Bedel yoluyla (vekalet) hac yapmanın şartları nelerdir?Bedel yoluyla hac yapma konusunda gozetilmesi gereken bir takım şartlar vardır. Bunları şoyle sıralayabiliriz:
1- Vekil olarak hacca gonderilecek kimsenin musluman ve akıllı olması.
Musluman olmayanın kendi adına yapacağı hac gecersiz olacağı icin vekalet yolu ile yapacağı hac da gecersiz olur. Mumeyyiz olmayan, yani iyiyi kotuden ayıramayan cocukların hac icin vekalet yapmaları caiz değildir.
Vekilin daha once kendi adına farz olan haccı yerine getirmiş olması şart değildir. Cunku yukarıdaki hadiste de gectiği uzere Hz. Peygamber (s.a.s.) Has ’am ’lı kadına, kendi adına hac yapıp yapmadığını sormadan, babası adına hac yapabileceğini soylemiştir. Eğer, vekilin hac yapmış olması şart olsaydı, Resulullah o kadına bunu sorardı.(Mevsilî, el-İhtiyÂr, I, 171.)
Şafiî ve Hanbelî mezheplerine gore bedel olarak hac yapacak kimsenin, kendi adına farz olan haccı yapmış olması gerekir. Farz olan haccı yapmayan bir kimse bedel olarak hacca gidecek olursa yaptığı hac kendi adına gecerli olur.(ŞîrÂzî, II, 676-677. İbn Kudame, IV, 355.) Delilleri şu hadistir:
İbn Abbas ’tan rivayet edildiğine gore Hz. Peygamber (s.a.s.), bir adamın, “Şubrime adına lebbeyk” diyerek telbiye getirdiğini işitti ve,
- “Şubrime kim?” diye sordu. Adam,
- “Kardeşimdir (veya yakınımdır)” dedi. Hz. Peygamber,
- “Kendi adına hac yaptın mı?” diye sordu. Adam,
- “Hayır” deyince, Hz. Peygamber (s.a.s.),
- “Once kendi adına hac yap, sonra Şubrime adına” buyurdu.(Ebu Davud, Menasik, 26, II, 403.)
2- Vekilin, muvekkil adına hac yapmaya niyet etmesi
Butun ibadetler niyet ile gecerlilik kazanır. Vekil gonderenin niyet emesi şart olduğuna gore, onun adına hac yapan vekilin de yine onun adına niyet etmesi şarttır. Vekil,“Beni hacca gonderen falanca kişi icin ihrama girdim” yahut “Hacca niyet ettim” diye niyet eder. Niyeti dili ile soylemeyip sadece kalbinden gecirmesi de kafi gelir. Kendisi icin hac yaptığı kimsenin adını unutsa ve “Beni hacca gonderen şahıs icin” diye niyet etse niyeti yine gecerli olur.
Vekil, gonderen adına değil de kendi adına niyet etse, yahut birden fazla kişiye vekil olup onlar adına ayrı ayrı niyet etse, kendisi icin hac yapmış olur. Aldığı paraları gonderene, yahut onun varislerine iade etmesi gerekir.
3- Sağ olan muvekkilin vekile hac yapmasını bizzat soylemesi
Boyle bir istek olmadan bir kimse adına başkası tarafından yapılan hac, o kimseden hac farizasını duşurmez.
4- Muvekkile haccın onceden farz olmuş olması Kendisine hac henuz farz olmamış bir kimse adına bir başkası vekaleten hac yapsa bu hac nafile olur. Daha sonra adına hac yapılan kimseye hac farz olursa, yeniden hac yapması gerekir.
5- Vekil icin ucret şart koşulmuş olmaması
İbadetler Allah rızası icin yapılır, ucret karşılığındı yapılan ibadetler gecersizdir. Mesela bizzat hac yapmaktan aciz olan bir mukellefe, “Benim adıma hac yapman icin seni şu kadar ucret karşılığında vekil kıldım diyerek hacca gonderse” bu hac gecersiz olur.(Aliyyu ’l-kÂrî, s. 475.) Ancak, şart koşulmuş olmamak kaydıyla gonderen vekile teberruda bulunabilir.
6- Vekilin masraflarının tamamı yahut da coğu muvekkilin malından karşılanması
Kendi parası ile başkası adına hac yapan kimse kendi adına hac yapmış olur. Fakat mirascılar bu hukmun dışındadırlar. Bir kimsenin mirascısı kendi parası ile onun adına hac yapabileceği gibi, başkasına da yaptırabilir. Gonderenin verdiği para yetmediği icin vekil masrafların yarıdan fazlasını kendi parası ile karşılar ve gonderen de bu farkı odemezse hac vekil adına yapılmış olur. Vekil aldığı parayı gonderene iade eder.(KÂsÂnî, II, 222.)
Vekil, hac yolculuğu sırasında israfa kacmadan normal ihtiyacları icin harcama yapar, artan parayı donuşte gonderene veya varislerine iade eder.(KÂsÂnî, II, 223.) Cunku vekilin aldığı meblağı, ucret olarak değil, gidiş geliş masraflarını karşılamak uzere almıştır. Bu sebeple artan miktarın iadesi gerekir.
Buna gore, hac organizasyonunda gorevli olan bir kimsenin yaptığı bedel hac gecersiz olur. Cunku gorevlilerin butun masrafları hac organizasyonu tarafından karşılanmakta, bu durumda yukarıdaki şarta aykırı olarak, hac giderleri, adına hac yapılan kimsenin parasından karşılanmış olmamaktadır.
7- Vekilin, muvekkilin memleketinden yola cıkması
Vekil gonderene farz olan, memleketinden hac yapmasıdır. Bu sebeple gonderen, yer belirlemeden, “Adıma hac yapılsın” diye vasiyet etmiş ise bu, “Adıma memleketimden hac yapılsın” şeklinde anlaşılır. Mesela, Mekke ’de olen bir Ankaralı, olmeden once adına hac yapılmasını vasiyet etmiş ise vekilin Ankara ’dan yola cıkması gerekir.
Ebû Yusuf ’a gore; memleketi dışında olup kendisi icin hac yapılmasını vasiyet eden kimsenin sozu, gecerli olan uygulamaya hamledilir. Mesela, Mekke ’de olen bir kimse, “Adıma hac yapılsın” diye genel bir ifade kullanmış ise, Mekke ’de bulunan biri vekil tayin edilebilir. Eğer, “Adıma kıran haccı yapılsın” demiş ise vekil, haccı vasiyet eden kimsenin memleketinden yola cıkarak yapar. Cunku Mekke ’liler kıran haccı yapamaz.
Eğer bir kimse hac yapmak uzere yola cıkmış, yolda olmuş ve vasiyet etmiş ise bedelin, Ebû Hanife ’ye gore memleketinden; Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ’e gore vefat ettiği yerden gonderilmesi gerekir.
Eğer olenin miras bıraktığı malının ucte biri, memleketinden hac yapmaya yetmiyorsa, istihsanen yettiği yerden hac yaptırılır. (KÂsÂnî, II, 222, Aliyyu ’l-kÂrî, s. 483.)
8- Vekilin, muvekkilin hac ile ilgili şartlarına aykırı davranmaması
Vekil gonderen kimse, vekile ifrad haccı veya umre yapmasını soyler de vekil kıran haccı yaparsa, Ebû Hanife ’ye gore yapılan hac gonderen adına gecerli olmaz. Vekil, yapılan masrafları tazmin eder. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed ’e gore ise bu hac istihsanen gecerli olur.(Aliyyu ’l-kÂrî, s. 488.)
Eğer gonderen, vekilin ifrad haccı veya umre yapmasını ister ve vekil de temettu haccı yaparsa, Hanefî ve Şafiî mezheplerine gore hac, gonderen adına gercekleşmez. Vekilin, masrafları tazmin etmesi gerekir. (Aliyyu ’l-kÂrî, s. 488.)
Vekilin, hem gonderen icin, hem de kendi icin hacca niyet etmesi caiz olmaz. Bu şekilde iki hacca birden niyet eden vekil, daha hac menasikine başlamadan kendi adına yaptığı niyeti iptal ettiği taktirde, yaptığı hac, gonderen adına yapılmış olur. Aksi takdirde kendi adına hac yapmış olur.
İki ayrı kişi aynı şahsi vekil tayin etse ve vekil de her ikisi icin birden hacca niyet etse, daha sonra niyetini bunlardan biri adına tahsis etmiş olsa bile, hic birisi icin hac yapmış olmaz, kendi adına hac yapmış olur. Her ikisinin verdiği meblağı iade etmesi gerekir.(Aliyyu ’l-kÂrî, s. 490.)
Hac yapmak uzere vekil kılınan kimse, gonderen adına hac yaptıktan sonra kendi adına umre yapabilir. Yine, umre yapmak uzere vekil kılınan kimse, gonderen adına umre yaptıktan sonra kendi adına hac yapabilir. Ancak vekil kendi adına yaptığı menasik icin beklediği gunlerde yaptığı masrafları kendisi karşılar.
Vekil, kendi adına yapacağı hac ya da umreyi asıl gorevinden once yaparsa, yolculuğu kendi adına yapmış olacağı icin aldığı parayı iade etmesi gerekir.
9- Vekilin, haccı bizzat kendisinin yapması
Vekil; hastalık, tutuklanma ve benzeri gerekcelerle, gonderenin izni olmadan vekaleti başkasına havale ederse yapılan hac gonderen adına gercekleşmiş olmaz. Yapılan masraflar gonderene tazmin edilir. Fakat, gonderen “dilediğin gibi yap” derse o takdirde yapılan hac gonderen adına gercekleşmiş olur.(Aliyyu ’l-kÂrî, s. 487.)
Kaynak: Diyanet Hac İlmihali, DİB Yayınları
İslam ve İhsan