
Muminlerin iki dunya sermayesi...
CenÂb-ı Hak buyuruyor:
“Sizi huzûrumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlÂtlarınız. Îman edip sÂlih amelde bulunanlar mustesnÂ; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mukÂfat vardır…” (Sebe, 37)
Resûlullah buyurdular:
“Yedi şey gelmeden once guzel ve (sÂlih) ameller işlemekte acele etmelidir. Bunlar: Unutturucu fakirlik, azdırıcı zenginlik, ifsÂd edici hastalık, akılları goturecek ihtiyarlık, Ânî olum, Deccal ’in ortaya cıkışı ki -bu beklenen hÂdiselerin en şerlisidir- ve kıyÂmetin kopmasıdır. KıyÂmet ise hepsinden fecî, hepsinden daha acıdır.” (Tirmizî, Zuhd, 3/2306; NesÂî, CenÂiz, 123)
MUHACİRLERE YARDIM ETMEK
Ustad Ali Ulvi Kurucu anlatıyor:
“Guneydoğudan Konya ’ya goc etmiş cok sayıda muhacir bulunuyordu. Coğu caresiz kimselerdi. Dedem Veyis Efendi onların her derdine koşmaya gayret ederdi. Ninem, birgun dedeme:
“Efendi, sen bu muhacirlere pek cok acıyıverdin, neden ki?” diye sordu.
“Muhsine sen ne diyorsun? Bunların icinde Peygamber sulÂlesi var yÂhu! SÂdÂttan olanlar var. Bunların icinde dun aziz iken, bugun zelil olmuş; mevkiîni parasını kaybetmiş olanlar var. Dun memleketi olan Van ’ın, Mardin ’in ÂyÂnı, eşrÂfı, sÂdÂtı iken, bugun Dolav mahallesinde Cevizaltı ’na surgun duşmuş, muhÂcir olmuş; ekmeksiz, sabunsuz kalmış, camaşırsız kalmışlar. Sen ne diyorsun?
AZİZ İKEN ZELİL OLMAK
Efendimiz buyururlar ki: “Aziz iken zelil olmuş, mevkiîni kaybetmiş olanlara, iyilikte bulunup yardım ediniz…” Muhsine, siz Allah ’ın Peygamber ’in emrini yalnız namaz, oruc, hac, zekattan ibaret mi zannediyorsunuz?
Biz yalnız muayyen ibadetleri, ibadet biliyoruz. Hayat baştan başa ibadettir. Hayatımızın her anı Allah ’a kullukla gececek… Biz kurulmuş saat gibi, belli ibadetler icinde, keyfimiz, zevkimiz, huzurumuz yerinde yaşıyoruz. HÂlbuki Rabbimiz: “Ben insanoğlunu ve cinleri, hic kimseye değil, ancak bana kul olsunlar; yani hayatları bana kul olmakla gecsin; benim kulum olsunlar, başkalarının kulu değil; nefislerinin kulu değil; paralarının kulu değil; şanların şohretlerin, fani saltanatların kulu değil, ancak benim kulum olsunlar diye yarattım…”buyurur.
HİZMET BENİM DİN BORCUMDUR
Muhsine, bunların icinde bir de sÂdÂt var, Peygamber evlÂdı var. Bunlara hizmet benim din borcumdur. Namazım neyse, o budur. Peygamberim emrediyor…”
Dedem bunları soylerken ağladı:
“Ah Muhsine, zengin olsaydım da bunlara ben maaş bağlasaydım” dedi.
Dedem, bu muhacirleri yerleştirdiği Cevizaltı Medresesinin muderrislerindendi. Tabii medreseler kapanmadan once… Buraları boşaldıktan sonra bu muhacirler gelince, dedem, mutevelli ile goruşerek, onların bu boş odalara yerleştirilmelerini temin etmişti.
Kaynak: M. Ertuğrul Duzdağ, Ustad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1
İslam ve İhsan