
Yusuf Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 39. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Yusuf Suresi 39. Ayetinin Arapcası:يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ
Yusuf Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):“Ey benim hapishane arkadaşlarım! Ceşit ceşit duzme tanrılara inanmak mı daha iyi, yoksa tek olan ve butun varlığı kudretine boyun eğdiren Allah ’a inanmak mı?”
Yusuf Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:Hz. Yûsuf, tebliği esnasında gonullere tesir edecek yumuşak bir uslup kullanır. Her defasında bir samimiyet ve muhabbet ifadesi olarak “Ey benim hapishane arkadaşlarım” hitabında bulunur. Dinleyenlere boyle gonul alıcı hitapta bulunmak sozun tesirli olması bakımından son derece muhimdir. Nitekim LokmÂn (a.s.) oğluna nasihatte bulunurken hep “EvlÂdım!” diyerek babalık şefkatini gosteren tatlı bir ifade ile soze başlar. (bk. LokmÂn 31/13, 16, 17) Hz. Nûh, boğulmasını istemediği oğluna: “Evladım, oğulcuğum gel bizimle beraber gemiye bin” (Hud 11/42) diye yalvarır. Bu uslup aslında Rabbimizin bize oğrettiği bir şefkat ve merhamet uslubudur. Cunku CenÂb-ı Hak Kur ’Ân-ı Kerîm ’de hususiyle mu ’min kullarına en yuce bir şeref ifadesi olarak “Ey iman edenler! Ey mu ’minler!” diye hitap eder.
İslÂm ’ı tebliğde en muhim husus, tevhidi yani Allah ’ın var ve bir olduğunu bir iman şuuru halinde kalplere yerleştirebilmektir. Bu sebeple Yûsuf (a.s.) da bu husus uzerinde durmaktadır. Rivayete gore Mısır ’da insanların taptığı altın, gumuş, demir, ağac veya taştan yapılmış; buyuk, orta ve kucuk ceşitli ebatlarda putlar vardı. Hapishanede de yine oradaki mahkumların taptıkları putlar vardı. Hz. Yûsuf hicbir fayda ve zarar veremeyen, hicbir şeye gucleri yetmeyen bu putların mı, yoksa tek olan ve sonsuz kudretiyle her şeyi hÂkimiyet ve iradesi altında tutan Allah ’ın mı hayırlı olduğunu sorarak, hakikati bulabilmeleri icin onları tefekkure davet eder. İşin gerceğini soylemek gerekirse, bu putlar tapılmaya değer birer tanrı değil, hicbir anlamları olmayan, insanların kendiliklerinden uydurup taktıkları bir takım isim sahibi varlıklardan ibarettir. Bunların isimden başka hicbir mÂna ve muhtevaları yoktur. Hem bunların ma ’bud olduklarına dair, hukum vermeye yetkili tek merci olan Allah TeÂlÂ, herhangi bir delil de indirmiş değildir. Yani o putlara tapılacağını kanıtlayacak elinizde hicbir sağlam delil yoktur. Halbuki akıllı bir insanın delili olmaksızın bir şeyin gercekliğini kabullenmesi ve onun peşinden gitmesi insanlık şerefine yakışmaz. O halde ne olduğu belirsiz putları terk edip gercek ilÂh olan Allah ’a kulluk etmekten başka yol yoktur. Zaten gercek din de budur.
Hz. Yûsuf, iki hapis arkadaşıyla beraber, onları vesile kılarak, hapiste bulunan herkese İslÂm ’ı apacık bir dille tebliğ ettikten sonra sıra ruyaların tÂbirine gelir:
Yusuf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Yusuf Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan