Kutsal topraklarda hacı adaylarının ziyaret edebilecekleri bircok mekan bulunuyor. Bunlardan bazıları hac ibadetinin yerine getirilmesi icin zorunluluk teşkil ederken, bazı mekanlarda ise bu tur bir şart bulunmuyor.
Mekke'deki hacı adaylarının isteğe bağlı olarak ziyaret ettikleri mekanlardan biri de İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in, peygamberlik gorevi başlamadan once sık sık yalnız kalmayı tercih ettiği ve ilk vahyin indiği Nur Dağı'ndaki (Cebel-i Nur) Hira Mağarası olarak dikkati cekiyor.

KUR'AN-I KERİM'İN İLK AYETLERİNİN GELDİĞİ MEKAN

Nur Dağı, Kabe'ye yaklaşık 6 km uzaklıkta bulunuyor. Kaynaklarda Mekke'nin kuzeydoğusunda yer aldığı ifade edilen dağın yuksekliğinin ise 621 metre olduğu belirtiliyor. Dağın bir yuzu cok keskin ve dik, diğer yuzu ise engebeli olarak biliniyor. Mağara dağın zirvesinden 20 metre aşağıda bulunuyor. Mağaranın girişi Kabe istikametinde bulunuyor ve buradan Kabe net bir şekilde goruluyor.

Hazreti Muhammed 40 yaşına geldiğinde peygamberlik mujdesinin kendisine verildiği ve Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerinin geldiği mekan olarak bilinen mağara, tum hacı adaylarının ilgisini cekiyor. Bu sebeple hac ibadetini yerine getirmek icin Mekke'ye gelen hacı adayları, butun zorlukları goze alarak bu ozel yeri ziyaret etmeye calışıyor.

Ancak Hira'ya cıkmak hic de kolay olmuyor. Dağın tepesine ulaşmak icin guneşin yakıcı ışıklarına maruz kalmamak amacıyla geceden cıkılan yolculuğu goz alan hacı adayları ilk şaşkınlıklarını dağın eteğinde yaşıyor.

Dağa cıkmak icin yapılan yolun başına gelen hacı adayları, Suudi Arabistan makamlarının etrafa diktikleri ve uzerinde 4 dilde, (Arapca, İngilizce, Turkce ve Urduca) "Kıbleye sırtını donup, Hira mağarasına yonelerek namaz kılmak, Allah Teala'ya şirk koşmaktır", "Hacıların Nur Dağı'na cıkmaları ve Hira mağarasını ziyaret etmeleri, haccın şiarlarından biri değildir. İslam'ın sunnetlerinden de değildir. Aksine bu davranış bid'attır" gibi uyarılarla karşılaşıyorlar.
3 SAATLİK ZORUCU YOLCULUK

Hacı adaylarının, 621 metre yuksekliğindeki dağın tepesine ulaşabilmek icin patika yoldaki binlerce basamağı tırmanmaları gerekiyor. Yokuşu goze alamayan ve nefesi kesilenler, daha yolun yarısına ulaşmadan geri donuyor.

Israr edenlerin tek isteği ise Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerinin nazil olduğu Nur Dağı'ndaki Hira Mağarasını gorerek, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in yaşadığı mekanların verdiği duyguyu yaşamaya calışmaları. Fakat butun bu yoğun isteğe rağmen yolculuk ancak 3 saatte tamamlanıyor.

Dakikalarca dik bir yokuşu tırmanan ve nefes nefese kalarak tepeye cıkan hacı adayları, ilk fırsatta zirvenin 20 metre aşağısındaki mağaraya gidiyor. Bazıları ellerini acıp dua ederken, bazıları da namaza durarak Peygamberlik makamının mujdelendiği mekanın manevi iklimini yakalamaya calışıyor.
MAĞARADAKİ MANEVİ HAVA

Hira Mağarasını ziyaret edenlerin arasında Turk hacı adayları başı cekiyor. Turklerin yanı sıra Endonezya, Pakistan ve Hindistan uyruklu hacı adayları da Hira Mağarasını gormek icin yoğun caba sarfediyor. Bu ulke vatandaşlarının yanı sıra Avrupa ve Afrika'dan gelen hacı adayları, duygu ve duşuncelerini kendi dilleriyle ifade ediyor.

Dağın zirvesindeki ziyaretlerini iki rekat şukur namazıyla noktalayıp donuş yoluna gecenler, yaptıkları yolculuğun yaklaşık uc katından daha hızlı bir zamanda iniyor. Tartışma ile başlayan yolculuk, gidenlerle gidemeyenlerin durum değerlendirmesiyle devam ediyor. Zira mağaradaki manevi havayı teneffus edenler, buyuk yorgunluğa rağmen mutlu olurken, cıkamayanlar ise uzuntulerini dile getiriyor.

Hacı adayları, kendi aralarındaki sohbeti bitirip otobuslerine binerken yine Suudi Arabistanlı gorevlilerin uyarılarıyla karşılaşmanın burukluğunu yaşıyor.

Otobuslere binmiş hacı adaylarına selam veren Suudi Arabistanlı gorevliler, Hira Mağarası'nın ziyaret edilmesinin "bid'at" ve "hata" olduğunu anlatan, "uyarı" icerikli" broşur, kitapcık ve CD'ler dağıtıyor.

Kaynak: AA
İslam ve İhsan