
Peygamber Efendimiz ’i son derece sevindirip şukur secdelerine sevk eden mujde...Sa ’d bin Ebî VakkÂs (r.a.) şoyle anlatır:
“Bir gun ResûlullÂh ile beraber Medîne ’ye gitmek uzere Mekke ’den yola cıkmıştık. Azvera denen yere yaklaştığımızda Resûl-i Ekrem Efendimiz bineğinden indi. Sonra ellerini kaldırarak bir sure du etti, daha sonra secdeye kapandı, uzunca bir sure secdede kaldı. Bunu uc defa tekrarladı. NihÂyetinde şoyle buyurdu:
«Rabbimden dilekte bulundum ve ummetim icin şefÂat niyÂz ettim. O da ummetimin ucte birini bana bağışladı. Ben de Rabbime şukretmek icin secdeye kapandım. Sonra tekrar başımı kaldırıp Rabbimden ummetimi bağışlamasını diledim; O da bana ummetimin ucte birini daha bağışladı. Ben de bunun uzerine Rabbime şukur secdesine kapandım. Sonra tekrar başımı kaldırıp Rabbimden ummetimi diledim; O da bana ummetimin geri kalan ucte birini bağışladı. Ben de Rabbime şukretmek uzere tekrar secdeye kapandım.»” (Ebû DÂvûd, CihÂd, 162/2775)
Burada Efendimiz ’i son derece sevindirip şukur secdelerine sevk eden mujde; ummetinden buyuk gunah işleyenlerin, bu gunahları sebebiyle cez gorseler bile, Cehennem ’de ebediyyen kalmayacakları ve kendisinin şefaatiyle Cennet ’e kavuşacakları, kucuk gunah işleyenlerin ise belki de hic cez gormeden affedilecekleriydi. Îmandan nasîbi olmayanlarınsa Cennet ’e girmesi mevzubahis değildir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan