Hac farizasını yerine getirmeye gelince, bu fevrî (farz olunca hemen yerine getirilmeli) midir yoksa omrî (omru icinde yapılması yeterli) midir?Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, MÂlik ve Ahmed İbn Hanbel ’e gore hac, fevrîdir. Yani gerekli şartları taşıyan hac yukumlusunun bu ibadeti onundeki ilk hac mevsiminde eda etmesi gerekir. Haccı, sonraki yıllara geciktirirse gunahkÂr olur ve mahkemedeki tanıklığı gecerli sayılmaz. Cunku haccı geri bırakmak kucuk gunahlardan olup, bunda yıllarca ısrar etmek kişiyi fıska goturur. Boyle bir kimse hac yapmadan yoksul duruma duşerse, borc para alıp haccetmesi durumunda, ilÂhî mağfirete nÂil olacağı umulur. Haccın geciktirilmeden îfasına, hacla ilgili Âyetler delÂlet ettiği gibi, şu hadisler de bunu destekler; “Hac yapmakta acele ediniz. Cunku sizden biriniz olumun kendisine ne zaman geleceğini bilmez.” [1] “Bir kimseyi hastalık, acık bir ihtiyac, bir sıkıntı veya inanca karşı baskı uygulayan bir sultanın engellemesi olmaksızın, hac yapmazsa ister Yahudi, ister Hıristiyan olarak olsun.” [2]
ŞÃ‚filer ’e ve İmam Muhammed ’e gore, hac omrî (terÂh&#238 dir. Yani hac icin gerekli şartları taşıyan yukumlu, bu ibadeti ilk yılda yapmak zorunda değildir. Ancak bu kimsenin hac veya umreyi, geciktirmeksizin yapması sunnettir. Cunku tÂat sayılan amelleri geciktirmeden yapmak, hayırlı işlerde acele etmek İslÂm ’ın tavsiye ettiği hususlardandır. Âyette; “Siz hayır işlerinde yarışın.” [3] buyurulur. Kendisine hac farz olan kimse, mesken yapma, cocuğunu evlendirme gibi sebeplerle, hatt sebepsiz olarak haccı başka bir yıla geciktirebilir. Cunku hac, hicretin 9 ncu yılında farz kılındığı halde Hz. Peygamber bunu, bir ozur olmaksızın 10 ncu yıla geciktirmiştir. Eğer geciktirmek cÂiz olmasaydı, bunu onun da yapmaması gerekirdi. Bu goruş, muslumanlara kolaylık sağlayacağı icin daha uygundur. Cunku İslÂm hukukcularının coğunluğunun dayandığı hadislerin, kesin emir bildirmemesi yanında, haccın hicretin 9 ncı yılında farz kılındığı, Allah Resûlu ’nun ise 10 ncu hicret yılında hac yaptığı bilinmektedir.[4]
Dipnotlar:
[1] Ebû Davûd, MenÂsik, 5; İbn MÂce, MenÂsik, 1; İbn Hanbel, I, 214, 225. [2] ŞevkÂnî, age, IV, 284. [3] Bakara, 2/148. [4] ŞîrÂzî, Muhezzeb, I, 199; Zuhaylî, age, III, 17, 18.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan