
Bir kimse geldi ve Peygamber (s.a.s.) Efendimiz ’e: “KıyÂmet ne vakit olacaktır, kopacaktır” dedi. Fahr-i KÂinat (s.a.s.) Efendimiz ’e: “KıyÂmet icin ne hazırlık yaptın?” buyurdu.Ebû Hureyre radıyallahu anh şoyle dedi:
Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular:
– “Arş-ı Âzam ’ın etrafında nûrdan kursuler vardır. Bu kursulere oyle kimseler oturacak ki elbiseleri ve yuzleri nûr gibi parlayacaktır. Bunlar peygamber de değil şehitler de değillerdir. Fakat peygamberler ve şehitler onlara gıpta edecektir.”
Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ’e, “bunlar kimlerdir” diye sorulunca, buyurdular:
– “Onlar Allah icin birbirlerini sevenler, Allah icin buluşup oturanlar ve Allah icin birbirini ziyaret edenlerdir.” (Neseî ’den)
Gene buyuruyorlar:
– “Allah rızası icin bir (Musluman kardeşinin) ziyaretine giden kimseye, bir melek ardından -kendinde guzel, ziyaretin de guzeldir. Cennet de guzel bir yer olarak senin icin hazırlanmıştır- diye cağırır.”
Abdullah bin Omer radıyallahu anhum buyurur:
– “Omrum boyunca oruc tutsam, hic uyumadan geceyi ibÂdetle gecirsem, malımı parca parca Allah yolunda infak etsem ve bul hal uzere olsem, fakat gonlumde Allah ’a itÂat edenlere karşı bir sevgi, isyan edenlere karşı da nefret duygusu olmasa, butun bu yaptıklarımdan bir fayda goremem.”
AHİRET İCİN NE HAZIRLADIN? İbn Mesut radıyallahu anh buyurur:
– “Kişi KÂbe ’de rukûn ile makam arasında yetmiş sene ibÂdet etse de yine sevdikleri ile haşrolunacaktır.”
Bir kimse geldi ve sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ’e:
– “KıyÂmet ne vakit olacaktır, kopacaktır?” dedi. Fahr-i KÂinat sallallahu aleyhi ve sellem:
– “KıyÂmet icin ne hazırlık yaptın?” buyurdular. O kimse de cevaben:
– “Allah ’ın ve Rasûlu ’nun sevgisini hazırladım” dedi. Peygamber Efendimiz buyurdular:
– “Kişi sevdiğiyle beraberdir.”
Bir gun İbrahim Ethem kuddise sirruh Hazretleri CebrÂil aleyhisselÂm ile karşılaştı. CebrÂil aleyhisselÂm ’ın elinde tomar tomar kÂğıtlar vardı. İbrahim Ethem Hazretleri merakla sordu:
– “Elindekiler nedir?”
CebrÂil aleyhisselÂm cevaben:
– “Onlara Allah dostlarının isimlerini yazdım.”
– “Acaba benim ismim de yazılı mı?”
– “Hayır, senin ismin yazılı değil.”
İbrahim Ethem Hazretleri uzuldu, huzunlendi, kırık bir kalple tekrar dedi ki:
– “Amma onları seviyorum.”
CebrÂil aleyhisselÂm bir muddet gÂib olduktan sonra tekrar gorundu ve dedi ki:
– “Rabbimden şimdi emir aldım. Senin ismini en başa yazdım. Allah icin sevginin tertemiz olmasının alÂmeti; icinde iyilik ve ihsan turunden hemencecik elde edilmesi beklenen, şaibeli dunyevî bir arzûnun bulunmamasıdır. Eğer sevgi boyle bir illetle lekelenmiş ise, ancak bunun giderilmesi ile temizlenebilir. Dostluğu ve kardeşliği dunyevî bir menfaate dayalı olmayan kimsenin arkadaşlığının devamına hukmedilir. Kim ki Allah ’a karşı olan hak ve vazifelerini tam yaparsa CenÂb-ı Hak onu, nefsini ve kusurlarını tanıma ilmi ile rızıklandırır. Guzel ahlÂk ve guzel edeple onu tanıştırır. Uzerine borc olan her hak ve mukellefiyetleri basiretle edÂya onu muvaffak kılar.”
AbdulkÂdir GeylÂnî kuddise sirruh Hazretleri buyurur:
– “Allah ’ı sevmede cidden sÂdık ve samîmî olan bir murid, onceleri insanları gorduğunde, onlardan herhangi bir soz işittiğinde veya bir dunyalığa nail olduğunda, daralır, sıkılır. Oyle ki, mahlûkattan hic bir şey gormek istemez. Kalbi şaşalar, aklı gÂib olur. Gozu kayar, o derecedeki, kalbinin başına rahmet eli gelip te, kendisine sukûnet getirinceye kadar, bu hal uzere devam eder. İzzet ve CelÂl sahibi Rabbine yakınlık kokusunu koklayıncaya kadar esriklikten kurtulamaz. Allah ’a yakınlık esansını kokladığı an ise derhal ifÂkat bulur, ayılır, manevî sarhoşluk ve vecd halinden kurtulur.”
Kaynak: SÂdık DÂnÂ, Altınoluk Sohbetleri - 6, s. 102 Erkam Yayınları
İslam ve İhsan