinede bir takım zorluklar ortaya cıkartmış ve hazine acık vermeye başlamıştır.

Bu ve buna benzer nedenlerle, Ahmed Cevdet Paşa başkanlığında, Muneccimbaşı TÂhir Efendi, DivÂn-ı AhkÂm-ı Adliyye ÂzÂsından Vartan Bey, Mekteb-i Harbiyye-i ŞÃ‚hÂne hocalarından Miralay Vidinli Tevfik Bey, RassÂd Kombari ve DivÂn-ı AhkÂm-ı Adliyye memurlarında Şehbazyan Efendi'den oluşan bir komisyon kurulmuş ve bu komisyonun ulaştığı sonuclar bir mazbata ile sadrazama sunulmuştur. Ancak bu oneri her nedense uygulamaya konulmamıştır. İşte, bu komisyon tarafından onerilen takvimin esaslarını, Ahmed Cevdet Paşa tarafından Takvimu'l-EdvÂr'da anlatılmıştır.

Ahmed Cevdet Paşa'nın onerdiği takvim aslında, şimdiye kadar yapılan takvimler icerisinde en duyarlısı olan Omer Hayyam'ın İsfahan Gozlemevi'nde tertip ettiği CelÂli Takvimi'nden başka bir şey değildir. Yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi, bu yapıtın en onemli yonlerinden birisi, Turkce yazılmış olmasıdır.

Ahmed Cevdet Paşa'nın Turkce'nin bilim dili haline gelmesine buyuk onem verdiği ve bunu gercekleştirmeye calıştığı gorulmektedir. Ona gore, Osmanlı lisÂnının aslı Turkcedir; fakat Farsca ve Arapcadan pek cok kelime alındığı icin, uc dilden oluşan bir dil haline gelmiştir. Osmanlıca yalınlaştırılmalı, eserler acık bir dille yazılmalı, yeni terimler bulunmalıdır.

alıntı