13 Kasım 1943 yılında Bozkoy'de doğdu. Babası Abdulcemil ve annesi Mahfure, Stalin doneminde Sudak'ın Ayserez koyunden "Kulak", yani zengin aile cocukları oldukları gerekcesiyle Urallar'a suruldu. II.Dunya Savaşı esnasında gizlice Kırım'a donen aile Kırım'ın col bolgesindeki (Kırım'ın kuzeyde kalan ovalık bolume verilen ad) Bozkoy'e yerleşti. Ağabeyleri Hanefi ve Hasan, ablaları Şevkiye ve Vasfiye ile birlikte henuz altı aylık bir bebekken 18 Mayıs 1944'de, butun Kırım Tatarları gibi Kırım'dan surgun edildi. Yanlarında anneleri vardı. Babası surgunden iki gun once diğer Kırım Tatar erkekleri gibi muhtemel bir direnişe karşı tutuklanarak tecrit edilmişti.
Aile Ozbekistan'ın Andican bolgesine surgun edildi. Cocukluğu burada bir koyde gecen Kırımoğlu, 1955 yılında Taşkent yakınlarında bir kasabaya yerleştiler. 1959 yılında Rus dilinde orta oğretimini tamamladı ve Taşkent universitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bolumune girmek icin muracaat etti. Ancak "Kırım Tatarlarını, yani Sovyetlere sadık olmayan bir milletin mensuplarını bu fakulteye almıyoruz" diyerek reddedilmesi uzerine bir fabrikaya işci olarak girdi. 1961 yılında arkadaşlarıyla birlikte "Kırım Tatar Millî Genclik Teşkilatı"nı kurdular. Bir kac hafta sonra teşkilatın liderleri tutuklandı, Kırımoğlu işten cıkarıldı. 1962 yılında Taşkent Ziraat Mekanizasyon ve Sulama Enstitusu'ne yazıldı. Ama uc yıl sonra KGB'nin isteği uzerine "Milliyetci, Komunist Parti ve Sovyet Devleti aleyhine propaganda yapmak ve yazdığı, Kırım'da XIII-XVII. Yuzyıllarda Turk Medeniyeti adlı makalesini enstitu talebeleri arasında dağıtmakla" suclanarak okuldan atıldı. Enstituden atıldıktan sonra askere cağırıldı.
"Benim milletimi yok sayan, tanımayan bir devlete askerlik yapmam" diyerek Kızıl Ordu'da askerlik yapmayı reddedince tutuklandı ve 1,5 yıl hapse mahkum edildi. 1968 yılında Sovyetler Birliği'nin Cekoslavakya'yı işgalini protesto eden Moskova'daki bir grup aydın arasında o da vardı. Bunun uzerine Sovyet Devleti aleyhine faaliyette bulunmak, Kırım Tatarlarının vaziyeti ve onların hakları hakkında mektuplar ve makaleler yazarak Sovyetler Birliği'nin millî siyasetini lekelemekle suclanarak 1969 yılında yakalandı ve tutuklandı. Aynı suclamalarla, Moskova'da yaşayan yahudi şairi İlya Gabay ve II. Dunya Savaşı'nın unlu generallerinden Piyotr Grigorenko da tutuklanarak Taşkent'e getirildi. Ancak Grigorenko'nun davası onlarınkinden ayrıldı ve akıl hastanesine kapatıldı. Boylelikle bu Kızıl Ordu'nun unlu generali, yalnızca Kırım Tatarlarının haklarını savunduğu icin 5 yılını tımarhanede gecirdi.
Kırımoğlu ve İlya Gabay 3'er yıl hapis cezasına mahkum edildiler. Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu 1974 yılında ucuncu defa tutuklandı ve 1 yıl muddetle Sibirya'da ağır şartlı calışma kampına surgun edildi. Cezasının bitimine uc gun kala kamp arkadaşlarına ve akrabalarına yazdığı mektuplarla Sovyet Devleti'ne karşı propaganda yapmak ve iftira etmek gibi suclamalar ile hakkında yeni bir dava acıldı. Bunun uzerine aclık grevine başladı. Aclık grevi 303 gun surdu. Aclık grevi boyunca zorla ve darp altında beslendi. Unlu fizikci Andrey Saharov, General Piyotr Grigorenko gibi Sovyet aydınları ve insan hakları savunucuları onun serbest bırakılmasını talep etmeleri ve bu maksatla Birleşmiş Milletler'e, Dunya Kamuoyu'na İslam Dunyası'na, İnsan Hakları kuruluşlarına yazdıkları muracaatlar, mektuplar ile Kırımoğlu'nun adı ve Kırım Tatarlarının meselesi Dunya Kamuoyuna, bu meyanda Turkiye Kamuoyuna duyuruldu.
O yıllarda Turkiye'de Mustafa Cemiloğlu olarak tanınan ve halkı tarafında verdiği mucadele dolayısıyla Kırımoğlu olarak anılan bu unlu insan hakları savunucusunun hapishanede olduğune dair haberler cıkınca, Turkiye'de pek cok yuruyuşler, toplantılar, protestolar ve aclık grevleri yapılmıştı. Sovyet Makamları onun yaptığı aclık grevine ve Dunya Kamuoyunun tepkisine aldırmadan onu Sibirya'daki Omsk şehrinde yargıladılar ve 2,5 yıl ağır şartlı calışma kampı cezasına mahkum ettiler. Muhakemesine ne akrabalarını ne de onu savunmak uzere Omsk şehrine gelen Andrey Saharov ve eşi Yelena Bonner'i almadılar. "Halka acık" yargılamada dinleyiciler sırasını KGB ve İcişleri Bakanlığı mensupları doldurmuştu. Kırımoğlu cezasını cekmek uzere Cin sınırındaki Primoraki Calışma Kampına gonderildi.
Ceza muddetini tamamladıktan sonra Taşkent şehrine getirildi. Şehri terketmesi, Akşam 20.00 sabah 06.00 saatleri arasında evden cıkması, halkla toplu bulunabileceği yerlere (kahvehaneler, cay salonları, tiyatro, pazar yerleri vb.) gitmesi yasaklandı ve her hafta karakola gitme mecburiyeti getirilerek acık nezaret altına alındı. Bir yıl sonra acık nezaret şartlarını ihlÂl ettiği gerekcesiyle beşinci defa tutuklandı.. Taşkent'deki muhakemesine, Andrey Saharov'u, diğer arkadaşlarını ve akrabalarını almadılar. Kapalı yargılama sonucunda 4 yıl Yakutistan'daki Zıryanka Kasabasına surgun edildi. Yakutistan'dan dondukten sonra, ailesiyle birlikte yerleşmek maksadıyla Kırım'a geldi. Uc gun sonra cebren Ozbekistan'a goturuldu. Yangiyul kasabasında yaşamaya başladı. 1983 yılı kasım ayında altıncı defa tutuklandı. Taşkent'deki yargılama sonucunda uc yıl ağır şartlı calışma kampına gonderildi. Artık geleneksel olan oncekilerle benzer suclamalarla, yani Sovyet Devleti'nin ic ve dış siyasetine iftira etmek, antisovyet olmak, Kızılordu'nun Afganistan'ı işgalini kınayan bir bildiriyi, Andrey Saharov ve bir kac aydınla birlikte neşretmekle suclandı.
Ayrıca 1983 yılında Krasnodar bolgesinde vefat eden babasının naaşını yasak olmasına rağmen Kırım'a gommeye teşebbus etmek; bu esnada polisle ve askerle cıkan catışmalara onderlik etmek gibi ek sucları vardı. Magadan şehri yakınlarındaki kampta ceza muddetinin tamamlanmasına az bir zaman kala Kırımoğlu aleyhine yeni bir dava acıldı. 1986 yılı sonunda Magadan'da yargılandı ve uc yıl hapse mahkum edildi. Ancak yargılandığı haberinin alınmasıyla, Turkiye'de ve ABD'inde serbest bırakılmasına yonelik başlatılan yoğun kampanyalar ve Rejkyavik şehrinde yapılan ilk Gorbacov-Reagan zirvesinde, Reagan'ın on şart olarak aralarında Kırımoğlu'nun da bulunduğu hapisteki 5 insan hakları savunucusunun serbest bırakılmasını talep etmesi sonucunda şartlı olarak serbest bırakıldı. Siyasî faliyetlerde bulunduğu takdirde, 3 yıllık hapis cezasını tamamlamak uzere tutuklanacaktı. Kırımoğlu hapisten cıkınca, Kırım Tatar Millî Hareketi'nin Teşebbus grupları mensuplarıyla goruşerek milli faaliyetlerini surdurdu. Arkadaşlarıyla birlikte, 1987 yılında Kızıl Meydan'da Sovyet tarihinde benzeri hic gorulmemiş Kırım Tatar gosterilerini organize etti. Bu gosteriler, gerek Sovyetler Birliği'nde gerekse Hur Dunya'da buyuk yankı yarattı ve dikkatleri Kırım Tatar meselesine cevirdi. Kırım Turklerine Kırım'ın yolunu actı.
Kırımoğlu 1989 yılı Mayıs ayında Taşkent'te toplanan Kırım Tatar Millî Hareketi Teşebbus Grupları Genel toplantısında kurulan Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatı başkanlığına secildi. Bu Teşkilatın onculuğunde 1991 yılında, SSCB'nin Kırım Tatarlarının yaşadığı her yerinde yaptıkları secimler sonucunda II.Kırım Tatar Millî Kurultayı 26 Haziran 1991'de Akmescit'de toplandı. Bu Kurultay'ın sectiği ve Kırım Turklerini temsile yetkili en ust organ olan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanlığına secildi. Haziran 1996'da toplanan III. Millî Kurultay'da secilen Meclis'in başkanlığına yeniden secilen Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu, evli ve uc cocuk babasıdır. Bahcesaray'da yaşamaktadır. Kaynak: Zafer Karatay kimkimdir
Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu
Biyografiler0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Biyografiler
- Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu