
Tarihin silinmez sayfaları şÃ‚hittir ki, kim hayatı boyunca ruzgÂr ekmişse, neticesinde dÂim fırtına bicmiş; tabağına ne doğramışsa kaşığına o gelmiştir.
MevlÂn Hazretleri, insanların kotuluğunu arzu eden ve elindeki nîmetleri bu hususta kullanan zÂlimlere hitÂben şoyle buyurmaktadır:
“Ey zÂlim! Sen, zulmunle bir kuyu kazmadasın ama, şunu bil ki: O kuyuyu ken­din icin kazıyorsun. Butun bilginler; «ZÂlimlerin zulmu karanlık bir kuyudur.» demişler­dir. Her kim daha fazla zÂlimse, kuyusu daha korkunctur, daha karanlıktır.
BETERE BETER CEZA
İlÂhî adÂlet, betere beter ceza buyurmuştur. Zayıfları yardımcısız sanma, Kur ’Ân ’dan; “AllÂh ’ın yardımı gelince.” (en-Nasr, 1) Âyetini oku. Sen bir fil bile olsan, duşmanın senden urkup kacsa, ebÂbil kuşları ce­zÂsı seni de gelir bulur.” Yani yaptığın kotuluğun cezÂsını er gec gorursun.
Hic unutulmamalıdır ki insan, metrajı belli olmayan bir makara gibi, her saniye ne zaman biteceği mechul olan bir omur sermÂyesini tuketmektedir. Bu hayat nîmeti boyunca da yapmış olduğu en ufak bir hayrın veya bir kotuluğun, kıyÂmet gununde hesÂbının kılı kırk yararcasına sorulacak olması tartışılmaz bir hakîkattir.
Bundan dolayı bir musluman kalp kırmaz, gonul yıkmaz, gonlun bir nazargÂh-ı ilÂhî olduğunu unutmaz. Bilakis kalbini dertli ve ıztıraplı tum yureklerin ve yorgun gonullerin huzur bulduğu bir dergÂh hÂline getirir. Zira o bilir ki:
“Kim iyi bir iş yaparsa, bu kendi lehinedir. Kim de kotuluk yaparsa aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir.” (Fussilet, 46)
“Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kotuluk ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz…” (el-İsrÂ, 7)
Tarihin silinmez sayfaları şÃ‚hittir ki, kim hayatı boyunca ruzgÂr ekmişse, neticesinde dÂim fırtına bicmiş; tabağına ne doğramışsa kaşığına o gelmiştir. Hayatı huzurla yaşamak icin, kendisinden başka herkesin huzûrunu kacırmış olan bu gibi kimselerin dunyada sureceği safÂ, gelgec nefsÂnî sevdÂlarla yaşadığı uc beş gune munhasır kalmaya mahkûmdur. Nitekim Firavun, Nemrut ve emsÂli insanların yaşadıkları zÂlimÂne saltanat ancak mezarlarının başına kadar surebilmiştir!..
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gonul Yolculuğu, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan