
Âd kavmi yeryuzunde haksız yere buyukluk taslayarak: “Bizden daha kuvvetli kim var?” diyorlardı. Hz. Hûd'a (a.s) asi olan Ad kavminin sonu ne oldu?İnsanlar TûfÂn ’dan bir muddet sonra yine azgınlaşmışlardı. Bunlardan Âd kavmi bircok nimete ve kuvvete nÂil olmuş, muhteşem binÂlar yapmışlardı. Yeryuzunde haksız yere buyukluk taslayarak: “Bizden daha kuvvetli kim var?” diyorlardı. Kendilerini yaratan Allah ’ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu gormuyor, O ’nun Âyetlerini inkÂr ediyorlardı.[1] Hûd (a.s), onlara peygamber olarak gonderildi. “Ey kavmim! Allah ’a kulluk edin; sizin O ’ndan başka ilÂhınız yoktur. HÂl sakınmayacak mısı­nız?” “Rabbinizden mağfiret dileyin! Sonra da O ’na tevbe edin ki, uzerinize bol bol yağmur gondersin ve kuvvetinize kuvvet katsın! Gunah işleyerek Allah ’tan yuz cevirmeyin!” diye hakka dÂvet etti. Kavminden ileri gelen kÂfirler: “Biz seni acık bir sapıklık, kesinlikle bir beyinsizlik icinde goruyoruz ve gercekten seni yalancılardan sanıyoruz!” dediler Hûd (a.s): “Ey kavmim! Ben beyinsiz değilim; fakat ben Âlemlerin Rabbinin gonderdiği bir elciyim!” dedi. Onlar: “Sen, tek Allah ’a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi bize geldin?” dediler. “Ey Hûd! Sen bize acık bir mûcize getirmedin; biz, senin so­zunle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana îmÂn edecek de değiliz! Biz, «Tanrılarımızdan biri seni fen carpmış!» demekten başka bir soz soy­lemeyiz!” diye direttiler.[2]
ÂHİRETİ YALANLAYAN VE DUNYADA REFAH İCİNDE YAŞAYAN EŞRAF TAKIMI Âhireti yalanlayan ve dunyada refah icinde yaşayan eşraf takımı; “Bu da sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, ictiğinizden iciyor. Eğer sizin gibi bir beşere itaat ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyÂna uğrayanlardan olursunuz” diyerek insanları doğru yola yaklaştırmıyorlardı. “Hayat bizim yaşadığımız şu dunya hayatımızdan başka bir şey değildir. Olur ve yaşarız; bir daha da diriltilecek değiliz” diye inkÂr ediyorlardı.[3]
Hz. Hûd ’a, “Sen bizi tanrılarımızdan cevirmek icin mi geldin? Haydi, doğru soy­leyenlerden isen, bizi tehdîd ettiğin azÂbı başımıza getir!” dediler.[4] Hûd (a.s): “Ben Allah ’ı şÃ‚hid tutuyorum; siz de şÃ‚hid olun ki, ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım! O ’ndan başka taptıklarınızın hepsinden uzağım. Haydi, hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana muhlet vermeyin! Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah ’a tevekkul ettim. Cunku hicbir canlı yoktur ki, Allah, onun perceminden tutmuş olmasın. Şuphesiz Rabbim, mulkunde hak ve adÂlet yolunu tutmuştur. Eğer yuz cevirirseniz, tebliğ etmek icin gonderildiğim şeyleri size bildirdim. Rabbim dilerse, başka bir kavmi sizin yerinize getirir de O ’na hicbir zarar vere­mezsiniz! Cunku benim Rabbim, her şeyi hakkıyla gozetendir.”[5]
Allah TeÂl onlara duny hayÂtında rezillik azÂbını tattırmak icin o uğursuz gun­lerde uzerlerine dondurucu ve kasıp kavuran bir ruzgÂr gonderdi. Uğursuz mu uğursuz bir gunde uzerlerine uğultulu bir kasırga sal­dı. Uzerinden gectiği şeyi sağlam bırakmıyor, her şeyi kul ediyordu. İnsanları sanki koklerinden sokulmuş hurma kutukleri gibi koparıp deviriyordu. Allah o fırtınayı, ardarda yedi gece, sekiz gun onların uzerine musallat etti. O kavmi, ici boş hurma kutukleri gibi oracıkta yere seriverdi. Onlardan geriye hicbir şey kalmadı, kokleri kesildi. Âhiretteki azÂbları ise, daha da perişÃ‚n edici olacaktır ve onlara asl yardım edilmeyecektir.[6]
Allah TeÂlÂ, Hz. Hûd ’u ve onunla berÂber îmÂn edenleri, rahmetiyle kurtardı. Onları, ağır bir azÂbdan kurtuluşa erdirdi. Âd kavmi ise Rablerini ve O ’nun Âyetlerini inkÂr ettikleri, O ’nun peygamberine Âsî oldukları ve inatcı zorbaların emrine uydukları icin hem bu dunyÂda, hem de kıyÂmet gununde lÂnete uğradılar ve Allah ’ın rahmetinden uzak kılındılar.[7]
Dipnotlar:
[1] Fussilet 41/15.
[2] el-A‘rÂf 7/60, 65-67, 70; Hûd 11/52-54.
[3] el-Mu ’minûn 23/33-34, 37.
[4] el-AhkÂf 46/22.
[5] Hûd 11/54-57.
[6] el-A‘rÂf 7/72; Fussilet 41/16; ez-ZÂriyÂt 51/41-42; el-Kamer 54/19-20; el-HÂkka 69/7-8.
[7] Hûd 11/58-60.
Kaynak: Doc. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur ’Ân MuhtevÂsı ve Fazîletleri, Erkam Yayınlıar
İslam ve İhsan
Hz. Hud Peygamberin Hayatı