
Medine doneminde ilmin sahibi Ebû HÂris ’e musluman olmak nasip olmaz fakat kardeşi Kurz ’e nasip olur. Nasıl mı?.. Medine doneminde Peygamber Efendimizle goruşmeye gelen Necran heyetinin en bilgini, sozu en cok dinlenileni Ebû HÂris bin Alkame ’dir. Rum kralları, bu adamın kendi dinlerine olan hizmetini, bilgi ve becerisini gordukleri icin onu makam-mansıp sahibi yapıp, maddî olarak desteklemişlerdi. Heyet, Necran ’dan cıkarken Ebû HÂris ’in kardeşi Kurz ’un atının ayağı kaydı, o da bunun sebebi olarak Peygamber Efendimizi gordu ve Peygamberimize beddua etti. Ebû HÂris hemen ona engel oldu:
“-Ona değil, senin annene yazıklar olsun!.. Vallahi beklenen peygamber O ’dur.” deyiverdi.
Kardeşi Kurz, şaşkın bir vaziyette:
“-Madem oyle, seni O ’na îman etmekten alıkoyan nedir?” diye sorunca, Ebû HÂris ’in verdiği cevap, bizlere, Bel ’am bin Baur ’yı hatırlatır:
“-Bu krallar, bize buyuk miktarda mal ve makam verdiler. Eğer biz ona îman edecek olursak, butun bu nimetleri elimizden alırlar.”
O kadar ilmin sahibi Ebû HÂris ’e musluman olmak nasip olmaz da kardeşi Kurz ’e nasip olur.
Kaynak: Fatma HÂle Sağım, Şebnem Dergisi, 132. Sayı, Şubat 2016
İslam ve İhsan