İhramın rukunleri nelerdir?Hanefîlere gore ihramın niyet ve telbiye olmak uzere iki ruknu vardır. Bunlardan birini terk eden kimse ihrama girmiş olmaz. Diğer uc mezhebe gore ise ihrama girmiş olmak icin sadece niyet yeterlidir.
İHRAMIN RUKUNLERİ 1) Niyet: Niyet, hac veya umre yapmaya karar vermek, hangisini yapacaksa onu belirlemekle olur. Niyeti dil ile soylemek mustehaptır. Niyet herkesin kendi ana diliyle yapılabilir. Nitekim Hz. İbrahim ve oğlu İsmail (a.s) KÂbe ’yi inşa ederken “Bunu bizden kabul buyur, şuphesiz sen her şeyi işitensin, bilensin.”[1] diye dua etmişlerdi. Hac ve umrenin suresi uzun olduğu icin “kolaylaştırma” istenir. Namaz gibi ibadetler kısa sureli olup boyle bir duayı gerektirmez.
Hac ve umre menÂsiki ihrama girmekle başlar. MîkÂt yerinde boy abdesti veya namaz abdesti aldıktan sonra, kerÂhet vakti değilse iki rekÂt ihram namazı kılınır. Bu namazın ilk rekÂtında FÂtiha ’dan sonra “KÂfirûn”, ikinci rekÂtında ise “İhlÂs” sûrelerini okumak daha faziletlidir. Bundan sonra, yalnız hac (ifrad haccı) yapacak olan kişi, “Allahumme innî urîdu ’l-hacce, fe yessirhu lî ve tekabbelhu minnî” (Allah ’ım! Senin rızan icin hac yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle) diye sadece hacca niyet eder. Temettu ’ haccı yapacak kimse ise, “Allahumme innî urîdu ’l-umrete fe yessirh lî ve tekabbelh minnî” (Allah ’ım! Senin rızan icin umre yapmak istiyorum. Onu bana kolay kıl ve benden kabul eyle) diye niyet eder. Arafat ’a cıkmadan once, Mekke ’de hac icin ihrama girerken de yukarıdaki gibi hacca niyet eder. Kıran haccı yapacak kimse ise umre ve haccı tek ihramla ve birlikte yapacağı icin şoyle niyet eder: “Allahumme innî urîdu ’l-umrete ve ’l-hacce, fe yessirhum lî ve tekabbelhum minnî” (Allah ’ım! Senin rızan icin umre ve hac yapmak istiyorum. Bunları bana kolay kıl ve benden kabul eyle.)
Bir kimse KÂbe ’yi ve cevresindeki kutsal yerleri ziyaret icin niyet edip, ihrama girdiği sırada, hacca mı yoksa umreye mi yahut her ikisine birden mi niyet ettiğini kalp ve dili ile belirlemese bile, Hanefîlere gore bu kişinin ihramı gecerli olur. Boyle bir kişinin tavafa başlamadan once, yapacağı ibadetin hac mı yoksa umre mi olduğunu belirlemesi yeterlidir. Boyle bir belirleme yapmadan tavafa başlarsa, umre icin ihrama girmiş sayılır. Tavaf yapmadan, Arefe gunu doğrudan Arafat ’a cıkarak “vakfe” yapsa, bu ihramı hac icin olur ve yapacağı hac da “ifrad haccı” olur.
ŞÃ‚filer ’e gore ise bu durumda, hac ve umre ile ilgili menÂsikten herhangi birine, mesel tavafa başlamadan once niyetteki belirsizliğin giderilmiş olması gerekir. Aksi durumda yapılan menÂsik, hac veya umre olarak değer kazanmaz. Cunku bir ibadet ancak niyetle yapılırsa gecerli olur.
Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf ’a gore, farz haccını ifa etmeyen kimse, nÂfile hacca niyet etse, bu haccı nÂfile olur. Nitekim başkası yerine hacca veya adak haccına niyet etmek de farz haccını etkilemez, niyet ettiği haccı yapmış olur. İmam Muhammed ve ŞÃ‚fiî ’ye gore ise, bu durumda nÂfile niyetle yapılacak hac farz yerine gecer.[2] Delil, haccı, Ramazan ayında nÂfile oruca niyet etmeye kıyastır. Nitekim Ramazan ayında nÂfile oruca niyet edilse bile, tutulacak oruc Ramazan orucu sayılır.
2) Telbiye: Hac veya umre surecinin başlama anını belirleyen, belirli sozlerin soylenmesinden ibarettir. Telbiye, bir ceşit namazdaki iftitah tekbiri yerindedir. Hz. Peygamber ’in telbiyeyi iki rekÂt ihram namazı kıldıktan sonra yaptığı nakledilir.[3]
Yukarıdaki şekilde uygun niyetten sonra şu telbiye getirilir:
“Lebbeyk, Allahumme lebbeyk. Lebbeyke l şerîke leke lebbeyk. İnne ’l-hamde ve ’n-ni ’mete leke ve ’l-mulke, l şerîke lek.”[4]
Anlamı: “Cağrına uyarak sozum ve ozumle geldim Allah ’ım, emrin baş ustune. Cağrına uyarak sozum ve ozumle geldim ey hicbir ortağı olmayan sen! Emrin baş ustune. Hamd senin, nimet senin, mulk de senin. Yoktur senin hicbir ortağın.”
Niyet ve telbiyenin Farsca, Turkce veya başka bir dilde yapılması mumkun ve caizdir.[5]
Telbiyeyi ihrama girerken en az bir defa soylemek gereklidir. Ancak bu gereklilik bizzat telbiye sozcuklerini soylemek değil, Allah ’ı yuceltmek (ta ’zîm) icin soylenen sozu ifade eder. Hz. Âişe ’nin bir soru uzerine, “İhram ’a ancak tehlîl ve telbiye ile girilir.”[6] dediği nakledilmiştir. Tehlîl, kelime-i tevhîdi soylemek, yani “LÂ ilÂhe illallah” (Allah ’tan başka hicbir ilÂh yoktur) demektir.
Hanefîlere gore bir kimse mîkÂtta niyet ederek telbiye getirince ihrÂma girmiş olur. Yolun iniş cıkışlarında, yol arkadaşlarıyla karşılaşmalarda, seher vaktine, yani gecenin son altıda birine ulaşıldığında ve namazlardan sonra cokca telbiye getirmek ve zaman zaman sesi yukseltmek mustahaptır. Tavaf ve sa ’y yaparken telbiye getirilmez. Kadınlar gerek telbiye gerekse diğer dua, zikir ve tesbihlerde seslerini fazla yukseltmezler.
Telbiye, MÂlikîler dışında coğunluğa gore, kurban bayramının birinci gunu Akabe cemresine ilk taşın atılmasıyla kesilir. Cunku Hz. Peygamber boyle yapmıştır.[7] Umre yapan ise tavafa başlayınca telbiyeyi keser.
Hanefî ve MÂlikîler ’e gore, henuz hac ayları başlamadan da ihrama girilebilir. Cunku onlara gore ihram haccın ruknu değil sıhhat şartıdır. Diğer ibadetlerde olduğu gibi şartın yerine getirilmesi icin vaktin girmesi gerekmez.
ŞÃ‚filer ’e gore ise ihram şart değil rukun sayıldığı icin, hac aylarından once ihrama girilemez. Hac aylarından once girilecek bir ihram, umre ihramı olarak gecerli olur. Cunku umre icin belli bir vakit olmadığı icin her zaman ihrama girilebilir.
Dipnotlar:
[1] Bakara, 2/127. [2] İbn Âbidîn, age, IV, 483, 484. [3] Zeylaî, age, III, 21. [4] BuhÂrî, Hac, 26, LibÂs, 69; Muslim, Hac, 19, 147, 269, 271; DÂrimî, MenÂsik, 22, Tirmizî, Hac, 97. [5] İbn Âbidîn, Reddu ’l-MuhtÂr terc. IV, 476. [6] MÂlik, Muvatta ’, Hac, 52. [7] Nesaî, MenÂsik, 229, İbn MÂce, MenÂsik, 69; Ebû DÂvud, MenÂsîk, 27, 28; Tirmizî, Hac, 78, 79.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan