Multezem, Hacer-i Esved ile KÂbe kapısı arasında kalan kısımdır. İnsanlar buraya yapışarak ısrarla dua ettikleri icin bu adın verildiği soylenmektedir.Allah Resûlu (s.a.s.) ’nun de Multezem ’e gelerek goğsunu, yuzunu ve ellerini acıp oraya yapıştığı ve o şekilde dua ettiği rivayet edilmektedir. Multezem ’de yapılacak duaların kabul edileceği rivayetlerde yer almaktadır. Buranın fazileti hakkında pek cok rivayet var-dır.
Oteden beri bazı kişiler gozyaşları icerisinde Multezem ’e yapışarak dua ederler. İster KÂbe ’nin kapısına veya eşiğine, isterse KÂbe ’nin duvarlarına veya ortusune sarılarak ağlasın, kişinin ağlaması, en icten duygularla Mevla ’ya yakarması, tıpkı yaramazlık yapıp da annesine kendisini affettirmek icin gozyaşları doken cocuğun durumuna benzer. Anne onu once kabul etmese de, eteğini bırakmayan yavrusuna sonunda yu-reği dayanamaz ve affeder, kucaklar, bağrına basar.
Acaba merhametlilerin en merhametlisi olan Allah, KÂbe ’sinin etek-leri etrafında defalarca tavaf eden, evinin perdelerine sarıl-mış ve butun benliğiyle “Hatalarıma rağmen başka bir yere değil senin kapına geldim; benim gunahım cok, ama senin merhametin daha cok! Beni afetmeden buradan ayrılmam ya Rabbi!” diye ni-yaz eden kulunu affetmez mi? İşte bu duygu ve duşuncelerle kişi –izdihama neden olmamak kaydıyla- KÂbe ’de kendisini affettirmek icin ictenlikle yalvarır, yakarır, gozyaşları doker. Şuphesiz boylesi icten bir yoneliş Yuce Allah tarafından kar-şılık gorecektir. Rahman ve Rahim olan O ev sahibi Beyti ya-nındaki icten bir yonelişi boş cevirmeyecektir.
Kaynak: Dr.Ekrem Keleş, Umre Rehberi, Diyanet İşleri Başkanlığı
İslam ve İhsan
KIBLE NEDEN MESCİD - İ AKSA ’DAN KÂBE ’YE DONDU?