Namaz hakkında hadisler nelerdir? Dinin direği olarak ifade edilen ibadet; namaz ile ilgili hadisler.Peygamber (s.a.v.) Efendimizin namaz ile ilgili hadis-i şerifleri...
NAMAZ HAKKINDA HADİSLER İbn Mesut (r.a.) rivayet ediyor:
Bir adam Peygamber ’e, “Amellerin/İbadetlerin en faziletlisi hangisidir?” diye sordu. Efendimiz, “Vaktinde kılınan namazdır...” buyurdu. (BuhĂ‚rî, Tevhîd, 48)
***
Abdullah b. Mesut (r.a.) tarafından nakledildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“(Kıyamet gununde) kulun ilk once hesaba cekileceği şey, namazdır...” (NesĂ‚î, MuhĂ‚rebe, 2)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) naklettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Buyuk gunah işlenmedikce beş vakit namaz ve iki cuma, aralarındaki gunahlara kefarettir.” (Muslim, TahĂ‚ret, 14)
***
CĂ‚bir b. Abdullah ’ın (r.a.) naklettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Cennetin anahtarı, namazdır...” (Tirmizî, TahĂ‚ret, 1)
***
(Hz. Peygamber ’e vahiy kĂ‚tipliği yapan) Hanzala b. Rebî ’ KĂ‚tib (r.a.) anlatıyor:
Allah Resûlu ’nu şoyle derken işittim: “Rukûları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riayet ederek beş vakit namaz(ı kılmay)a devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer.” (İbn Hanbel, IV, 266)
***
Hz. Ali ’nin (r.a.) rivayet ettiğine gore, Allah Resûlu (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Namazın anahtarı temizliktir. Başlangıcı tekbir, bitimi ise selĂ‚mdır.” (Ebû DĂ‚vûd, TahĂ‚ret, 31)
***
MĂ‚lik (b. Huveyris) anlatıyor:
Biz yaşca birbirine yakın bir grup gencle Hz. Peygamber ’e geldik ve onun yanında yirmi gun kaldık. Allah Resûlu cok merhametli ve şefkatli idi. Ailelerimizi ozlediğimizi ya da —donmeyi— arzuladığımızı anlayınca geride kimleri bıraktığımızı sordu, biz de anlattık. Bunun uzerine şoyle buyurdu: “Ailelerinizin yanına donun. Onlarla ikamet edin. Onlara, (oğrendiklerinizi) oğretin ve onlardan (dinin gereklerini yapmalarını) isteyin. Benim nasıl namaz kıldığımı gorduyseniz siz de namazı oyle kılın. Namaz (vakti) geldiğinde icinizden biri sizin icin ezan okusun. En buyuğunuz de size imam olsun.” (BuhĂ‚rî, EzĂ‚n, 18)
***
MuĂ‚viye b. Hakem es-Sulemî ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Allah Resûlu (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Bu namazda insan kelĂ‚mı konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur ’an okumaktır.” (Muslim, MesĂ‚cid, 33)
***
Enes b. MĂ‚lik ’ten (r.a.) nakledildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Muhakkak ki sizden biri namaz kılarken (aslında) Rabbiyle ozel olarak konuşmaktadır...” (BuhĂ‚rî, SalĂ‚t, 36)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Allah Resûlu (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hĂ‚lidir. Oyleyse (secdede iken) cokca dua ediniz.” (Muslim, SalĂ‚t, 215)
***
MuĂ‚z b. Cebel (r.a.) anlatıyor:
“Hz. Peygamber ile birlikte bir yolculukta idim... O şoyle buyurdu: ‘Dinin başı İslĂ‚m (kelime-i şehĂ‚det getirerek Allah ’a teslim olmak), direği ise namazdır. ’” (Tirmizî, ÎmĂ‚n, 8; İbn Hanbel, V, 231)
***
Cundeb el-Kasrî ’den (r.a.) işitildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Her kim sabah namazını kılarsa, o kimse Allah ’ın koruması altındadır.” (Muslim, MesĂ‚cid, 262)
***
Abdullah b. Omer ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“İkindi namazını kacıran kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir.” (BuhĂ‚rî, MevĂ‚kîtu ’s-salĂ‚t, 14; Muslim, MesĂ‚cid, 200)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) işittiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) bir defasında şoyle demiştir:
“Birinizin kapısının onunden bir nehir gecse ve onda her gun beş defa yıkansa, bu o kimsenin kirinden bir şey bırakır mı, ne dersiniz?” SahĂ‚bîler, “Onun kirinden hicbir şey bırakmaz.” demişler, bunun uzerine Resûlullah, “İşte beş vakit namaz da boyledir! Allah onlarla gunahları yok eder.” buyurmuştur. (BuhĂ‚rî, MevĂ‚kîtu ’s-salĂ‚t, 6)
***
Saîd b. Museyyeb ’in Ebû KatĂ‚de b. Rib ’î ’den (r.a.) naklettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Yuce Allah şoyle buyurdu: ‘Senin ummetine beş vakit namazı farz kıldım ve onları, vaktinde ve hakkını vererek kılanları cennete koyacağımı kendi katımda vaad ettim. Namazları duzenli kılmayanlar icin ise katımda boyle bir vaad yoktur. ’” (Ebû DĂ‚vûd, SalĂ‚t, 9)
***
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) tarafından rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Bir kişinin surekli mescide gittiğini gorurseniz onun imanına şahit olun! Cunku Allah TeĂ‚lĂ‚ şoyle buyurur: ‘Allah ’ın mescitlerini, ancak Allah ’a ve Ă‚hiret gunune inanan, namazı dosdoğru kılan, zekĂ‚tı veren ve Allah ’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder... ’” (Tevbe, 9/18; Tirmizî, ÎmĂ‚n, 8; İbn MĂ‚ce, MesĂ‚cid, 19)
***
Abdullah b. Omer ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletlidir.” (BuhĂ‚rî, EzĂ‚n, 30; Muslim, MesĂ‚cid, 249)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) bildirdiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Bir kimse camiye gitme niyetiyle evinden cıktığında, attığı bir adımla kendisine bir sevap yazılır, diğer adımıyla bir gunahı silinir.” (NesĂ‚î, MesĂ‚cid, 14; İbn Hanbel, II, 320)
***
Ebû Mesut (r.a.) anlatıyor:
“Resûlullah namazda omuzlarımıza dokunur ve şoyle derdi: ‘Duzgun durun, karışık durmayın ki kalpleriniz de karmakarışık olmasın!.. ’” (Muslim, SalĂ‚t, 122)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) nakledildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Her kim sabah akşam mescide giderse, her sabah ve akşam gidişinde Allah ona cennette bir yer hazırlar.” (BuhĂ‚rî, EzĂ‚n, 37; Muslim, MesĂ‚cid, 285)
***
***
İbn AbbĂ‚s ’tan (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“En hayırlılarınız, size muezzinlik yapsın, Kur ’an ’ı en iyi bilenleriniz de size imamlık yapsın.” (Ebû DĂ‚vûd, SalĂ‚t, 60)
***
Ebû Mesut el-EnsĂ‚rî ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Bir topluluğa Allah ’ın Kitabı ’nı en iyi okuyup bileni imam olsun. Kur ’an ’ı okuma (ve anlama) konusunda eşit iseler sunneti en iyi bilen imam olsun... Bir kimse, izin vermedikce bir başkasının yetkili olduğu yerde imamlık yapmasın ve kişinin evindeki ozel mekĂ‚nına oturmasın.” (Muslim, MesĂ‚cid, 290)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz insanlara namaz kıldırdığında (namazı) kısa tutsun. Cunku cemaat icerisinde hasta, zayıf ve yaşlı kimseler olabilir. Ama biriniz tek başına namaz kıldığında, dilediği kadar uzatsın.” (NesĂ‚î, İmĂ‚met, 35)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“İmam (kendisine uyanların namazlarına) kefil, muezzin ise (namaz vakitleri konusunda) kendisine guvenilen kimsedir. Allah ’ım! İmamlara (kefil oldukları konuda) muvaffakiyet ver, muezzinleri de (olası taksirlerinden dolayı) bağışla!” (Tirmizî, SalĂ‚t, 39)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) naklettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“İmam safın ortasında kalacak şekilde safa durun ve (saflarınızdaki) boşlukları doldurun.” (Ebû DĂ‚vûd, SalĂ‚t, 98)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“İmam ancak kendisine uyulmak icin vardır. Oyleyse (namazda) ondan farklı davranmayın. O rukûa varınca siz de rukûa varın. ‘SemiallĂ‚hu limen hamideh. ’ dediği zaman ‘RabbenĂ‚ leke ’l-hamd. ’ deyin. Secdeye gittiği zaman siz de secdeye gidin. Oturarak namaz kıldığı vakit siz de hep birlikte oturarak kılın. Namazda safı duzgun tutun. Cunku safı duzgun tutmak namazın guzelliğindendir.” (BuhĂ‚rî, EzĂ‚n, 74)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Guneşin doğduğu en hayırlı gun, cuma gunudur. Âdem o gun yaratıldı, o gun cennete konuldu ve o gun cennetten cıkarıldı. Kıyamet de ancak cuma gunu kopacaktır.” (Muslim, Cum ’a, 18)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) nakledildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Her kim gusleder, sonra cumaya gelip belirlenen namazı kılar, sonra hutbesini bitirinceye kadar sessizce (imamı) dinler, sonra onunla beraber namazını kılarsa, o cuma ile sonraki cuma arasındaki gunahları ayrıca uc gunluk gunahları daha bağışlanır.” (Muslim, Cum ’a, 26)
***
Hz. Hafsa ’nın (r.a.) naklettiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Cuma namazına gitmek, bulûğa ermiş olan herkese farzdır.” (NesĂ‚î, Cum ’a, 2)
***
Ebû ’l-Ca ’d ed-Damrî (r.a.) —ki kendisi sahĂ‚bîdir— Hz. Peygamber ’in (s.a.v.) şoyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Her kim onemsemediğinden dolayı cuma namazını uc defa terk ederse kalbi muhurlenir.” (İbn MĂ‚ce, İkĂ‚met, 93)
***
Kesîr b. Abdullah b. Amr b. Avf el-Muzenî ’nin (r.a.), babası aracılığıyla dedesinden Amr b. Avf ’tan (r.a.) naklettiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Cuma gunu oyle bir an vardır ki kul o anda Allah ’tan bir şey dilerse Allah mutlaka ona o isteğini verir.” (Tirmizî, Cum ’a, 2)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) nakledildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Muminin mumin uzerinde altı hakkı vardır: Hastalandığında onu ziyaret eder, olduğunde cenazesinde bulunur, kendisini davet ettiğinde davetine icabet eder, onunla karşılaştığında selĂ‚m verir, aksırdığında ona hayır duada bulunur, yanında ve gıyabında onun icin samimi davranır.” (Tirmizî, Edeb, 1; NesĂ‚î, CenĂ‚iz, 52)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) bildirdiğine gore, Allah Resûlu (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Kim namazı kılınana kadar cenazenin yanında bulunursa, ona bir kîrat; kim de defnedilinceye kadar cenazenin yanında bulunursa, ona iki kîrat sevap vardır.” “İki kîrat ne (kadardır)?” diye sorulduğunda Hz. Peygamber, “İki buyuk dağ kadardır.” cevabını vermiştir. (BuhĂ‚rî, CenĂ‚iz, 58; Muslim, CenĂ‚iz 52)
***
Ebû Hureyre ’nin (r.a.) işitip rivayet ettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Cenaze namazı kıldığınız zaman, onun icin samimiyetle dua edin.” (Ebû DĂ‚vûd, CenĂ‚iz, 54, 56)
***
Avf b. MĂ‚lik el-Eşcaî (r.a.) anlatıyor:
“Hz. Peygamber ’in bir cenaze icin namaz kılarken şoyle dua ettiğini işittim: ‘Allah ’ım! Onu bağışla, ona acı ve onu affet, ona afiyet ver, vardığı yerde ona ikramda bulun, yerini (kabrini) geniş eyle. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz elbisenin kirden arınması gibi onu hatalarından arındır. Ona bu dunyadaki evinden daha hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile, eşinden daha hayırlı bir eş ver. Onu kabir imtihanından ve cehennem azabından koru. ’” (Muslim, CenĂ‚iz, 86)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“(Kıyamet gunu) kulun ilk hesaba cekileceği şey namazıdır. Eğer bunu tam olarak yapmışsa (ne Ă‚lĂ‚!) Ama (farz namazları tamam) değilse Yuce Allah, ‘Kulumun nafilelerine bakın. ’ buyurur. Eğer nafile namazı bulunursa, ‘Onunla farzları tamamlayın. ’ buyurur.” (NesĂ‚î, SalĂ‚t, 9)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Allah şoyle buyurdu: ‘Kim benim bir velî kuluma (dostuma) duşmanlık ederse, ben de ona harp ilĂ‚n ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, goren gozu, tutan eli, yuruyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım... ’” (BuhĂ‚rî, RikĂ‚k, 38)
***
Abdullah b. Şakîk (r.a.) anlatıyor: “Âişe ’ye, Resûlullah ’ın nafile namazlarını sordum. Şoyle dedi: ‘Resûlullah benim evimde oğleden evvel dort rekĂ‚t (nafile namaz) kılar, sonra (mescide) cıkarak insanlara namaz kıldırır, ardından gelir ve iki rekĂ‚t (nafile daha) kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırır, sonra (benim evime) gelir, iki rekĂ‚t nafile kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırır ve yine benim evime gelir, iki rekĂ‚t (nafile) kılardı. Geceleyin vitirle beraber olmak uzere dokuz rekĂ‚t namaz kılardı... ’” (Muslim, MusĂ‚firîn, 105; Ebû DĂ‚vûd, Tatavvu ’, 1)
***
Ebû Saîd ve Ebû Hureyre ’den (r.a.) nakledildiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da ikisi de namaz kılarsa veya birlikte iki rekĂ‚t namaz kılarlarsa zĂ‚kirîn ve zĂ‚kirĂ‚tın (Allah ’ı cokca anan erkekler ve hanımların) arasına yazılırlar.” (Ebû DĂ‚vûd, Tatavvu ’, 18)
***
Ebû Seleme b. Abdurrahman (r.a.), Hz. Âişe ’ye (r.a.), “Resûlullah ’ın Ramazan ’da kıldığı namazlar nasıldı?” diye sordu. O da şoyle cevap verdi: “Resûlullah Ramazan ’da da Ramazan dışındaki gecelerde de on bir rekĂ‚ttan fazla namaz kılmazdı. Once dort rekĂ‚t kılardı ki o rekĂ‚tların guzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra dort rekĂ‚t daha kılardı. Bunların da guzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra da uc rekĂ‚t (vitir namazı) kılardı...” (BuhĂ‚rî, SalĂ‚tu ’t-terĂ‚vîh, 1; Muslim, MusĂ‚firîn, 125)
***
Zeyd b. SĂ‚bit ’ten (r.a.) rivayet edildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) (teravih namazını mescitte kılmakta ısrarcı olanlara) şoyle buyurmuştur:
“Ey insanlar! Sizin bu namaz konusundaki ısrarlı tutumunuzu gordum ve onun size farz kılınmasından endişe duydum. Şayet farz kılınsa eda etmekte zorlanacaktınız. Siz bu namazı evlerinizde kılın. Cunku kişinin farz namaz dışında kıldığı en faziletli namaz, evinde kıldığı namazdır.” (BuhĂ‚rî, İ ’tisĂ‚m, 3)
***
Ebû Hureyre ’den (r.a.) rivayet edildiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“İnanarak ve sevabını Allah ’tan umarak Ramazan orucunu tutan kimsenin gecmiş gunahları bağışlanır. İnanarak ve sevabını Allah ’tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin de gecmiş gunahları bağışlanır.” (BuhĂ‚rî, Fadlu leyleti ’l-kadr, 1)
***
Ukbe b. Âmir el-Cuhenî (r.a.) şoyle demiştir:
“Uc vakit vardır ki, Resûlullah o vakitlerde namaz kılmamızı ve cenazelerimizi defnetmemizi bize yasaklardı: Guneşin doğmaya başlamasından yukselmesine kadar; guneş tam gokyuzunun ortasında iken (batıya) meyledinceye kadar; bir de batmaya başlamasından itibaren batıncaya kadar.” (Muslim, MusĂ‚firîn, 293)
***
Velîd b. AyzĂ‚r (r.a.), Ebû Amr eş-ŞeybĂ‚nî ’nin (r.a.), Abdullah ’ın (r.a.) evini gostererek şoyle dediğini işitmiştir:
Bana şu evin sahibi Abdullah b. Mesut şoyle dedi: “Resûlullah ’a, ‘Allah katında en guzel amel hangisidir? ’ diye sordum. ‘Vaktinde kılınan namaz. ’ buyurdu. ‘Sonra hangisidir? ’ dedim, ‘Sonra, anne babaya iyilik yapmak. ’ buyurdu. ‘Sonra hangisidir? ’ deyince, ‘Sonra, Allah yolunda cihad etmek. ’ buyurdu.” (Muslim, ÎmĂ‚n, 139; BuhĂ‚rî, Edeb, 1)
***
Enes b. MĂ‚lik ’in (r.a.) naklettiğine gore, Hz. Peygamber (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Kim bir namazı unutursa onu hatırladığında kılsın. Zira onun kefareti ancak budur...” (BuhĂ‚rî, MevĂ‚kîtu ’s-salĂ‚t, 37; M1566 Muslim, MesĂ‚cid, 314)
***
Resûlullah ’ın (s.a.v.) suvarisi Ebû KatĂ‚de el-EnsĂ‚rî ’nin (r.a.) naklettiğine gore, Resûlullah (s.a.v.) şoyle buyurmuştur:
“Sizden, sabah namazının (sunnet olan) iki rekĂ‚tını devamlı kılmakta olanlar, o ikisini (kazaya kaldığında da) kılsın.” (Ebû DĂ‚vûd, SalĂ‚t, 11)
***
Ebû KatĂ‚de (r.a.) şoyle diyor:
“Resûlullah bize bir hutbe irad etti ve şoyle buyurdu: ‘...Bilin ki! Uykudan dolayı (namazı kılamamak) bir kusur değildir. Esas kusur, ancak diğer namazın vakti gelinceye kadar namazını kılmayan kimsenin davranışıdır. Buna gore kim (uyuyup kalır da) namazını kılamazsa uyandığı zaman o namazı kılsın! Ertesi gun o namazı vaktinde kılsın! ’” (Muslim, MesĂ‚cid, 311)


İslam ve İhsan
BEŞ VAKİT NAMAZ NASIL KILINIR? - VİDEO