Allah ’ı ne kadar tanıyoruz? Allah ’ı hakkıyla tanımanın ve O ’na iman etmenin onemi.Ârif muʼminler, hayatın acı-tatlı butun safhalarında, dÂim du hÂlinde yaşarlar. DuÂdan uzak durmak, kulun Hakkʼa uzaklığına işarettir. EsÂsen butun gunah ve isyanların temelinde de mÂrifetullahtan mahrûmiyet, yani CenÂb-ı Hakkʼı lÂyıkıyla tanıyamamak zaafı yer almaktadır.
ALLAHI NE KADAR DA AZ TANIYORUZ Nitekim KÂsım bin Muhammed (r.h.), bir kişinin:
“–Falanca, AllÂh ’a karşı ne kadar da curetkÂr!” dediğini işitince, onu şoyle îkÂz etmiştir:
“–AllÂh ’a karşı curetkÂr olmak, Âdemoğlunun haddine değildir! Ancak onun hakkında:
«–AllÂh ’ı ne kadar da az tanıyor!» diyebilirsin.”
Dolayısıyla CenÂb-ı Hakkʼı tanıyan bir muʼmin, Oʼna hiclik, yokluk ve acziyet duyguları icinde iltic etmeyi, kendisi icin zarûrî bir kulluk edebi bilir.
Hasan-ı Basrî Hazretleri buyurur ki:
“DuÂlarınız kabûl olunmayacak diye korkmuyorum. Sizin, du edemez hÂle gelmenizden korkuyorum…”
DuÂnın kabul olunmadığı zannıyla duÂyı terk etmek, şeytanın tuzağına duşmek demektir. Muʼmin, kendisinin apacık bir duşmanı olan şeytana karşı, du silÂhını asl elinden bırakmamalı, gonlunden taşan samimî duÂları dilinden duşurmemelidir. (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Ocak-2014)
İslam ve İhsan