Bebek anne karnında nasıl oluşur? Bebeğin anne karnındaki oluşumu ve gelişimi ile ilgili ayet ve hadis-i şerifler.Kur ’Ân-ı Ke­rîm ’de insan neslinin, kendi turunu doğum yoluyla surdurduğunu bildiren pek cok Âyet vardır. Bunlarda cocuğun ana karnındaki gelişimi tıp biliminin acıkladığı ile uyumlu bir bicimde belirtilmektedir. Bir kac Âyeti ornek olarak vereceğiz.
BEBEĞİN OLUŞUMU İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER “Şuphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden (sperm), sonra alakadan (kadının aşılanmış yumurtası), sonra uzuvları (once) belirsiz, sonra belirli canlı et parcasından yarattık ki size gucumuzu gosterelim. Dilediğimizi belirlenmiş bir sureye kadar rahimlerde bekletiriz, sonra sizi bir bebek olarak dışarı cıkarırız.” [1]
“Şuphesiz biz insanı camurdan bir ozden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargÂhta sperm haline getirdik. Sonra bu spermi, alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden alakayı bir parca et haline soktuk. Sonra bu bir parca ette kemikleri yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla insan haline getirdik.” [2]
Hz. Peygamberin hadislerinde anne karnındaki gelişim şoyle belirlenmiştir: “Şuphesiz sizden birinizin oluşumu annesinin karnında kırk gunde toplanır. Sonra orada o kadar bir sure icinde alaka (aşılanmış yumurta olur. Sonra o kadar bir sure icinde mudga (bir parca et) haline gelir. Sonra melek gonderilir ve kendisine ruh uflenir. Meleğe dort kelime emredilir: Doğacak cocuğun rızkını, yaşama suresini, işleyeceği amellerini, şakî mi (Cehennemlik mi?) yoksa said mi (Cennetlik mi?) olacağını yazması.” [3]
Âmir b. Vasile (r.a.) ’ın naklettiği hadiste ise şu ilÂveler vardır: “(Anne rahmine duşen) spermin uzerinden kırk iki gece gecince, Allah ona bir melek gonderir. Ona sûret verir; kulağını, gozunu, derisini, etini ve kemiklerini yaratır. Sonra melek sorar: Erkek mi, yoksa dişi mi olacak, eceli ve rızkı ne olacak?. Allah dilediğine hukum verir ve melek yazar. Sonra melek elinde bu sahife ile cıkar. Emrolunduğunun uzerine ne bir ziyade ve ne de eksiklik yapar.” [4]
Muslim ’in Kader konusunda ilk hadis olarak zikrettiği rivayette şoyle buyurulur: “Şuphesiz sizden birisinin yaratılışı ana karnında kırk gunde toplanır. Sonra kırk gunde alaka donemi olur, sonru bunun gibi kırk gunde mudga donemi olur. Sonra melek gonderilir ve ona ruh uflenir ve meleğe dort kelimeyi yazması emredilir: Rızkı, dunyada yaşama suresi, ameli, şakî mi saîd mi olacağı.” [5] Buna gore, ana karnındaki cenine, ruhun uflenmesinin, kemiklerin ve organların teşekkul edip, ruhu taşıyabileceği bir surec olan uc kırk, yani 120 gecince ruhun uflendiği anlamı cıkmaktadır.
Yukarıdaki Âyet ve hadislerde, cocuğa ana karnında oluşum devresinde iken bir hayat programının yukletildiği ve onun biyolojik yaratılışında kader programının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Hatta Hz. Peygamber (s.a.v.) ’in omur boyu cennete girmeye sebep olan amelleri işleyip sonunda cennete bir arşın kalmışken cehenneme goturen amelin, sonucu değiştirebildiğini; omur boyu, cehenneme goturecek amelleri işleyip, sonunda cennete goturen bir amel yuzunden cennete girilebileceğini ve bunun anne karnında yazılan bu program nedeniyle boyle olduğunu belirtmesi uzerine,[6] bir sahabî; kader programımız yazıldığına gore amel etmemize ne gerek var? diye sorunca, Allah elcisi şoyle buyurmuştur: “Amel edin! Herkese imkÂn verilmiştir. Saadet ehline (programı saîd yazılanlar) saadet ehlinin ameli kolaylaştırılır. Şekavet ehline (şaki yazılanlar) ise şekÂvet ehlinin ameli kolaylaştırılır”, sonra şu Âyeti okudular:
“Kim Allah yolunda harcar ve O ’na karşı gelmekten sakınır, ve en guzel olan “İslÂm” inancını tasdik ederse, Biz onu en kolay olana muvaffak kılacağız. Fakat kim de cimrilik eder ve AllÂh ’a ihtiyacı olmadığını iddia eder ve en guzel olan “İslÂm” akidesini yalanlarsa, Biz, onu en zor olana surukleriz.” [7]
Herşey yuce AllÂh ’ın kudret elinde ve O ’nun dilemesine bağlı olduğu icin kimi zaman omur boyu buyuk kotuluklerin ve bataklığın icinde kalan kişi, omrunun sonuna doğru AllÂh ’ın rızasını kazandıran bir amel yapar ve hayırlı bir sonla dunyadan ayrılabilir. Ancak genel olarak insanların Âhiretteki durumunu dunyadaki amelleri belirler.
Burada belki ibadet ve amellerine fazla guvenerek, buyukluk ve ustunluk taslayanlara ve boylece yuce AllÂh ’ın gazabını uzerine cekenlere bir uyarı vardır.
Dipnotlar:
[1] Hac, 21/5. [2] Mu ’minûn, 23/12-14; bk. Mu ’min, 40/67. [3] BuhÂrî, Bed ’ul-Halk, 6, Enbiy ’, 1, Kader 1; Muslim, Kader, 1; Ebû DÂvûd, Sunnet, 16; Tirmizî, Kader, 4; İbn MÂce, Mukaddime, 10; A. Davudoğlu, Sahîh-i Muslim Terc. ve Şerhi, İst. 1979, X, 613. [4] Muslim, Kader, 3; İbn MÂce, Mukaddime, 7; İbn Hanbel, II, 176. [5] bk. Muslim, Kader, 1, 4; Ahmed b. Hanbel, I, 374, III, 397. [6] bk. BuhÂrî, Bed ’u ’l Halk, 6; Muslim, Kader, 1. [7] Leyl, 92/5-10.
Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan