
Haccın farz olmasının şartları nelerdir? Hac kimlere farzdır? İşte cevapları...
Bir kimseye haccın farz olması, başka bir deyimle hacla yukumlu sayılması icin bazı şartların bulunması gerekir. Bu şartlar;
MUSLUMAN OLMAK
Gayrimuslimler hac ile yukumlu değildirler. Bu yuzden bir gayri muslim herhangi bir vesileyle hac ettikten sonra İslÂm ’a girse, diğer şartları da bulununca yeniden hac yapması gerekir. Yine bunun gibi, bir musluman hac ettikten sonra dinden cıkıp, daha sonra tevbe ederek İslÂm ’a donse, diğer şartlar bulununca, onun da yeniden hac yapması gerekir.
ERGEN VE AKILLI OLMAK
Cocuklar ve akıl hastaları hacla yukumlu değildirler. Cunku bunlar dînî hukumlerle yukumlu tutulmamışlardır. Akıl hastasının yapacağı hac veya umre, ibÂdet ehliyeti bulunmadığı icin gecerli olmaz. Bu ikisi hac yapsa, sonra cocuk ergenlik cağına ulaşsa, akıl hastası iyileşse, bunlarla hac farz olur. Cocuğun ergenlik cağından once yaptığı hac nÂfile sayılır.
Hadiste şoyle buyurulur: “Uc kişiden kalem kaldırılmıştır: Uyanıncaya kadar uyuyandan, ergenlik cağına girinceye kadar cocuktan, iyileşinceye kadar akıl hastasından” (Ebû DÂvud, Hudûd, 17; İbn MÂce, TalÂk., 15) Ancak akıl hastalığı, bayılma, sarhoşluk ve uyku, ihram emrini ortadan kaldırmaz.( KÂsÂnî, age, II, 12 0-122 , 16 0; İbnu ’l-HumÂm, age, II, 12 0 vd.; MeydÂnî, age, I, 177; İbn Ruşd, age, I, 308 vd.; İbn KudÂme, age, III, 21 8, 222 , 241, 248-250.)
HUR OLMAK
Koleye, esire ve hapiste bulunana hac farz değildir. Cunku hac, suresi uzun, belli bir yolculuğu gerekli kılan ve yolculuğa guc yetirilmesi şart kılınan bir ibÂdettir. Ozgurluğu olmayan veya kısıtlı bulunan kimsenin bunu ifa etmeye gucu yetmez.
VAKİT
Hac yılda bir kez ve İslÂm ’ın belirlediği zamanda yapılabilir. Bu yuzden kişi, Arafat ’ta vakfe ve ziyÂret tavafı icin belirli vakitlere yetişmedikce kendisine hac farz olmaz. Şu Âyetler haccın vakitli bir ibÂdet olduğunu gosterir “Sana yeni doğan ayları (hilalleri) sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve ozellikle hac icin vakit olculeridir.” (Bakara, 2/189) “Hac, bilinen aylardadır.” (Bakara, 2/197) Hz. Peygambber Ved haccını ashÂbıyla birlikte Zilhicce ayında yapmış ve hacla ilgili şu cağrıda bulunmuştur: “Hac menÂsikini benden alın, benden gorduğunuz gibi hac yapın.” (Muslim, Hac, 310.) Hanefî ve Hanbelîler ’e gore, hac ayları; ŞevvÂl ve ZilkÂde ayları ile Zilhicce ’nin ilk 10 gunudur.
Bu surenin dışındaki vakitler, farz hac icin ihrama girmeye ve haccın rukunlerini ifÂya elverişli değildir. Ancak hac niyetiyle ihrama, bu aylardan once girilse, ihram gecerli ve yapılacak hac sahih olur. Delili; “Hac ve umreyi Allah icin tamamlayınız” (Bakara, 2/196.) Âyetidir. Bu durumda hac ayları girmedikce hac fiillerinden birşey yapmak cÂiz olmaz. Hanefîlere gore ihrÂm bir şart olup, bunun one alınması, abdestin namaz vaktinden one alınması gibidir. Cunku ihrÂm, hac yapacak kişinin kendisine bazı şeyleri yasaklaması ve bazı şeyleri de gerekli kılmasıdır. Yine bu, ihrÂmı, MikÂt ’tan once başlatmak gibi olur.
MÂlikîler ’e gore, hac ayları tam uc aydır. Hac icin ihrama girmenin vakti, Şevval ayının başından, yani Ramazan bayramının ilk gecesinden itibaren başlar, Kurban bayramı sabahı şafak sokunceye kadar devam eder. Bir kimse bayram sabahı tan yeri ağarmazdan once bir an, ihramlı olarak Arafat ’ta dursa hacca yetişmiş olur. Geride ziyaret tavafı ve sa ’y gibi hac menÂsiki kalır.( İbnu ’l-HumÂm, age, II, 22 0 vd.; İbn KudÂme, age, III, 271; ŞîrÂzî, Muhezzeb, I, 200; Zuhaylî, age, III,63-65.)
HACCI İFÂYA GUCUN YETMESİ (İSTİTÂA)
Bu; beden, mal veya yol guvenliği ile ilgili olabilir. Âyette, “Oraya gitmeye gucu yeten herkesin o evi hac yaparak ziyaret etmesi, Allah ’ın insanlar uzerinde bir hakkıdır.” (Âl-i İmrÂn, 3/97) buyurrulur. Bu Âyetteki “hacca yol bulabilen, hacca gitmeye gucu yeten” ifadesi, Hanefîlere gore “beden ve mal olarak guc yetirme (istitÂat) ve yol guvenliği” unsurlarını kapsar. Bunlar haccın edasının şartlarıdır. İbn AbbÂs “istitÂa”yı, yol azığı (zÂd) ve binitin (rÂhıle) bulunması olarak tefsir etmiştir. Hac, sadece Mekke ve cevresinde belirli gunlerde yerine getirilen bir ibadet olduğu icin, yukumluluk bedenî ve mÂlî imkÂnların yeterli olması şartına bağlanmıştır. Cunku İslÂm, kişiye gucunun yetmeyeceği bir yuk yuklemez.( Bakara, 2/286) “Yapabilme ve guc yetirme” anlamına gelen “istitÂa”; hac yolculuğuna cıkacak kişinin gidip donunceye kadar kendisinin ve bakmakla yukumlu olduğu kimselerin gecimlerini sosyal seviyelerine uygun olarak sağlayacak mÂlî guce ve hac icin yeterli zamana sahip olmasını ifade eder. Yoksul olup mîkatlerin dışından gelen kimse işci, şofor, muavin, kasap gibi bir gorevle veya başkasının sağladığı imkÂnlarla en gec arefe gunu Mekke ’ye ulaşsa, Mekke ’li gibi olur ve hac yapacak guce kavuştuğu icin farz haccını ifa etmiş olur.( İbn Âbidîn, age, IV, 424)
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, İslam İlmihali, Erkam Yanları
İslam ve İhsan