
Bir muvaffakıyetin değeri, ona ulaşmak icin katlanılan guclukler nisbetindedir.Şeyh SÂdî Hazretleri buyurur:
“Dalgıc, nehirde timsahtan veya denizde kopek balığından korkarsa, inci elde edemez.”
Bir muvaffakıyetin değeri, ona ulaşmak icin katlanılan guclukler nisbetindedir. Hakkʼın rızÂsına ermeyi, Cennet ve CemÂlullÂhʼı arzulayan bir muʼmin de, evvel nefsine ve şeytana karşı girişeceği cetin bir mucÂdeleyi goze almak zorundadır. Rabbinin rızÂsı veya nefsinin arzusu arasında bir tercih mecbûriyetinde kaldığında, buyuk bir îman muhabbetiyle nefsinin menfaatini geri plÂna atabilmelidir. Zira her nîmetin bir bedeli vardır. Îman, en buyuk nîmettir ve bedelinin CenÂb-ı Hakkʼa odenmesi zarurîdir.
MUHABBETİN KANTARI
Muhabbetin kantarı, fedakÂrlıktır. Muhabbetin samimiyeti ve seviyesi, sevilen uğrunda gosterilen fedakÂrlık ve yeri geldiğinde onun icin girilen risk ile olculur. AllÂhʼı her şeyden fazla seven bir muʼmin de, gerektiğinde Allah icin her turlu fedakÂrlığı gosterebilmelidir.
Nitekim Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, sahÂbe-i kirÂm ve selef-i sÂlihînin ornek hayatları, bu hakîkatin sayısız tezÂhurleriyle doludur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan