
Şeytan kimdir? Şeytan nasıl bir varlıktır? Şeytan neden var? Kur ’an ’da şeytan nasıl anlatılır? Şeytanın insan uzerindeki etkisi nedir? Şeytan cennetten neden kovuldu? Şeytanın hileleri nelerdir? İşte şeytanla ilgili ayet ve hadisler...İslÂm şeytan; gozle gorulmeyen fakat varlığı kesin olan, azgınlık ve kotulukte cok ileri giden, kibirli, Âsi, insanları saptırmaya calışan cin demektir. İşte insanın baş duşmanı: şeytan...
KUR ’AN ’DA ŞEYTAN NASIL ANLATILIR? Kur ’Ân ’da ilk şeytandan İblis diye bahsedilir. İblis, hased, kibir ve hırs yuzunden azmış ve isyan ederek sapıklığa duşmuş cinlerdendir.[1] Onun, cinlerden ve insanlardan yardımcıları vardır. Bir zamanlar kendisine melekler arasında yer verilen bu ilk ve en buyuk şeytan, sonradan kibre kapılarak Allah ’a isyÂn etmiş ve ilÂhî rahmetten kovulmuştur. CenÂb-ı Hak şoyle haber verir:
“Meleklere: «Âdem ’e secde edin» demiştik, hemen secde ettiler, ancak İblis diretti, kibirlendi ve kÂfirlerden oldu.” (Bakara, 34)
“(Allah TeÂlÂ) «Sana emrettiğim hÂlde, secde etmene mÂnî olan şey nedir?» buyurdu. (İblis) «Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise camurdan!» dedi.” (A‘rÂf, 12)
Yine: “«Ben, hic camurdan yarattığın bir kişiye secde mi ederim! Şu benden ustun kıldığın şeye de bir bak! Yemin ederim ki, eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı mustesnÂ, onun neslini kendime bağlayıp kumandam altına alacağım!» dedi.
Allah TeÂl şoyle buyurdu: «Git! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezası, yaptıklarınızın tam karşılığı olarak cehennemdir.»” (İsrÂ, 61-63)
Gorulduğu gibi, CenÂb-ı Hak isyanı sebebiyle şeytanı hemen huzûrundan kovmamış, ona once konuşma fırsatı vermiş, hatasını anlayıp tevbe etme imkÂnı tanımıştır. Fakat o, inat ve kufrunde ısrar edince, ilÂhî rahmetten kovulmuş ve bulunduğu makamdan indirilmiştir.
CenÂb-ı Hak, cok iddialı konuşan İblis ’e, imtihan Âleminde olması hasebiyle istediği muhleti vermiş,[2] ancak onun, iman edip yalnız Rab ’lerine tevekkul eden ihlÂslı ve takv sahibi kullarına bir şey yapamayacağını, onları kendisinin muhafaza edeceğini beyÂn buyurmuştur.[3]
ŞEYTANIN GUCU Şeytanın gucu, ancak kendisini dost edinenlere ve onu Allah ’a ortak koşanlara yetmektedir. Şeytan, iman etmeyen kimselerin dostudur.[4] O ancak nefsÂnî arzularının peşinde koşan kimseleri tesiri altına alabilir. CenÂb-ı Hak şoyle buyurur:
“Şeytanların kimin uzerine ineceğini size haber vereyim mi? Onlar, yalana, gunaha ve iftirÂya duşkun olan herkesin ustune inerler. Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların coğu yalancıdırlar. (ŞuarÂ, 221-223)
ŞEYTAN NEDİR? İblis gibi insanları saptırmaya calışan diğer inkÂrcı cinler ile Allah ve Resûlu ’ne tÂbî olmayan, yanlış yolların dÂvetcisi insanlara da “şeytan” ismi verilir. Bunlar, aldatmak icin birbirlerine yaldızlı sozler fısıldar, vesvese verip dururlar.[5]
ŞEYTANIN TUZAKLARI Şeytan, Hz. Âdem ’den itibaren insanları hak yoldan uzaklaştırmak icin elinden geleni yapmaktadır.[6] CenÂb-ı Hak, şeytanın insanoğluna duşman olduğunu bircok vesile ile ifade ederek “Şeytanın adımlarını takip etmeyin!” buyurur.[7] Bilhassa Hz. Âdem (a.s) ile alÂkalı hÂdiselere vurgu yaparak onun soyuna karşı duşmanlığının kıyamete kadar devam edeceğini bildirir.[8] Kur ’Ân ’da, şeytanın ve avenesinin, insanları kendisini goremeyecekleri cihetten gorduğu, sırÂt-ı mustakîm uzerine oturup insanlara sağlarından, sollarından, onlerinden, arkalarından yanaştığı[9], kotulukleri susleyip guzel gosterdiği[10], boş kuruntulara surukleyip yalancı vaatlerde bulunduğu[11], Allah ’ın emirlerini ciğneyip haramları işlemeye sevkettiği[12], insanların arasına duşmanlık atıp onları birbirine duşurduğu[13], vesvese verdiği, hile ve tuzaklar kurduğu[14] haber verilir.
Âyet-i kerîmelerde şoyle buyrulur:
“Şeytan insanı (ucuruma surukleyip sonra) yuzustu bırakır ve rezil rusva eder.” (FurkÂn, 29)
“Ey insanlar! Allah ’ın verdiği soz şuphesiz gercektir; dunya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan), sizi Allah(ın affına guvendirmek sûreti) ile aldatmasın! Şuphesiz şeytan, sizin duşmanınızdır, siz de onu duşman tutun! Zira o, kendi taraftarlarını ancak cehennem ehlinden olmaya cağırır.” (FÂtır, 5-6)
ŞEYTANIN İNSAN UZERİNDEKİ ETKİSİ Resûlullah şoyle buyurmuştur:
“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi uzerinde yonlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kotuluğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yoneliktir. Meleğe ait tesiri gonlunde hisseden kimse bunu Allah ’tan bilsin ve Allah ’a hamd etsin. Kendisini kotuluk tarafına cekmeye calışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden CenÂb-ı Hakk ’a sığınsın.”
Sonra Resûlullah şu Âyet-i kerimeyi okumuştur:
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cirkinlikleri telkin eder.” (Bakara, 268) (Tirmizî, Tefsîr, 2/2988)
Allah Resûlu şoyle îkÂz buyurur:
“Şeytan, namazda iken birinize gelir ve: «şunu hatırla, bunu hatırla» der, namazdan ayrılıp gidinceye kadar buna devam eder. Neticede kişi (namazdan sonra yapılması tavsiye edilen) tesbîhÂtı bile terk eder. Kişi yatağına girince de şeytan ona gelir, (tavsiye edilen zikirleri yapmadan) uyutmaya calışır ve uyutur da!” (Tirmizî, DeavÂt, 25/3410; Ebû DÂvûd, Edeb 99-100/5065; NesÂî, Sehv, 90)
Yine Efendimiz şu muhim noktaya dikkatlerimizi ceker:
“İblis tahtını suyun/denizin uzerine kurar, orayı merkez edinir. Sonra askerlerini dunyanın her tarafına salar. Ona en yakın ve en sevimli asker, en buyuk fitneyi koparandır. Askerlerinden biri gelip:
«–Bugun ben şoyle şoyle yaptım!» der. İblis:
«–Hic bir şey yapmamışsın!» karşılığını verir. Bir diğeri gelir:
«–Ben birinin yakasına yapıştım ve hanımıyla arasını acıncaya kadar peşini bırakmadım» der. Bunun uzerine İblis onu kendine yaklaştırır, kucaklayıp boynuna sarılır ve:
«–Sen ne iyisin, ne guzelsin!» der.” (Muslim, MunÂfıkîn, 67)
Kur ’Ân-ı Kerîm cin ve insan şeytanlarının vesvese ve tuzaklarından Allah ’a sığınmayı tavsiye etmektedir.[15]
ŞEYTANLA ANLAŞMA! Ancak şeytan, karşı durulmaz bir kuvvet olarak tasavvur edilmemelidir. CenÂb-ı Hak her ne kadar imtihan îcÂbı ona muhlet ve bazı imkÂnlar vermişse de sınırsız bir kuvvet ve salÂhiyet vermemiştir. Kur ’Ân ’da onun tuzaklarının zayıf olduğu, insanlar uzerinde zorlayıcı bir hÂkimiyetinin bulunmadığı, kotuluğe dÂvetten ote bir şey yapamadığı beyan edilmektedir.[16] Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:
“(Kıyamet gunu hesapları gorulup) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şuphesiz Allah size gercek olanı vaad etti, ben de size vaadlerde bulundum ancak yalancı cıktım. Zaten benim size karşı istediğim her şeyi yaptıracak bir gucum yoktu. Ben, sadece sizi (inkÂra ve gunahlara) cağırdım, siz de benim dÂvetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi ayıplayıp yerin! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Şuphesiz ben, daha once sizin beni (Allah ’a) ortak koşmanızı reddetmiştim» Elbette zÂlimler icin elem verici bir azap vardır.” (İbrahim, 22)
Dipnotlar:
[1] Bakara, 34; A‘rÂf, 12; Kehf, 50. [2] Diğer şeytanlara da, İblis gibi uzun bir ecel tanınmış olup olmaması husûsunda bir bilgimiz yoktur. Ancak İblis ’e tanınan uzun omur, şahsına ait gibi gorunmektedir. (A. Lutfu Kazancı, İslam AkÂidi, s. 111) [3] Hicr, 40-42; Nahl, 99; İsrÂ, 65; SÂd, 82-83. [4] A‘rÂf, 27, 30; Nahl, 100; Meryem, 83. [5] En ’Âm, 112; 121. [6] Nahl, 63. [7] Bakara, 168, 208; En ’Âm, 142; A ’rÂf, 22; Yûsuf, 5; İsrÂ, 53; TÂhÂ, 117; FÂtır, 6; YÂsîn, 60; Zuhruf, 62. [8] Hicr, 34-38. [9] A‘rÂf, 16-17, 27. [10] En‘Âm, 43; EnfÂl, 48; Nahl, 63; Fussılet, 25; Neml, 24; Ankebût, 38. [11] NisÂ, 119-120; İsrÂ, 64; Hac, 52-53; Muhammed, 25. [12] Bakara, 169; NisÂ, 119; Meryem, 83; FÂtır, 6. [13] MÂide, 91; En ’Âm, 121; İsrÂ, 53; Yûsuf, 100. [14] NisÂ, 76; A‘rÂf, 200-201; EnfÂl, 11; Yûsuf, 5; Mu ’minûn, 97; MucÂdele, 10; NÂs, 4-6. [15] Âl-i İmrÂn, 36; A‘rÂf, 200; Nahl, 98; Mu ’minûn, 97-98; Fussılet, 36; NÂs, 1-6. [16] NisÂ, 76; İbrahim, 22; Hicr, 42; Nahl, 99; İsrÂ, 65.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan