ZÂriyÂt Suresi 49. ayeti ne anlatıyor? ZÂriyÂt Suresi 49. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...ZÂriyÂt Suresi 49. Ayetinin Arapcası:وَمِنْ كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
ZÂriyÂt Suresi 49. Ayetinin Meali (Anlamı):Her şeyi cift yarattık; umulur ki duşunup oğut alırsınız.
ZÂriyÂt Suresi 49. Ayetinin Tefsiri:Allah TeÂl ’nın sonsuz kudretinin tecellilerini gosteren tarihî misallerden sonra burada aynı hususa delÂlet eden ve CenÂb-ı Hakk ’ın oluleri diriltmeye de elbette kÂdir olduğunu gosteren uc kevnî delile yer verilir:
Goklerin yaratılması:
Allah TeÂl gokleri buyuk bir kuvvet ve kudretle bin etmiştir. Bu bakımdan orada yaratıcının kemal derecesinde her şeye kadir olduğunu gosteren belgeler bulunmaktadır. Burada kullanılan مُوسِعُونَ (mûsi‘ûn) kelimesinde iki mÂna vardır. Birincisi “guc ve kudret sahibi” demektir. Buna gore Âyetin mÂnası şoyle olur: “Bu gokyuzunu, birinin yardımı ile değil, kendi gucumuzle yarattık. Onun yaratılması bizim gucumuzun ustunde bir şey değildir. Buna rağmen siz nasıl olur da, bizim sizi tekrar yaratamayacağımızı duşunebilirsiniz?” İkincisi ise “genişleten” demektir. Buna gore de mÂna şoyle olur: “Bu buyuk kÂinatı biz sadece bir kere yaratıp bırakmadık, aksine o kÂinatta surekli genişletme yapıyoruz. Her an o kÂinat icinde yaratmamızın yepyeni, dehşete duşuren gelişmeleri olmaktadır. Boyle guclu ve muazzam yaratıcının şahsını, yeniden yaratma konusunda siz nasıl aciz sanabilirsiniz?”
Yeryuzunun yayılıp doşenmesi:
İnsanların ve diğer canlıların yaşayabilmesi icin yeryuzunde yapılan duzenleme akıllara hayranlık verecek derecede kudret tecellileriyle doludur.
Her şeyin cift cift yaratılması:
Teklik yalnız CenÂb-ı Hakk ’a mahsustur. O ’nun dışında canlı cansız butun varlıklar cift olarak yaratılmıştır. (bk. Ra‘d 13/3; YÂsîn 36/36) Evrende her şeyin eşi olduğu, ancak onunla bir anlam kazanıp sonuc verdiği gibi, bu aynı zamanda dunya hayatının bir eşi olarak Âhiretin varlığının da zaruri olduğunu ortaya koyar. Cunku ağaclar eşleşmeden meyve vermediği gibi, Âhiretle eşleşmeyen dunya hayatı da meyvesiz ve mÂnasız kalır.
Bu delillerin beyÂn edilmesinden maksat şudur: Bunları yaratan Allah TeÂlÂ, Hz. Muhammed (s.a.s.) ’i peygamber olarak gondermiş ve onun vasıtasıyla insanları tevhide ve yalnızca kendine kulluğa davet etmektedir. O halde şirki terk edip tevhide, putlara kulluğu bırakıp Allah ’a kulluğa, kufru bırakıp imana, sapıklığı bırakıp hidÂyete, şeytana itaatten Rahman ’a itaate, cehaletten ilme, gunahlardan tevbeye, nefislerin tasallutundan kurtulup Allah ’a koşmak; Allah TeÂl ’nın kulluğu ve zikrinde mustağrak olmak gerekir. Değilse Fuzûlî ’nin:
“Kim ki Allah ’tan ib eyler
Başka dergÂha iltic eyler.”
“Allah ’tan, Allah ’a kulluktan, O ’na doğru koşmaktan yuzceviren kimse, kesinlikle Allah ’ın dergÂhını bırakıp başka bir dergÂha sığınmış olur” beytinde bahsettiği buyuk tehlikeye duşmuş olur.
Ebussuud b. EbulaşÃ‚ir (k.s.) Allah ’a yakın kul olabilmenin temel esasları olarak şunları soyler:
“Tam bir kalp huzuru ile dili Allah TeÂl ’yı zikirle meşgul etmek.
Kalbi Hakk ’ın murakabesine, yakınlık duygusuna cekmek. Hatta biraz da zorlayarak…
Allah rızÂsı icin nefsin boş arzularıyla mucadele etmek.
Hakk ’a tam kulluk edilmesi icin temiz lokma yemek. Yani helÂl lokma. Zira helÂl lokma esastır. Duygular onunla temizlenir, kalp onunla sÂfiyetini bulur.” (Velîler Ansiklopedisi, II, 586)
Peygamber (s.a.s.) ’in tebliğ ettiği dinin esas mesajı budur. Ama ne care ki insanlar, kendileri icin rahmet olarak gonderilen bu mesajların kıymetini bilememişlerdir:ZÂriyÂt Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
ZÂriyÂt Suresi 49. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan