
Peygamberlerin mucizeleri nelerdir? Peygamber Efendimiz ’in mucizeleri nelerdir? Peygamberlerin mucizeleri kısaca...CenĂ‚b-ı Hak, kullarını hidĂ‚yete ulaştırmak icin onlara lutfettiği birtakım ustun vasıflara ilĂ‚veten, bir de aralarından mustesnĂ‚ yaratılışlı sĂ‚lih insanları rehber olarak vazîfelendirmiştir. Boyle sĂ‚lih kimselerin vahiyle ikrĂ‚m edilmiş olanları, Peygamberlerdir.
Rabbimizin insanlığa mustesnĂ‚ bir yardımını ifĂ‚de eden Peygamber gonderme keyfiyeti, butun insanlığı şumûlune alabilmesi icin Hazret-i Âdem (a.s.) ile başlamıştır. Hazret-i Âdem, hem ilk insan hem de ilk Peygamberdir.
Zamanla insanlar tarafından bozulan ilĂ‚hî vahyin muhtevĂ‚sını, yeni bir Peygamber gonderip ictimĂ‚î gelişmeye uygun birtakım hukumlerin ilĂ‚vesiyle tekrar teblîğ etmek, CenĂ‚b-ı Hakk ’ın Ă‚detidir. Bu keyfiyet, Hazret-i Âdem ’den (a.s.) son Peygamber olan Hazret-i Muhammed ’e (s.a.v.) kadar hep bu minvĂ‚l uzere devĂ‚m etmiştir.
MUCİZE GOSTER! CenĂ‚b-ı Hak, salih kulları arasından bir Peygamber gonderdiğinde, insanlar ona:
“–Sen mĂ‚dem Peygamber olduğunu iddiĂ‚ ediyorsun, o hĂ‚lde bize insanustu, fevkalĂ‚de bir hĂ‚dise (mûcize)[1] goster!” derler.
O gelen Peygamber de yaşadığı zamanın en revacta olan sahasında, insan tĂ‚katinin uzerinde hĂ‚rikulĂ‚de bir hĂ‚dise gosterir. Kalbini tamamen gaflet burumemiş olan bahtiyar insanlar:
“–Evet, sen bir Peygambersin!” diyerek îmĂ‚n ederler. Buna mukĂ‚bil kalp Ă‚lemi nefsĂ‚nî arzu ve temĂ‚yullerle busbutun kararmış olanlar da onu sihirle ithĂ‚m eder ve duşmanlık yolunu tutarlar.
Her Peygamberin, devrinin îcĂ‚bına gore bircok mûcizeler gosterdiği, tĂ‚rihî bir hakîkattir.
HZ. İSA ’NIN (A.S.) MUCİZELERİ Hazret-i ÎsĂ‚ ’nın zamanında en makbûl ilim tıp ve hurmet edilip ustad sayılan en gozde insanlar da, hastaları iyi eden tabiplerdi. Bundan dolayı Hazret-i ÎsĂ‚ ’ya (a.s.), tabipleri bile Ă‚ciz bırakan mûcizeler verildi: ÂmĂ‚ları gorur hĂ‚le getirmek, oluleri diriltmek gibi…
HZ. MUSA ’NIN (A.S.) MUCİZELERİ Hazret-i MûsĂ‚ ’ya (a.s.), yaşadığı devirde sihir sahasında cok ileri gidildiği icin sihirbazları susturacak bir mûcize verilmesi de aynı hikmete binĂ‚endir.
Hazret-i Peygamber zamanında ise belĂ‚ğat, fesĂ‚hat, talĂ‚kat ve edebiyat son derece revacta idi. En imrenilen ve takdîr edilen insan, bu hususta şohret sahibi olan kişiydi. Bu sebeple, Hazret-i Peygamber ’e, butun diğer mûcizelerine ilĂ‚veten ve bunlardan daha ustun olarak, insanları kıyĂ‚mete kadar Ă‚ciz bırakacak Kur ’Ă‚n-ı Kerîm mûcizesi lutfedilmiştir. ZîrĂ‚ mûcizelerin gĂ‚yesi, kitleleri tesir altına alarak şok tesiri icrĂ‚ etmek ve onların peygamberlere itaatini sağlamaktır.
İlĂ‚hî olan ve ebedî bir meş ’ale gibi Peygamber vĂ‚sıtasıyla beşeriyete sunulan Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’in i ’cĂ‚zı, belĂ‚ğat ve fesĂ‚hatten anlayan “Asr-ı SaĂ‚det” insanının Hazret-i Peygamber ’e itaatini sağlayan en tesirli mûcize olmuştur. Hazret-i Omer ’in, Allah Resûlu ’nu oldurmek gibi en cirkin bir gĂ‚ye ile yola cıkmışken, tesĂ‚dufen dinlediği birkac Kur ’Ă‚n-ı Kerîm Ă‚yeti sĂ‚yesinde, kufur karanlıklarından hidĂ‚yet nûruna ulaşması, bunun tipik bir misĂ‚lidir.
Şunu da ilĂ‚ve edelim ki, Resûlullah ’tan evvel gelen Peygamberlerin gosterdiği mûcizeler kendi zamanlarına Ă‚ittir. Hazret-i Peygamber ’in nubuvveti ise, kıyĂ‚mete kadar butun zaman ve mekĂ‚nlara şĂ‚mil olduğundan, O, onceki Peygamberlerin tumundeki salĂ‚hiyet, kuvvet ve mûcizelere sahip ve butun bunların daha otesindedir. ZîrĂ‚ O ’nun mûcizelerinin kıyĂ‚mete kadar gelecek olan butun insanlar tarafından gorulmesi lĂ‚zımdır. Dolayısıyla O ’na en buyuk mûcize olarak, kıyĂ‚mete kadar devĂ‚m edecek olan Kur ’Ă‚n-ı Kerîm lutfedilmiştir.
Bu husus, Ă‚yet-i kerîme ile de te ’yîd edilerek şoyle ifĂ‚de buyrulmaktadır:
“«O ’na Rabbinden mûcizeler indirilseydi ya!» dediler. De ki: «Mûcizeler ancak Allah katındadır, ben ise sadece acık bir uyarıcıyım.» Kendilerine okunup duran kitabı Sana indirmiş olmamız onlara (mûcize olarak) yetmez mi? Elbette îmĂ‚n eden bir kavim icin onda rahmet ve ibret vardır.” (el-Ankebût, 50-51)
Bu Ă‚yet-i kerîmeler, vahiy gibi fevkalĂ‚de bir durumla ilk kez karşılaşan Arapların dehşet ve şaşkınlık icinde Peygamber Efendimiz ’den delil istemeleri uzerine nĂ‚zil olmuş, CenĂ‚b-ı Hak en buyuk delil ve mûcizenin, Kur ’Ă‚n-ı Kerîm olduğunu beyĂ‚n etmiştir.
Resûlullah Efendimiz de şoyle buyurmuştur:
“Gonderilen her Peygambere, insanların hidĂ‚yetine vesîle olacak bir mûcize muhakkak verilmiştir. Bana verilen de AllĂ‚h ’ın bana vahyettiği kelĂ‚m nev ’inden olan Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’dir. Bu sebeple kıyĂ‚met gunu ummetimin diğer ummetlerden sayıca daha cok olmasını umîd ediyorum.” (BuhĂ‚rî, İ ’tisam 1, FedĂ‚ilu ’l-Kur ’Ă‚n 1; Muslim, ÎmĂ‚n, 279)
Kur ’Ă‚n ’ın mûcizeliği, basîretle anlaşılan mûcize nev ’indendir. Onun icindir ki, Kur ’Ă‚n ’a tĂ‚bî olanlar daha fazla olacaktır. (Suyûtî, el-İtkĂ‚n, IV, 3)
Diğer taraftan, insanı diğer canlılardan ayıran başlıca vasıflar, akıl ve beyĂ‚n olduğu icin, en son ve en mutekĂ‚mil kitap olan Kur ’Ă‚n ’ın i ’cĂ‚zı da daha cok akıl ve beyan sahasında tahakkuk etmiştir. Nitekim Ă‚yette şoyle buyrulur:
“RahmĂ‚n, Kur ’Ă‚n ’ı tĂ‚lim buyurdu. İnsanı yarattı, ona beyĂ‚nı oğretti.” (er-RahmĂ‚n, 1-3)
PEYGAMBER EFENDİMİZİN MUCİZELERİ NELERDİR? Hazret-i Peygamber ’in, kıyĂ‚mete kadar devĂ‚m edecek olan Kur ’Ă‚n mûcizesinin yanında, onceki peygamberler gibi zaman ve mekĂ‚nla kayıtlı pek cok mûcizesi de mevcuttur. Bu mûcizeler hakkında ciltlerle eser kaleme alınmıştır. Peygamber Efendimiz ’in mûcizelerine birkac misĂ‚l vermek gerekirse:
–Mekke ’de Kureyş ’in kendisinden bir mûcize istemesi uzerine Peygamber Efendimiz ’in ayı ikiye bolmesi,[2]
–Az bir yiyecekle cok sayıdaki insanı doyurması,[3]
–Parmaklarından suların akması ve susuz olan buyuk bir ordunun kanıncaya kadar bundan icip butun ihtiyaclarını gidermesi,[4]
–Yerden alıp duşman tarafına attığı bir avuc toprağın duşman askerlerinin tamamına isĂ‚bet ederek gozlerini doldurması ve geri donup kacmalarına sebep olması,[5]
–Daha onceleri kendisine yaslanıp hutbe okuduğu kuru bir hurma direğinin, minber yapıldığında Hazret-i Peygamber ’den uzak kaldığı icin hasretle inlemesi,[6]
–Onunu gorduğu gibi aynı anda arkasını da gorebilmesi,[7]
–Gunduz ışıkta gorduğu gibi gece karanlıkta da gormesi,[8]
–Ne Guneş ne de Ay ışığında yururken golgesinin gorulmemesi[9]… gibi pek cok mûcize zikredilebilir.
Dipnotlar:
[1] “İ ’cĂ‚z”, bir kimseyi Ă‚ciz bırakmak, geri bırakmak ve yarışta one gecmek gibi mĂ‚nĂ‚lara gelir. İ ’cĂ‚zın tahakkuk ettiği hĂ‚rikulĂ‚de hĂ‚diseye de “mûcize” denir. (İbn-i Manzûr, LisĂ‚nu ’l-Arab, “عجز” md., V, 369)
[2] el-Kamer, 1-3; BuhĂ‚rî, MenĂ‚kıb 27, MenĂ‚kıbu ’l-EnsĂ‚r 38, Tefsîr 54/1; Muslim, MunĂ‚fıkîn, 43, 47, 48; Ahmed, I, 377, 413.
[3] BuhĂ‚rî, MegĂ‚zî 29, MenĂ‚kıb 25, Et ’ime 6; Muslim, Eşribe, 141, 142; Tirmizî, MenĂ‚kıb, 6; Muvatta ’, Sıfatu ’n-Nebi, 19.
[4] BuhĂ‚rî, MenĂ‚kıb 25, Şurût 15, Cihad 132; Muslim, FezĂ‚il, 6; Tirmizî, MenĂ‚kıb, 6.
[5] Muslim, CihÂd, 81.
[6] BuhĂ‚rî, MenĂ‚kıb, 25; Tirmizî, Cum ’a 10, MenĂ‚kıb 6; NesĂ‚î, Cum ’a, 17; İbn-i MĂ‚ce, İkĂ‚me, 199; DĂ‚rimî, Mukaddime 6, SalĂ‚t 202; Ahmed, I, 249, 267, 315, 363.
[7] BuhĂ‚rî, EzĂ‚n, 88.
[8] Beyhakî, DelĂ‚ilu ’n-Nubuvve, VI, 75.
[9] Suyûtî, el-HasĂ‚isu ’l-KubrĂ‚, trc. Naim Erdoğan, İstanbul 2003, s. 186.
Kaynak: İslam Akaidi, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan