Hacc-ı mebrûrun alÂmeti; Hacının Kabe ’den, dunyayı terkederek, ahirete rağbetle donmesidir. Hacc-ı mebrûrdan donen kişinin gunahları affedilir, duası mustecabdır. Bu sebeble, hacdan donen kişinin duasına mazhar olmak icin caba sarfetmek ve ondan gunahların affı icin dua etmesini istemek mustehabdır.Hac hakkındaki Âyeti kerimeler.

– “Hac (ayları) bilinen aylardır; İşte kim onlarda (o aylarda) haccı (kendine) farz eder (ihrama gierse) artık hacda kadına yaklaşmak, gunah işlemek, kavga etmek yokdur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. Bir de (hac seferine yetecek mikdarda) azıklanın. Muhakkak ki azığın en hayırlısı (dilenmekten, insanlara yuk olmakdan) kacınmakdır Ey kÂmil akıl sahibleri benden korkun.” (Bakara, 197)

Rasûl-i Ekrem sallallahu teÂl aleyhi ve sellem buyurur.

– “Kim hac (vazifesini) yapar da boş (ve fuhşa dair) soz etmezse anasından doğduğu gun (deki) gibi (gunahsız olarak yurduna) doner.” (BuhÂri)

– “Haccı îfa etmeye acele ediniz.

-Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bununla farz olan haccı kasdetmiştir- Zira hic biriniz kendisine ne Ârız olacağını bilemez.” (et-Tergîb ve ’t-Terhib)

Gene buyurdular

– “Haccediniz! Cunku hac, suyun kiri yıkadığı gibi gunahları arıtır. (et-Tergîb ve ’t-Terhib)

AMELLERİN FAZİLETCE EN USTUNU

Ebû Hureyre radıyallahu anh anlatır, sallallahu aleyhi ve sellem efendimize;

– “Amellerin faziletce en ustunu hangisidir?” diye sorulmuştu. Rasûl-i Ekrem hazretleri buyurdu:

– “Allah ’a ve Rasûlu ’ne imandır.” Sonra hangisidir, denildi.

– “Allah yolunda cihaddır.” Daha sonra hangisidir, denildi.

– “Hacc-ı mebrûrdur” buyurdu. (BuhÂri)

Hadis-i şerifde şoyle buyrulmuşdur.

– Gunahı en buyuk insan, Arafat ’da vakfe yapıb da Allah ’ın kendisini affetmediğini duşunen kişidir. Bir hac Allah yolunda yirmi gazveden daha faziletlidir.

Hacc-ı mebrûrun alÂmeti; Hacının Kabe ’den, dunyayı terkederek, ahirete rağbetle donmesidir. Hacc-ı mebrûrdan donen kişinin gunahları affedilir, duası mustecabdır. Bu sebeble, hacdan donen kişinin duasına mazhar olmak icin caba sarfetmek ve ondan gunahların affı icin dua etmesini istemek mustehabdır.

HELAL KAZANCLA HAC YAPANA...

Hadis-i şerifde varid olmuşdur ki:

– Kim Beytullah ’ı helÂl kazancla haccederse, Allah TeÂl atmış olduğu her adıma mukabil kendisine yetmiş hasene (sevab) yazar. Yetmiş gunÂhını siler ve yetmiş derece yukseltir. (Bakara Sûresi Tefsiri, sÂhife 254)

Hac etmek, malî vaziyeti musaid ve buluğ yaşına giren ve aklî dengesi yerinde olan her Muslumana farzdır. İhmÂl edildiğinde cezası vardır.

Herhangi bir kimse haccın edÂsını ihmÂl ederse, sonra zaman gelir fakir ve yahud yaşlanıp hasta duşerse gene farz olan haccı if etmek zorundadır.

OMRUNDE BİR DEFA HAC YAPMAK FARZ

Kişinin omrunde bir defa hac etmesi farzdır. Tekrar tekrar etmek ise mustehÂbdır ve sevabı cok buyukdur. Hac hem mÂlî hem bedenî bir ibadet olması bakımından pek faziletli bir ibÂdetdir. Hacda CenÂb-ı Hakk ’ın rızÂsı vardır. Sonra hacda, butun dunyadan kopup gelen Muslumanlar arasında meveddet, sevgi, samîmiyet zuhur eder, pek guzel kaynaşmalar olur. ZÂhiren lisanları, ırkları, orf ve Âdetleri ayrıdır ama kalbleri Allah ’ın aşkıyla doludur. Bu sebeble birbirlerine karşı sevgileri cokdur. Birbirlerinin haklarına, hukuklarına saygılıdırlar.

Sonra huşu ve tevazu uzere hac edenler, kendilerini Cenab-ı Hakk ’ın huzurunda bilirler, edeblerini muhafaza etdikleri kadar, tefekkur kabiliyetleri artar ve dÂimî Cenab-ı Hakk ’ın huzurunda olmuş olurlar.

Cenab-ı Hak hac edenlerin kalblerini acar, gonullerine zenginlik verir. Dikkat edersek bugun memleketimizde hayır işlerini yurutenler mukerreren hacca gidenlerdir.

Muhterem Sultanu ’l-Ârifîn Mahmûd SÂmî hazretleri 1962-1974 senelerinde dÂimi hacca gitmişler, sonra rahatsızlıkları dolayısıyla gidememişlerdir. Bundan sonra devlethanesinden ancak Cuma namazlarında cıkmışlar, bu zamanlarında ihvan sohbetlerine devam ile kulluk neyi icÂb ediyorsa oylece şerefli bir hayat yaşamışlardır.

SÂdık DÂnÂ, Altınoluk Sohbetleri-5. s. 115-122, Erkam Yayınları

Kaynak: SÂdık DÂnÂ, Altınoluk Dergisi, 366. Sayı, Ağustos 2016
İslam ve İhsan