Kabir ziyaretinde ne yapılır? Oluye hangi hayırlar yapılmalı? Oluler işitir mi? Oluler nasıl dua eder? Buyuk mahrûmiyet ve sonsuz bahtiyarlığın başladığı ilk merhale: Kabir...Kabirdeki meyyit, bir nevî denizde boğulmak uzere olan ve dehşet icerisinde yardım isteyen kimse gibidir. Anasından, babasından, kardeşinden, samimî ve sÂdık arkadaşından du bekler. Şayet bir du gelecek olsa, bu onun icin, dunya ve icindekilerden daha kıymetli ve sevindirici olur.
Bu sebeple bir muʼmin kabristana gittiğinde, once kabir halkına selÂm vermeli, onlar icin du etmeli, mumkun olduğunca Kur ’Ân-ı Kerîm okumalı ve bir gun kendisinin de onlar gibi olacağını tefekkur etmelidir. Nitekim Hak dostlarından HÂtem-i Esam Hazretleri:
“Bir mezarlığa uğrayıp da oradakilere du etmeyen ve kendi (Âkıbeti)ni tefekkur etmeyen biri; hem kendine, hem de oradakilere ihÂnet etmiş sayılır.” buyurmuştur.[1]
Buyuk İslÂm Âlimi Sufyan bin Uyeyne Hazretleri de şoyle nakletmiştir:
“Olulerin duÂya olan ihtiyacı, dirilerin yiyeceğe ve iceceğe olan ihtiyacından daha fazladır.”[2]
OLUYE HANGİ HAYIRLAR YAPILMALI? Şuphesiz ki CenÂb-ı Hak, kabir ehline, dunyadakilerin duÂsı bereketiyle dağlar misÂli ecir verir. Dirilerin olulere gonderebileceği en iyi hediye ise onlar icin istiğfÂr etmek ve onlar adına sadaka verip infakta bulunmaktır.
OLULER İŞİTİR Mİ? Nitekim Ehl-i Sunnet inancına gore, olen bir kimse, işitir, hisseder ve şuur sahibidir. Yapılan hayırlardan istifÂde eder ve sevinir. Şerlerden de eziyet gorur ve uzulur. Yani insan, bedeniyle olur, rûhuyla değil.
Âlemlere rahmet olarak gonderilen Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde şoyle buyurmaktadır:
“Hayatım sizin icin hayırlıdır; bazı hÂdiseler yaşarsınız, bunun uzerine size ilÂhî vahiy ve hukumler indirilir. VefÂtım da sizin icin hayırlıdır. Amelleriniz bana arz edilir. Guzel bir amel gorduğumde AllÂh ’a hamd ederim, kotu bir şey gorduğumde de sizin icin AllÂh ’a istiğfÂr ederim.” (Heysemî, IX, 24)
Yine Efendimiz Ved Hutbesi ’nde bizlere şoyle seslenmektedir:
“Sakın, (gunah işleyerek) yuzumu kara cıkarmayınız!”[3]
Yani ummeti olarak bizlerin yaptığı her amel, Peygamber Efendimiz ’e arz edilmektedir. Gonderdiğimiz her selÂm, kendilerine ulaştırılmaktadır.[4]
OLULERİN DUASI Diğer bir hadîs-i şerîfte ise, yaptığımız amellerin Âhirete irtihÂl etmiş olan hidÂyet ehli yakınlarımıza da arz edileceği şoyle haber verilmektedir:
“Sizin amelleriniz, akrabalarınızdan ve kabilenizden vefÂt edenlere arz edilir. Eğer amelleriniz hayırlı ise onunla sevinirler. Hayırlı değilse; «AllÂh ’ım, bizi hidÂyete erdirdiğin gibi onları da hidÂyete erdirmeden canlarını alma!» diye du ederler.” (Ahmed, III, 164; TaberÂnî, Kebîr, IV, 129/3887)
VelhÂsıl kabir, fÂnî omrunu nefsÂnî arzularının peşinde ziyan edenlerin buyuk mahrûmiyet ve meşakkatlerinin başladığı ilk noktadır. Buna mukÂbil, omurlerini Kur ’Ân ve Sunnet ’in rûhÂniyeti icinde gecirenlerin de sonsuz bahtiyarlığının başladığı ilk merhaledir.
Dipnotlar:
[1] İhyÂ, IV, 868. [2] Suyûtî, Şerhu ’s-Sudûr, LubnÂn 1417, s. 297. [3] Bkz. Heysemî, III, 271; Hamîdullah, el-VesÂik, s. 367. [4] Bkz. Ebû DÂvûd, MenÂsik, 96.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
OLENİN ARDINDAN YEMEK VERMEK CAİZ Mİ?