
Dunya hayatında ilk aile yuvasını kuran Hz. Âdem ile Havva ’nın (a.s.) evliliklerinden cocuklar, torunlar ve gunumuze gelen insan nesilleri turemiştir.Hz. Âdem ve Havva ’nın (a.s.) indirildiği yerle ilgili olarak Âyet ve hadislerde acık bilgi bulunmamakla birlikte, bazı İslÂm tarihcileri Âdem ’in Hindistan ’da Seylan (Serendib) adasına, Hz. Havva ’nın (a.s.) ise Cidde ’ye indirildiğini belirtmişlerdir. Daha sonra onlar Arafat ve Muzdelife ’de buluşmuşlardır.[1]
DUNYADA KURULAN İLK AİLE Dunya hayatında ilk aile yuvasını kuran Hz. Âdem ile Havva ’nın (a.s.) evliliklerinden cocuklar, torunlar ve gunumuze gelen insan nesilleri turemiştir. İbn Cerir et-Taberî (o.310/922), Hz. Havva ’nın ikiz ve biri erkek diğeri kız olmak uzere yirmi batında kırk cocuk doğurduğunu nakletmiştir.[2]
HZ. HAVVA ’NIN (R.A.) İLK HAMİLELİĞİ Hz. Havva ’nın (a.s.) ilk hamileliği Kur ’Ân-ı Kerîm ’de şoyle belirtilir:
“Âdem eşi ile birleşince, eşi hafif bir yuk yuklendi, (yani hamile kaldı.) Onu bir sure taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri AllÂh ’a; eğer bize kusursuz bir cocuk verirsen şukredenlerden olacağız, diye dua ettiler. Fakat Allah onlara kusursuz bir cocuk verince, kendilerine verdiği bu cocuk (ve nesli) konusunda (sonradan insanlar) AllÂh ’a ortak koştular. Allah ise onların ortak koştuğu şeyden yucedir.” [3]
Âdem ile Havva (a.s.) henuz doğum yolu ile uremenin nasıl bir şey olduğunu bilmedikleri icin, doğacak yavrunun bir hayvan sûretinde, ya da başka şekilde bir varlık olabileceğinden korktular. Bu yuzden yavrunun insan şeklinde ve kusursuz doğması icin AllÂh ’a dua ettiler.
HZ. ADEM VE HAVVA ’NIN (A.S.) İLK COCUKLARI İlk doğan cocuklarına “Abdullah (AllÂh ’ın kulu)”, “Ubeydullah (AllÂh ’ın kulcuğu)” gibi guzel adlar koymuşlardı. Bu cocukların olumu uzerine, şeytan yine Havva (r. anhÂ) ’nın cevresinde dolaşmaya başlamıştı. O ’na vesvese vererek; eğer cocuğun adını “AbdulhÂris (ciftcinin kulu)” olarak koyarsan, cocuk yaşar, dedi. Ciftciden kastedilen cocukların babası olan Âdem (a.s.) ’dir. İşte yukarıdaki Âyette; kulluğun Allah ’tan başkasına nisbet edilerek, Ondan başkasına yoneldiklerine işaret edilmiştir. Hasan el-Basrî ise bu Âyette daha sonraki donemlerde AllÂh ’a şirke yonelen Yahudi ve Hristiyanların kastedildiğini soylemiştir.[4]
RivÂyete gore Hz. Âdem ’e (a.s.) doğacak olan butun soyu topluca gosterilmiş, Âdem (a.s.) Hz. DÂvud ’un omrunun altmış yıl olduğunu gorunce, kendi bin yıllık omrunden kırk yılının O ’na verilmesini CenÂb-ı Hak ’tan istemiştir. Ancak eceli geldiğinde bu va ’dinden donmek isteyince Allahu TeÂl onun omurunu 1000 yıla, DÂvud (a.s.) ’ın omurunu ise 100 yıla tamamlamıştır. Tevrat ’a gore Hz. Âdem (a.s.) 930 yıl yaşamıştır.[5] Hz. Âdem ’in kabri bir rivayete gore Mekke ’de Ebû Kubeys mağarasında veya Hindistan ’daki Nevz dağında, başka bir rivayete gore ise Bey-tulmakdis ’tedir. Cunku Nuh (a.s.) tufanda Hz. Âdem ’in tabutunu gemiye almış ve daha sonra sular cekilince de onu Beytulmakdis ’e defnetmiştir.[6]
Dipnotlar:
[1] Taberî, Tarih, Nşr. M. Ebû ’l-Fazl, Kahire 1960-70, I, 121; Mes ’udî, Murûcu ’z-Zeheb, Nşr. M.M. Abdulhamîd, Kahire 1367/1948, I, 60; Sa ’lebî, ArÂisu ’l-MecÂlis, Kahire 1310, 21. [2] Zebîdî, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, 6. baskı, Ankara 1981, IX, 77. [3] A ’rÂf, 7/189-190. [4] bk. Ahmed. b. Hanbel, V, II; Tirmizî, Tefsîru sure 7/4; İbn Kesîr, Tefsîr, II, 74. [5] bk. «Âdem» mad., T.D.V. İslÂm, Ansik.; TevrÂt, Tekvîn, 5/5. [6] bk. Sa ’lebî, age, s. 37.
Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan