
Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- buyururlar ki: “Kimin arzusu Âhiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğini koyar ve işlerini derli toplu kılar. Artık dunya boyun eğerek onun peşinden gelir. Kimin hedefi de dunya olursa, Allah onun iki gozunun arasına fakirliği koyar, işlerini de darmadağınık eder. Netice olarak dunyadan da eline, kendisine takdir edilmiş olandan fazlası gecmez.” (Tirmizî, KıyÂmet, 30/2465)Dunya mal ve mevkiine meylederek Âhireti geri plÂna atmanın ne buyuk bir tehlike olduğunu gosteren şu misÂl de ne kadar ibretlidir:
Emevîler devrinde İslÂm ordusu, İstanbul ’un fethiyle ilgili nebevî mujde ve iltifÂta nÂil olmak umîdiyle yola cıkmıştı. Ordunun icinde Ebû Eyyûb el-EnsÂrî t da bulunmaktaydı. Rumlar, arkalarını şehrin surlarına vermiş savaşırlarken, EnsÂr ’dan bir zÂt, atını Bizanslıların ortasına kadar surdu. Bunu goren mu ’minler; “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız!” Âyet-i kerîmesinden hareketle ve hayretler icinde:
“–LÂ ilÂhe illÂllah! Şuna bakın! Kendini goz gore gore tehlikeye atıyor!” diye o sahÂbîyi tenkid ettiler. Bunun uzerine Ebû Eyyûb el-EnsÂrî şoyle dedi:
“–Ey mu ’minler! (Yanlış anlaşılmasın!) Bu Âyet, biz EnsÂr hakkında nÂzil oldu. Allah, Peygamberi ’ne yardım edip dînini gÂlip kıldığında biz, «Artık mallarımızın başında durup onların ıslÂhı ile meşgul olalım.» demiştik. Bunun uzerine Allah TeÂlÂ, Rasûlu ’ne:
«Allah yolunda infÂk ediniz de, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız. Bir de ihsanda bulununuz, zira Allah (iyilikte bulunan ve ihsÂn şuuru ile yaşayan) muhsinleri sever.»42 Âyetini vahyetti. Bu Âyet-i kerîmedeki «kendi eliyle kendini tehlikeye atmak»tan maksat, bağ ve bahce gibi dunya malıyla uğraşmaya dalıp, Hak yolunda gayreti terk ve ihmÂl etmemizdi.” (Bkz. Ebû DÂvûd, CihÂd, 22/2512; Tirmizî, Tefsîr, 2/2972) 42 el-Bakara, 195.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk'a Adanmış Genclik , Erkam Yayınları
İslam ve İhsan