
Kelime-i tevhid nedir? Kelime-i tevhidin okunuşu, anlamı ve faziletleri nelerdir? Kelime-i tevhid ile ilgili hadisler...Kelime-i tevhîdi hayata hĂ‚kim kılmak cok onemlidir. ZîrĂ‚ kulların son hĂ‚li bu husustaki derece ve tatbikatlarına gore gercekleşecektir.
KELİME-İ TEVHİD NEDİR? Kelime-i Tevhîd, “LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h Muhammedu ’r-rasûlullah” sozudur.
Tevhîd; en kısa ifadesiyle “lĂ‚ilahe illallah: Allah ’tan başka ilah yoktur” demek ve bu inancın gereklerini tum benliğiyle hissederek yasamaktır. Ancak tevhide ulaşmanın yolu, insanın oncelikle sĂ‚hip olduğu yanlış inanclardan kurtulmasıdır.
Kelime-i tevhidde “lĂ‚” yani Allah ’tan başka tum ilahların nefyedilmesi gercek tevhide erişmenin ilk şartı olarak zikredilmiştir. Dolayısıyla Resûlullah -sallallĂ‚hu aleyhi ve sellem- de risĂ‚let vazifesine bu noktadan başlamıştır. Butun bĂ‚tıl inanclar nefyedildikten sonra ise onun yerine sahîh akide “illallĂ‚h” ile yerleştirilmiştir.
İnanc esaslarını tebliğ eden peygambere imanın da Tevhid akidesinin bir ruknu olduğu unutulmamalıdır. Nitekim kelime-i tevhîdin ikinci kısmını “Muhammedun rasûlullah: Muhammed Allah ’ın elcisidir” ifadesi teşkil eder. ZîrĂ‚ Kur ’an-ı Kerîm ’in Allah ’a imandan sonra sık sık hatırlattığı husus, Hz. Muhammed -sallallĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in peygamberliğine imandır. Kur ’an-ı Kerim muhtelif Ă‚yetleriyle diğer iman esaslarını da bizlere bildirmiştir. Bunlar peygamberlere, kitaplara, meleklere, kadere ve Ă‚hiret gunune iman etmektir. (en-NisĂ‚ 4/136; el-Hadîd 57/21, 22)
Kelime-i Tevhidin Arapcası:
Kelime-i Tevhidin Okunuşu: “LĂ‚ ilahe illĂ‚llah Muhammedun rasûlullah.”
Kelime-i Tevhidin Anlamı: “Allah ’tan başka bir ilĂ‚h yoktur ve Hz. Muhammed -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- O ’nun kulu ve elcisidir.”
KELİME-İ TEVHİDİN OKUNUŞU - VİDEO
KELİME-İ TEVHİD İLE İLGİLİ AYETLER Âl-i İmrĂ‚n Suresi 64. Ayet «De ki: Ey kitĂ‚b ehli! Sizinle bizim aramızda muşterek olan bir soze (Kelime-i Tevhîd ’e) geliniz. AllĂ‚h ’tan başkasına tapmayalım; O ’na hicbir şeyi ortak koşmayalım ve AllĂ‚h ’ı bırakıp kimimiz kimimizi ilĂ‚hlaştırmasın! Eğer yuz cevirirlerse, işte o zaman; «ŞĂ‚hid olun ki biz muslumanlardanız!» deyiniz!» (Âl-i İmrĂ‚n, 64)”
İbrĂ‚hîm Suresi 24-25. Ayetler “Gormedin mi Allah nasıl bir misĂ‚l getirdi: Hoş bir kelime (olan kelime-i tevhîd), koku yerde sĂ‚bit, dalları gokte olan guzel bir ağaca benzer. (O ağac), Rabb ’inin izniyle her zaman meyvesini verir durur. (Kulu Hakk ’a yuceltir ve O ’nun ebedî dostluğuna kavuşturur.) Oğut alsınlar diye Allah, insanlara boyle misaller verir.
İbrĂ‚hîm Suresi 27. Ayet “Allah TeĂ‚lĂ‚ îmĂ‚n edenleri hem dunya hayatında hem de Ă‚hirette sağlam sozle (kelime-i tevhid uzere yaşayışta) sapasağlam tutar (sebatkĂ‚r kılar.)...”
Leyl Suresi 5-7. Ayetler “Malını Allah yolunda harcayıp O ’na saygı duyarak haramlardan sakınan (takvĂ‚ sahibi olan ve), o en guzel kelimeyi (kelime-i tevhîdi) tasdik eden kimseyi Biz de en kolay yola muvaffak kılarız.”
Ankebut Suresi 2. Ayet "İnsanlar, imtihandan gecirilmeden, sadece «ÎmĂ‚n ettik» demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?”
Ankebût suresinin 2. Ă‚yet-i kerîmesiyle, sırf lĂ‚fızda kalan ve hayata tatbik edilmeyen bir kelime-i tevhîdin tek başına ebedî kurtuluşu temin edemeyeceğini beyan buyurmuştur.
Enbiya Suresi 87-88. Ayetler “Zunnûn ’u da (Yûnus ’u da zikret). O, (kırk gun tebliğ etmesi emredilmişken kavminin kufurdeki ısrarı karşısında umitsizliğe kapılıp otuz yedinci gunde) ofkeli bir hĂ‚lde gecip gitmişti. Biz ’im kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar icinde (balığın karnında); «Sen ’den başka hicbir ilĂ‚h yoktur. Sen ’i tenzîh ederim. Gercekten ben zĂ‚limlerden oldum!» diye niyĂ‚z etti. Bunun uzerine onun duĂ‚sını kabûl ettik ve onu kederden kurtardık. İşte Biz, mu ’minleri boyle kurtarırız.”
A'lĂ‚ Suresi 14-15. Ayetler “Gercekten temizlenen ve Rabbinin ismini zikredip O ’na kulluk eden kimse, şuphesiz kurtuluşa ermiştir.”
İbn-i Abbas (r.a), bu Ă‚yette gecen “tezekkĂ‚/temizlenen” kelimesini; “Kişinin «LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah» demesidir.” şeklinde tefsîr eder. (Kurtubî, el-CĂ‚mî, XX, 22.)
KELİME-İ TEVHİD İLE İLGİLİ HADİSLER Kelime-i Tevhidin Fazileti Ebû Hureyre radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“İman yetmiş (veya altmış) kadar daldan ibarettir. Bunların en yukseği lĂ‚ ilĂ‚he illallah demek, en aşağısı da insana zarar veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Utanmak da imanın dallarından biridir.” (BuhĂ‚rî, ÎmĂ‚n 3; Muslim, ÎmĂ‚n 58)
Son Sozu "LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Olan Cennete Girer Mu ’Ă‚z radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Kimin son sozu, “Allah ’tan başka ilah yoktur” (La ilahe illallah) cumlesi olursa, o kişi cennete girer.” (Ebû DĂ‚vûd, CenĂ‚iz 20)
Olmek Uzere Olanlara Kelime-i Tevhidi Telkin Edin Ebû Sa ’îd el-Hudrî radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Olmek uzere olanlarınıza La ilahe illallah demeyi telkin edinniz!” (Muslim, CenĂ‚iz l, 2.Ayrıca bk. Ebû DĂ‚vûd, CenĂ‚iz 16)
Zikrin En Faziletlisi Kelime-i Tevhiddir CĂ‚bir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’i şoyle buyururken dinledim dedi:
“En faziletli zikir «LĂ‚ ilĂ‚he illallah», en faziletli dua da «el-HamdulillĂ‚h»tır.” (Tirmizî, DaavĂ‚t 9)
Abdest Aldıktan Sonra Kelime-i Şehadet Getirmenin Fazileti Omer İbni HattĂ‚b radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Sizden biriniz guzelce abdest alır –onu tastamam yapar– sonra da: Eşhedu en lĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vahdehû lĂ‚ şerîke leh. Ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve resûluh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı acılır. O da dilediği kapıdan girer.” (Muslim, TahĂ‚ret 17. Ayrıca bk. Ebû DĂ‚vud, TahĂ‚ret 65; Tirmizî, TahĂ‚ret 55; İbni MĂ‚ce, TahĂ‚ret 60)
Tirmizî ’nin rivayetinde şu ziyade vardır: “Allahumme ’c‘alnî mine ’t-tevvĂ‚bîn ve ’c-alnî mine ’l-mutetahhirîn” duasını da okur.
Kelime-i Şehadet hakkında daha detaylı bilgi icin tıklayınız...
Olum Anında Kelime-i Tevhidi Soylemenin Fazileti Su ’dĂ‚ el-Murriye (r.anhĂ‚) anlatıyor:
“Hz. Peygamber ’in vefatından sonra Hz. Omer (r.a), birgun kocam Talha ’nın yanına gelmişti. Onun uzgun olduğunu gorunce:
“–Neyin var, niye uzgunsun? Amcaoğlun Hz. Ebû Bekir ’in emir oluşu mu seni uzdu?” dedi.
Talha:
“–Hayır! Lakin ben Allah Rasûlu ’nun: «Ben bir kelime biliyorum, her kim olumu anında onu soylerse mutlaka amel defteri icin bir nûr olur ve onun cesedi ile rûhu, olum anında o kelime sebebiyle ilĂ‚hî rızĂ‚ya ve rahmete nĂ‚il olur» buyurduğunu işitmiştim. Bu kelimenin ne olduğunu Rasûlullah (s.a.v) vefat edinceye kadar soramadım. İşte bu sebeple uzgunum” dedi.
Bunun uzerine Hz. Omer (r.a):
“–Ben o kelimeyi biliyorum. O, Hz. Peygamber ’in amcası Ebû TĂ‚lib ’e, vefatı anında teklif ettiği Kelime-i Tevhîd ’dir. Eğer Rasûlullah (s.a.v), amcası icin Kelime-i Tevhîd ’den daha kurtarıcı bir soz bilseydi onu soylemesini isterdi” dedi. (İbn MĂ‚ce, Edeb, 54)
Cocuklarınıza İlk Kelime-i Tevhidi Oğretin Rasûlullah (s.a.v) şoyle buyururlar:
“İlk soz olarak cocuklarınıza guzel bir şekilde «LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah» demeyi oğretiniz!” (Beyhakî, Şuabu ’l-îmĂ‚n, VI, 398)
Her Şeyden Kıymetli Soz Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“SubhĂ‚nallĂ‚hi velhamdulillĂ‚hi velĂ‚ ilĂ‚he illallahu vallĂ‚hu ekber demek, benim icin, uzerine guneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Muslim, Zikir 32. Ayrıca bk. Tirmizî, DaavĂ‚t 128)
Her Gun Yuz Defa İcinde Kelime-i Tevhid Olan Sozu Soylemek
Ebû Hureyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şoyle buyurduğunu soyledi:
“Bir kimse her gun yuz defa, lĂ‚ ilĂ‚he illallahu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu ’l-mulku ve lehu ’l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey ’in kadîr, derse, on kole Ă‚zĂ‚d etmiş kadar sevap kazanır; ona yuz iyilik sevabı yazılır; yuz gunahı bağışlanır; bu zikir o gun akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hic kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur”.
Resûl-i Ekrem sozune şoyle devam etti:
“Bir kimse gunde yuz defa subhĂ‚nallĂ‚hi ve bi-hamdihî derse, onun gunahları deniz kopuğu kadar bile olsa hepsi bağışlanır. (BuhĂ‚rî, Bed ’u ’l-halk 11; DaavĂ‚t 64, 65)
On Defa İcinde Kelime-i Tevhid Olan Sozu Soylemek
Ebû Eyyûb el-EnsĂ‚rî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine gore Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Bir kimse on defa, lĂ‚ ilĂ‚he illallahu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu ’l-mulku ve lehu ’l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey ’in kadîr, derse, İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m ’ın soyundan dort kimseyi hurriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır.” (BuhĂ‚rî, DaavĂ‚t 64; Muslim, Zikir 30)
"LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Demek Sadakadır Ebû Zer radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurmuştur:
“Her birinizin her bir eklemi icin gunde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlîl (lĂ‚ ilĂ‚he illallah demek) bir sadaka, her tekbîr bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kotulukten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek`at namaz bunların yerini tutar.” (Muslim, MusĂ‚firîn 84, ZekĂ‚t 56.)
Ebû AbdullĂ‚h TĂ‚rık İbni Eşyem radıyallahu anh ’den rivĂ‚yet edildiğine gore Resûlullah sallallĂ‚hu aleyhi ve sellem ’in şoyle buyurduğunu işitmiştir:
Allah'tan (c.c) Başka İlah Yok Diyen Kişi “Kim Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur der ve Allah ’tan başka ibĂ‚det edilenleri inkĂ‚r ederse, o kimsenin malı ve kanı harĂ‚m olur. Gizli hallerinin hesĂ‚bı ise Allah ’a Ă‚ittir.” (Muslim, ÎmĂ‚n 37)
Eklem Sayısı Kadar "LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Demek
Hz. Âişe ’den rivayetine gore Âişe radıyallahu anhĂ‚, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şoyle buyurduğunu haber vermiştir:
“Gercek şu ki, her insanın vucudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahu ekber, elhamdulillah, lĂ‚ ilĂ‚he illallah der, Allah ’dan bağışlanma diler, insanların yolu uzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kotulukten nehyeder ise, o gunu kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak gecirir.” (Muslim, ZekĂ‚t 54)
Allah'tan (c.c) Başkasının Adına Yemin Eden "LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Desin Ebû Hureyre radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Bir kimse ‘LĂ‚t ve UzzĂ‚ hakkı icin ’ diye yemin edecek olursa, hemen ardından ‘lĂ‚ ilĂ‚he illallah ’ desin. Yine bir kimse arkadaşına ‘Gel, seninle kumar oynayalım ’ derse, hemen sadaka versin.” (BuhĂ‚rî, Tefsîru sûre (53), 2, Edeb 74, İsti ’zĂ‚n 52, EymĂ‚n 53)
ÎmĂ‚nınızı "LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h" Diyerek Yenileyiniz Ebû Hureyre radıyallahu anh ’tan rivĂ‚yet edildiğine gore Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve sellem ashĂ‚b-ı kirĂ‚ma hitĂ‚ben:
“–ÎmĂ‚nınızı yenileyiniz!” buyurdu.
AshĂ‚b-ı kirĂ‚m:
“–Ey AllĂ‚h ’ın Rasûlu, îmĂ‚nımızı nasıl yenileyelim?” diye sordular.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de:
“–«LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h» sozunu cokca soyleyiniz!” cevabını verdi. (Ahmed, II, 359; HĂ‚kim, IV, 285/7657)
Adem -aleyhisselĂ‚m-'ın Affına Mazhar Olan Dua Hadîs-i şerîfte buyrulduğu uzere:
“Âdem -aleyhisselĂ‚m- cennetten cıkarılmasına sebep olan zelleyi işlediğinde, hatĂ‚sını anlayıp:
«–YĂ‚ Rabbî! Muhammed hakkı icin Sen ’den beni bağışlamanı istiyorum.» dedi. AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚:
«–Ey Âdem! Henuz yaratmadığım hĂ‚lde Muhammed ’i sen nereden bildin?» buyurdu.
Âdem -aleyhisselĂ‚m-:
«–YĂ‚ Rabbî! Sen beni yaratıp bana rûhundan uşediğinde başımı kaldırdım, arşın sutunları uzerinde “LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h, Muhammedu ’r-RasûlullĂ‚h” cumlesinin yazılı olduğunu gordum. Bildim ki Sen, zĂ‚tının ismine ancak yaratılmışların en sevimlisini izĂ‚fe edersin!» dedi.
Bunun uzerine AllÂh TeÂlÂ:
«–Doğru soyledin ey Âdem! Hakîkaten O, Bana gore mahlûkĂ‚tın en sevimlisidir. O ’nun hakkı icin bana duĂ‚ et. (MĂ‚dem ki duĂ‚ ettin), Ben de seni bağışladım. ŞĂ‚yet Muhammed olmasaydı seni yaratmazdım!» buyurdu.” (HĂ‚kim, Mustedrek, II, 672)
Yuz DefĂ‚ «LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h» De! Ebû TĂ‚lib ’in kızı Ummu HĂ‚nî -radıyallĂ‚hu anhĂ‚-, Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’e murĂ‚caat ederek:
“–YĂ‚ RasûlallĂ‚h! Ben ihtiyarladım ve zayıfladım. Bana oturduğum yerde yapabileceğim bir ibĂ‚det tavsiye eder misin?” diye sordu.
RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- de:
“–Yuz defĂ‚ «subhĂ‚nallĂ‚h»,
Yuz defĂ‚ «elhamdulillĂ‚h»,
Ve yuz defĂ‚ «lĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h» de!” buyurdular. (İbn-i MĂ‚ce, Edeb, 56; Ahmed b. Hanbel, Musned, VI, 344)
Efendimiz (s.a.v) "LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h!" Diyerek Toplu Zikretmiştir Hazret-i Peygamber -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- yanında bulunduğumuz bir sırada bize hitĂ‚ben:
“–Aranızda yabancı biri var mı?” diye sordular. Buradaki “yabancı” ile Ehl-i KitĂ‚b ’ı kasdetmişti.
Biz de:
“–Hayır, yoktur yĂ‚ RasûlallĂ‚h!” dedik.
Bunun uzerine Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-, kapıların kapatılmasını emrederek şoyle buyurdu:
“–Ellerinizi kaldırın ve LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h deyin!”
ŞeddĂ‚d bin Evs -radıyallĂ‚hu anh-, bu zikir meclisinin devĂ‚mını şu şekilde anlatır:
“–Ellerimizi bir muddet kaldırıp soylenildiği şekilde (LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h! diyerek) zikrettik. MuteĂ‚kıben Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ellerini indirdi ve şoyle duĂ‚ etti:
«–AllĂ‚h ’ım, Sana hamd olsun! Rabbim, beni “bu cumle” ile gonderdin. Onu (soylemeyi ve gereğini yerine getirmeyi) bana emrettin. Buna karşılık bana cenneti va ’d ettin. Sen va ’dinden asla donmezsin!»
Daha sonra Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ashĂ‚bına şoyle buyurdu:
«–Mujdeler olsun size! Muhakkak ki Allah TeĂ‚lĂ‚ sizi bağışladı.» (Ahmed b. Hanbel, Musned, IV, 124)
"LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Zikri Alcak Sesle de Yapılabilir Ebû MusĂ‚ el-Eş ’arî radıyallahu anh şoyle dedi:
Biz bir yolculukta Hz. Peygamber ile birlikte idik. Tepelere cıktıkca Allahuekber, lĂ‚ ilĂ‚he illallah diye yuksek sesle tekbir ve tehlil getirdik. Bunun uzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ey muslumanlar! Kendinizi zorlamayınız. Zira siz sağıra veya burada olmayan birine seslenmiyorsunuz. Allah daima sizinle beraberdir, işitir ve size sizden daha yakındır” buyurdu. (BuhĂ‚rî, CihĂ‚d 131, Meğazî 38, DaavĂ‚t 51, Tevhîd 9)
İhlas ve Samimiyetle “LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h!" Diyen Kişi
Hadîs-i şerîfte de şoyle buyrulur:
“–«LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h!», Allah katındaki yeri ve değeri pek buyuk olan bir kelimedir. Kim tam bir ihlĂ‚s ve sadĂ‚kat icinde onu soylerse, Allah onu cennete koyar. Kim de onu inanmadığı hĂ‚lde sadece diliyle soylerse, canı ve malı korunur; lĂ‚kin yarın AllĂ‚h ’a kavuşunca, Allah da onun hesĂ‚bını gorur.” (Heysemî, Mecmau ’z-ZevĂ‚id, I, 26)
Kenz'de Yazılı Olan Cumle Ebû Zer -radıyallĂ‚hu anh- ’dan rivĂ‚yete gore duvar altındaki hazîneyle alĂ‚kalı olarak RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- şoyle buyurmuştur:
“AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚ ’nın kitĂ‚bında zikrettiği «kenz: hazîne» altından yapılmış duz, puruzsuz bir levhadır ve orada şunlar yazılıdır:
«Kadere inandığı hĂ‚lde uzuntu ve bitkinlik icinde olana şaşarım. Cehennemi hatırladığı hĂ‚lde gulen kişiye de nicin guldu diye şaşarım. Olumu andığı hĂ‚lde gaşette olana da şaşarım. LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h, Muhammedun RasûlullĂ‚h.»” (İbn-i Kesîr, Kısasu ’l-EnbiyĂ‚, s. 424)
İlk Davet Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- , tebliğ ve davete ilk defa başlarken:
“Sizi; «LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚hu vahdehû lĂ‚şerîke leh» diyerek şahĂ‚det getirmeye davet ediyorum! Ben de O ’nun kulu ve Rasûluyum!
Bunu boylece kabul ve ikrar ettiğiniz takdirde, cennete gireceğinize kefîl olurum!” (BelĂ‚zurî, I, 119-120)
Kelime-i Şehadet Getirip Musluman Olan Sahabe Hanîfe Oğulları ’ndan SumĂ‚me bin UsĂ‚l YemĂ‚me halkının reisiydi. Birgun muslumanların eline esir dustu. Rasûlullah onun yanına varıp:
“–Ey SumĂ‚me, sana ne yapacağımı dusunuyorsun?” buyurdu. O da:
“–Hayır yapacağını dusunuyorum. Eğer beni oldurursen musluman kanı akıtmıs birini oldurmus olursun. Đyilikte bulunacak olursan bunun kıymetini bilip karsılığını verecek birine iyilik etmis olursun. Eğer mal istiyorsan, iste, sana istediğin her sey verilecektir!” dedi.
Rasûlullah SumĂ‚me ’nin yanından ayrıldı. Bu durum iki kere daha tekerrur ettikten sonra Rasûlullah :
“–SumĂ‚me ’yi salıverin!” buyurdu. SumĂ‚me hemen mescidin yakınındaki bir hurmalığa giderek oradaki suyla boy abdesti aldı, sonra mescide girdi ve:
“‒Eshedu en lĂ‚ ilĂ‚he illallah ve Eshedu enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû, Ey Muhammed! Vallahi yeryuzunden senin yuzunden daha fazla nefret ettiğim bir yuz yoktu. Fakat simdi senin yuzun bana yuzlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi senin dininden daha fazla nefret etiğim bir din yoktu. Fakat simdi senin dinin bana dinlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi senin memleketinden daha fazla nefret ettiğim bir memleket yoktu. Fakat simdi senin memleketin bana memleketlerin tumunden daha sevimli oldu!” dedi. (Muslim, CihĂ‚d, 59)
"LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h" Deyip de Kalbinde Bir Zerre Ağırlığınca Hayır Bulunan Kişi Enes (r.a) ’den nakledildiğine gore Peygamber Efendimiz (s.a.v) şoyle buyurmuşlardır:
“«LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h» deyip de kalbinde bir arpa ağırlığınca hayır (yani îman) bulunan kişi Cehennem ’den cıkacaktır. «LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h» deyip de kalbinde bir buğday ağırlığınca hayır bulunan kişi Cehennem ’den cıkacaktır. «LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h» deyip de kalbinde bir zerre ağırlığınca hayır bulunan kişi Cehennem ’den cıkacaktır.” (BuhĂ‚rî, ÎmĂ‚n, 33)
Peygamber Efendimizin Kelime-i Şehadetten Sonra Soylediği Soz “Peygamber Efendimiz, kelime-i şehĂ‚det getirdikten sonra:
«Ey insanlar! Size olan nimetinden dolayı O AllĂ‚h ’a hamd ederim ki Kendisi ’nden başka hicbir ilah yoktur!» diye hamd u senĂ‚da bulundu. Her zaman yaptığı gibi Uhud gunu şehit duşen Muslumanlar icin de AllĂ‚h ’tan mağfiret diledi. (İbn-i Sa ’d, II, 228, 251)
İman Nedir? Fahri KĂ‚inĂ‚t -sallallĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in “iman nedir?” sorusuna, kelime-i şehĂ‚deti zikrettikten sonra, “Allah ve Resûlu ’nun kisiye her seyden daha sevimli olmasıdır” (İbn-i Hanbel, IV, 11)
Efendimiz'in (s.a.v) ŞefĂ‚atiyle En ZiyĂ‚de Mes ’ûd Olacak Kişi Ebû Hureyre (r.a) şoyle buyurur:
“Bir defasında:
«‒YĂ‚ RasûlĂ‚llĂ‚h, KıyĂ‚met gununde Sen ’in şefĂ‚atinle en ziyĂ‚de mes ’ûd olacak kimdir?” diye sordum.
Şoyle buyurdular:
«‒Ey Ebû Hureyre, hadîs oğrenme husûsundaki hırsını gorduğum icin bu hadîsi senden evvel kimsenin bana sormayacağını zĂ‚ten biliyordum. KıyĂ‚met gununde insanlardan şefĂ‚atime en ziyĂ‚de mazhar olacak kimse kalbinden veya icinden ihlĂ‚sla “LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h” diyen kişidir».” (BuhĂ‚rî, İlim, 33)
"LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h" De Şahitlik Edeyim
Nebiyy-i Ekrem Efendimiz'in Amcası Ebû TĂ‚lib olum doseğindeyken sehĂ‚det getirmesi icin gosterdiği gayret dillere destandır. En sonunda ona:
“– «LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h» de, kıyĂ‚met gununde sana onunla sĂ‚hitlik edeyim!” buyurdu.
Ebû TĂ‚lib:
– Kureys, korkusundan boyle yaptı, diye beni ayıplamayacak olsaydı arzunu yerine getirir ve seni sevindirirdim, dedi. Bunun uzerine:
“Sen istediğini hidĂ‚yete erdiremezsin, ancak AllĂ‚h dilediğine hidĂ‚yet verir.” (el-Kasas 28/56) Ă‚yeti nazil oldu. (Muslim, ÎmĂ‚n, 41-42)
Allahın Rızasını Dileyerek "LĂ‚ ilĂ‚he illallah" Diyen Kişi
Bedir Gazvesi ’ne katılmış sahĂ‚bîlerden İtbĂ‚n İbni MĂ‚lik radıyallahu anh şoyle dedi:
Kendi kabilem olan SĂ‚lim oğullarına imamlık yapıyordum. Benim (evim)le onlar arasında bir vĂ‚di bulunuyordu. Yağmur yağdığı zaman o vĂ‚diyi gecip mescidlerine gitmek benim icin cok gucleşiyordu. Bu sebeple Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e geldim ve şoyle dedim:
- Ey Allah ’ın Resûlu! Gozlerim iyi secmiyor. Onlarla benim aramdaki vĂ‚dinin deresi yağmur yağdığı zaman taşıyor, benim icin onu gecmek cok gucleşiyor. Binaenaleyh evimi teşrif edip bir yerinde namaz kılsanız, Ben sizin namaz kıldığınız yeri namazgĂ‚h edinmek istiyorum.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “(İnşallah) bu isteğini yerine getiririm” buyurdu.
Ertesi sabah, guneş yukseldiği bir vakitte, Ebû Bekr ile birlikte Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana geldi. İceri girmek icin izin istedi, verdim. İceri girdi, daha oturmadan:
- “Evinin neresinde namaz kılmamı istersin?” buyurdu. Namaz kılmasını istediğim yeri gosterdim, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem orada tekbir alıp namaza durdu. Biz de arkasında saf bağladık. İki rek ’at namaz kıldırdı sonra selĂ‚m verdi, biz de selĂ‚m verdik. Namazı bitirince Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem ’i, kendisi icin hazırlanmış olan hazireyi yemesi icin alıkoyduk. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in bizde olduğunu duyan mahalle halkının erkeklerinden bir grup geldi. Evde epeyce insan toplandı. İclerinden biri:
- MĂ‚lik (İbni Duhşum) ne yaptı? Onu goremiyorum, dedi. Bir başkası:
- O, Allah ve Resûlunu sevmeyen bir munĂ‚fıktır, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, derhal mudĂ‚hale ederek:
- “Oyle deme! Gormuyor musun o, Allahın rızĂ‚sını dileyerek lĂ‚ ilĂ‚he illallah diyor” buyurdu.
Bunun uzerine adam:
- Allah ve Resûlu daha iyi bilir. Ancak biz, Allah ’a yemin olsun ki, kendisini munĂ‚fıkları sever ve onlarla duşer-kalkar olarak goruyoruz, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Allah TeĂ‚lĂ‚, rızĂ‚sını umarak lĂ‚ ilĂ‚he illallah diyen kimseyi cehenneme haram kılmıştır.” (BuhĂ‚rî, SalĂ‚t 45, 46, EzĂ‚n 4, 5, 153, 154, Teheccud 25, 33, 36, MeğĂ‚zî, 12, 13, Et ’ime 15, Rikak 6, İstitĂ‚betu ’l-murteddîn 9)
"LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h" Deyiniz de Kurtulunuz! AllĂ‚h Rasûlu ’nun İslĂ‚m ’ı tebliğ uğrunda katlandığı ve sabırla karşı ladığı meşakkatlerle alĂ‚kalı olarak TĂ‚rık bin AbdullĂ‚h el-MuhĂ‚ribî,
bir muşĂ‚hedesini şoyle anlatır:
“RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’i Zulmecaz Panayırı ’nda gormuştum:
«–Ey insanlar! LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚h deyiniz de kurtulunuz!» diye yuksek sesle hitĂ‚b ediyordu. Bir adam da elindeki taşla O ’nu tĂ‚kip
ediyor ve:
«–Ey insanlar! Sakın O ’na inanmayınız, itaat etmeyiniz. Cunku O yalancıdır(!)» diyerek bağırıyordu. Attığı taşlarla Efendimiz ’in ayak bileklerini
kanatmıştı. Oradakilere:
«–Kimdir bu zĂ‚t?» diye sordum.
«–Bu, Abdulmuttaliboğulları ’ndan bir genctir.» dediler.
«–Ya O ’nun ardına duşup taş atan kimdir?» diye sordum.
«–O da amcası Ebû Leheb ’dir.» dediler. (DĂ‚rekutnî, Sunen, Beyrut 1986, III, 44-45.)
Kalbini Mi Yardın? UsĂ‚me ibni Zeyd radıyallahu anhumĂ‚ şoyle demiştir :
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bizi Cuheyne kabilesinin Huraka kolu uzerine gondermişti. Sabahleyin onlar sularının başında iken uzerlerine hucum ettik. Ben ve ensardan bir kişi onlardan bir adama ulaştık. Biz onun uzerine yuruyunce, adam: “LĂ‚ ilĂ‚he illallah: Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur” dedi. Bunun uzerine ensardan olan arkadaşım ona hucumdan vazgecti; ben ise mızrağımı ona sapladım ve adamı oldurdum. Biz Medine ’ye gelince bu olay Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’in kulağına gitti ve bana:
– “Ey UsĂ‚me! LĂ‚ ilĂ‚he illallah dedikten sonra adamı oldurdun mu?” buyurdu. Ben :
– YĂ‚ Resûlallah! O, bu sozu sadece canını kurtarmak icin soyledi, dedim. Peygamber Efendimiz tekrar :
– “LĂ‚ ilĂ‚he illallah dedikten sonra adamı oldurdun mu?” diye yine sordu ve bu sozu o kadar cok tekrarladı ki, ben, daha once musluman olmamış olmayı bile temenni ettim. (BuhĂ‚rî, DiyĂ‚t 2, MeğĂ‚zî 45; Muslim, ÎmĂ‚n l58-159)
Muslim ’in bir rivĂ‚yeti şoyledir :
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
– “Adam lĂ‚ ilĂ‚he illallah dedi ve sen de onu oldurdun, oyle mi?” Ben :
– YĂ‚ Resûlallah! O, bu sozu sadece silahtan korktuğu icin soyledi, dedim. Peygamber Efendimiz :
– “Kalbini mi yardın ki, bu sebeple soyleyip soylemediğini bilesin?” buyurdu.
Bu sozu o kadar cok tekrarladı ki, ilk defa o gun musluman olmuş olmayı temenni ettim. (Muslim, ÎmĂ‚n 158)
Efendimizin (s.a.v) Tavsiye Ettiği Zikir Sa‘d İbni Ebû VakkĂ‚s radıyallahu anh şoyle dedi:
Bir bedevî Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e gelerek:
- Bana soyleyeceğim bir zikir oğret, dedi.
Resûl-i Ekrem ona şu zikri okumasını tavsiye etti:
- “LĂ‚ ilĂ‚he illallahu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, AllĂ‚hu ekber kebîran ve ’l-hamdu lillĂ‚hi kesîrĂ‚ ve subhĂ‚nallĂ‚hi Rabbi ’l-Ă‚lemîn, velĂ‚ havle velĂ‚ kuvvete illĂ‚ billĂ‚hi ’l-Azîzi ’l-Hakîm: Tek olan Allah ’tan başka ilĂ‚h ve O ’nun bir eşi ve benzeri de yoktur. Kudreti ve saltanatıyla Allah en buyuktur. Bitip tukenmeyen hamd O ’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim. Gunahtan kacacak guc, ibadet edecek kuvvet ancak Azîz ve Hakîm olan Allah ’ın yardımıyla kazanılabilir.”
Bedevî:
- Bunlar Rabbim icin soyleyeceğim dua ve zikirlerdir. Kendim icin ne soylemeliyim? dedi.
Resûl-i Ekrem:
“AllĂ‚hummağfir lî verhamnî vehdinî verzuknî: Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızĂ‚nı kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver, de” buyurdu. (Muslim, Zikir 33-3)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’in Namazdan Sonra Okuduğu Zikirler Muğîre İbni Şu‘be radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem selĂ‚m verip namazdan cıkınca şu duayı okurdu:
“LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey'in kadîr. AllĂ‚humme lĂ‚ mĂ‚ni‘a li-mĂ‚ a‘tayte ve lĂ‚ mu‘tıye li-mĂ‚ mena‘te velĂ‚ yenfeu ze ’l-ceddi minke ’l-ceddu: Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur, yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mulk O ’nundur, hamd O ’na mahsustur. O ’nun gucu her şeye yeter. Allahım! Senin verdiğine engel olacak, vermediğini de verecek bir kimse yoktur. Senin lutfun olmadan hicbir zengine serveti fayda vermez.” (BuhĂ‚rî, EzĂ‚n 155, İ‘tisĂ‚m 3, Kader 12, DaavĂ‚t 18)
Abdullah İbni ’z-Zubeyr radıyallahu anh namazdan sonra selĂ‚m verince her defasında şoyle derdi:
“LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey'in kadîr; lĂ‚ havle velĂ‚ kuvvete illĂ‚ billĂ‚h; lĂ‚ ilĂ‚he illallahu velĂ‚ na‘budu illĂ‚ iyyĂ‚h; lehu ’n-ni‘metu ve lehu ’l-fazlu ve lehu ’s-senĂ‚u ’l-hasen; lĂ‚ ilĂ‚he illallahu muhlisîne lehu ’d-dîne velev kerihe ’l-kĂ‚firûn: Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mulk O ’nundur, hamd O ’na mahsustur. O ’nun gucu her şeye yeter. Gunahtan kacacak guc, ibadet edecek kuvvet ancak Allah ’ın yardımıyla kazanılabilir. Allah ’tan başka ibadete lĂ‚yık bir ilĂ‚h yoktur. Biz yalnız O ’na ibadet ederiz. Sahip olduğumuz nimet ve lutuf O ’nundur. En guzel medh u senĂ‚ O ’na yakışır. KĂ‚firler hoşlanmasa bile, butun samimiyetimizle, Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur, deriz”.
Abdullah İbni ’z-Zubeyr, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in her namazdan sonra bu sozlerle zikrettiğini soyledi. (Muslim, MesĂ‚cid 139, 140)
Gunahları Deniz Kopuğu Kadar Cok Olsa Bile Affedilir Ebû Hureyre radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Her namazdan sonra kim otuz uc defa subhĂ‚nallah, otuz uc defa elhamdulillĂ‚h, otuz uc defa AllĂ‚hu ekber der, yuze tamamlamak icin de lĂ‚ ilĂ‚he illallahu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu ’l-mulku ve lehu ’l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey ’in kadîr: Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mulk O ’nundur, hamd O ’na mahsustur. O ’nun gucu her şeye yeter” derse, gunahları deniz kopuğu kadar cok olsa bile affedilir.” (Muslim, MesĂ‚cid 146)
İbrahim aleyhisselĂ‚m'ın Oğrettiği Zikir İbni Mes ’ûd radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“İsrĂ‚ gecesinde İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m ’a rastladım. Bana şunu soyledi: YĂ‚ Muhammed! Ummetine benden selĂ‚m soyle ve onlara cennetin toprağının cok guzel, suyunun tatlı, arazisinin son derece geniş ve dumduz, ağaclarının da subhĂ‚nallahi ve ’l-hamdu lillĂ‚hi velĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vallĂ‚hu ekber ’den ibaret olduğunu haber ver.” (Tirmizî, DaavĂ‚t 59 )
Karşılığı Cennette Hurma Fidanı Olan Zikir Ebû Hureyre hazretleri ağac dikerken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu gordu ve:
- “Ebû Hureyre ne dikiyorsun?” diye sordu. O da:
- Kendim icin bir fidan dikiyorum, diye cevap verdi. O zaman Allah'ın Resûlu:
- “Sana bundan daha hayırlı bir fidanı haber vereyim mi?” diye sorunca, Ebû Hureyre:
- Evet, yĂ‚ Resûlallah, diyerek ne buyuracağını merakla beklemeye başladı. Peygamber aleyhisselĂ‚m da:
- “SubhĂ‚nallahi ve ’l-hamdu lillĂ‚hi velĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vallĂ‚hu ekber, de! Bu sozlerin her birine karşılık cennette sana bir hurma fidanı dikilir” buyurdu (İbni MĂ‚ce, Edeb 56).
Efendimiz'in Keder ve Uzuntu Hissettiği Zaman Okuduğu Zikir İbni AbbĂ‚s radıyallahu anhumĂ‚ ’dan rivayet edildiğine gore Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir keder ve uzuntu hissettiği zaman şoyle dua ederdi:
“LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu ’l-azîmu ’l-halîm. LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu rabbu ’l-arşi ’l-azîm. LĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu rabbu ’s-semĂ‚vĂ‚ti ve rabbu ’l-ardı ve rabbu ’l-arşi ’l-kerîm: Azamet ve hilim sahibi olan Allah ’tan başka ibadete lĂ‚yık hicbir ilĂ‚h yoktur. Azametli arşın sahibi olan Allah ’tan başka ibadete lĂ‚yık hicbir ilĂ‚h yoktur. Goklerin rabbi, yerin rabbi ve yuce arşın rabbinden başka ibadete lĂ‚yık hicbir ilĂ‚h yoktur.” (BuhĂ‚rî, DaavĂ‚t 27, Tevhîd 22, 23)
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in Akşam Okuduğu Dua İbni Mes ’ûd radıyallahu anh şoyle dedi:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem akşamleyin şoyle dua ederdi:
“EmseynĂ‚ ve emse ’l-mulku lillĂ‚h, vel-hamdu lillĂ‚h, lĂ‚ ilĂ‚he illallahu vahdehû lĂ‚ şerîke leh, lehu ’l-mulku ve lehu ’l-hamdu ve huve alĂ‚ kulli şey ’in kadîr, rabbi es ’eluke hayra mĂ‚ fî hĂ‚zihi ’l-leyleti ve hayra mĂ‚ ba‘dehĂ‚ ve eûzu bike min şerri mĂ‚ fi hĂ‚zihi ’l-leyleti ve şerri mĂ‚ ba‘dehĂ‚, rabbi eûzu bike mine ’l-keseli ve sûi ’l-kiber, eûzu bike min azĂ‚bi ’n-nĂ‚r ve azĂ‚bi ’l-kabr: Akşama girdik. Butun mulk Allah ’ındır. Hamdu senĂ‚ da O ’na mahsustur. Allah ’tan başka ilĂ‚h yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mulk O ’nundur, hamd O ’na mahsustur. O ’nun gucu her şeye yeter. Allahım! Bu gecenin ve bundan sonrakilerin hayrını senden dilerim. Bu gecenin ve bundan sonrakilerin şerrinden sana sığınırım. Rabbim! Tembellikten, insanı perişan eden yaşlılıktan sana sığınırım. Cehennem azĂ‚bından ve kabir azĂ‚bından sana sığınırım.”
Sabahleyin de “asbahnĂ‚ ve asbaha ’l-mulku lillĂ‚h: Sabaha girdik. Butun mulk Allah ’ındır” diye başlayarak aynı duayı okurdu. (Muslim, Zikir 74-76)
İslam ve İhsan
KELİME-İ TEVHÎD İLE ÎMÂNINIZI TAZELEYİN