
Kısaca Muhalefetun lil havadis ne demektir? Kısaca anlamı nedir? Muhalefetun lil havadis ile ilgili ayetler...MuhÂlefetun li ’l-havÂdis, “Sonradan olan şeylere benzememek” demektir. Allah hicbir şeye benzemez, hicbir şey de Allah ’a benzemez. Allah ’ın zÂtî sıfatlarıyla, yarattıklarına benzemesi mumkun değildir. Cunku Allah kadîm ve ezelîdir, başlangıcı yoktur. Varlıklar ise sonradan meydana gelmişlerdir. Allah ebedîdir, bÂkîdir. Varlıklar ise sonlu ve olumludurler. Diğer yandan varlıklar bir takım cuz ve parcalardan oluşmuşlardır. CenÂb-ı Hakk ’ın zatı icin boyle bir şey soz konusu değildir.
Allah ’ın eşi ve benzeri yoktur, yÂni yaratılmışların hicbirine benzemez. O, her turlu beşeri sıfatlarla tavsiften munezzehtir.
Bugun muharref ilÂhî dînlerin tahrif edilen inanc sistemlerinden biri de bu hususla alÂkalıdır. Onlar, CenÂb-ı Hakk ’ın muteÂl, hayÂl ve idrÂk otesi olma ve her turlu beşerî sıfatlardan munezzeh olması şeklindeki ulvî ve doğru inanctan sapmışlar ve hayal guclerine gore derledikleri kitaplarında AllÂh TeÂl hakkında nice beşerî yakıştırmalarda bulunmuşlardır. Hatt unutkanlık, yorgunluk, pişmanlık, gozden kacırma, fark edememe gibi birtakım beşerî acziyetleri dahî -hÂşÃ‚- CenÂb-ı Hakk ’a isnÂd etmişlerdir. Mesel onlara gore tûfÂnla ilgili olarak tanrı bir emir verir. Daha sonra bunu unutur. Derken bir de bakar ki yer-gok su icinde kalmış! Ancak o zaman verdiği emri hatırlar ve butun mahlukat gemiye girdikten sonra onun kapısını telaşla bizzat kendi eliyle kapatır. Yine onların kitaplarına gore Hazret-i Ya‘kûb, -hÂşÃ‚- AllÂh ile gureşmiş ve yenmiştir. Bu akıl ve mantık dışı ifadelere ilaveten yahûdîlerin Uzeyr -aleyhisselÂm- ’a, hıristiyanların da Îs -aleyhisselÂm- ’a -hÂşÃ‚- AllÂh ’ın oğlu diyecek kadar ileri gittikleri mÂlûmdur. İşte insanoğlunun kendi hayÂl iklîminde uretip sonra da inanmaya kalktığı butun bu dalÂlet tezÂhurlerine ilÂhî bir cevap olarak
MUHALEFETUN LİL HAVADİS İLGİLİ AYETLER AllÂh TeÂl şoyle buyurur:
“Onlar (muşrikler ve munkirler) AllÂh ’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet gunu butun yeryuzu O ’nun tasarrufundadır. Gokler O ’nun kudret eliyle durulmuş olacaktır. O, muşriklerin ortak koşmalarından yuce ve munezzehtir.” (ez-Zumer, 67)
“... O ’nun benzeri hicbir şey yoktur. O işitendir, gorendir.” (eş-ŞûrÂ, 11)
“(Ey Rasûlum!) De ki: O AllÂh birdir. AllÂh sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hicbir dengi yoktur.” (el-İhlÂs, 4)
RasûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- bir kimsenin (ihlÂsla):
“Ey AllÂh ’ım, bir ve samed olan, doğurmayan ve doğurulmayan, eşi ve benzeri de olmayan AllÂh adıyla Sen ’den istiyorum. Gunahlarımı mağfiret et, sen Gafûrsun, Rahîmsin!” dediğini işitti ve şoyle buyurdu:
“O mağfiret edildi. O mağfiret edildi. O mağfiret edildi!” (Ebû DÂvud, SalÂt, 179)
Bu mujdeyi bilen Yûnus Emre Hazretleri de şoyle iltic eyler:
Hak Calab ’ım Hak Calab ’ım,
Sencileyin yok Calab ’ım!
GunÂhlarımız yarlığa,
Ey rahmeti cok Calab ’ım!..
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, İslam İman İbadet
İslam ve İhsan