Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 6 Şubat’ta tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketinde birçok sebebe bağlı olarak en kritik olarak belirtilen ilk 72 saat için ekipman yetersizliği ve bölgeye müdahalenin geciktiği iddiaları gündem olmuştu. Birçok kişi bulabildikleri balta, keser, kürek gibi malzemelerle sevdiklerini kurtarmak için mücadele etmişti. Yaşananlar Türkiye’nin son 25 yıl içinde gördüğü en büyük felaketlerden biri olan 1999 depreminin de acısını tazelemişti. 1999’daki deprem felaketinin ardından hayata geçirilen ‘turuncu konteyner’ projesi ise olası İstanbul depremiyle ilgili kurulan senaryolarla yeniden gündeme geldi. Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen ve İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetimi EnstitüsüMüdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu turuncu konteynerlere ilgili Milliyet.com.tr’ye konuştu.
'TURUNCU KONTEYNER'İN AMACI NEYDİ?
2002 yılında İstanbul Valiliği tarafından yürütülmeye başlanan AFİS (Afet İstasyonu) Projesi kaymakamlıklarca belirlenen mahallelere turuncu renkli, kilitli büyük konteynerler yerleştirilmesiyle başladı. Konteynerlerin içinde ilk yardım ve arama kurtarma faaliyetleri için gereken pek çok araç gereç bulunuyordu. Projenin amacı, profesyonel ekipler bölgeye ulaşana kadar mahallelilerin ilk müdahaleleri yaparak kurtarabildikleri kadar kişiyi kurtarmalarıydı. 2002-2003 yıllarında uygulanmaya başlanan proje ne yazık ki çok uzun ömürlü olamadı.
Alıntı MetniDoç. Dr. Bülent Özmen de olası İstanbul depreminde faydası olabileceği düşünülen, AFİS’i şöyle anlattı:
Alıntı MetniİSTANBUL DEPREMİ'NDE HAYAT KURTARIR MI?
Olası İstanbul depremiyle ilgili pek çok senaryo yazılsa da afetin boyutları konusunda uzmanlar hemfikir. Megakentte yaşanacak depremde yolların kapanması, yangınların çıkması, tsunami tehlikesi de söz konusu olunca arama kurtarma ve yardım ekiplerinin depremzedelere ulaşması imkansız hale gelebilir. Doç. Dr. Özmen, İstanbul’un durumunu değerlendirerek AFİS’in önemini anlattı.
Doç. Dr. Özmen, “İstanbul’da da çok konuşuluyor; dar sokaklar, yolların kapanması durumu, yangın derken her yere anında ulaşılamayabilir. Bu tür malzeme stoklarının önceden ayarlanması fayda sağlar. Deprem senaryolarına dayandırarak en tehlikeli ve en fazla zarar görecek yerlere koyulsa iyi olur. Ancak arama kurtarma oldukça ciddi bir iş. Dikkat edilmesi gereken noktalar var. Bu malzemelerin kullanımı ve o malzemelerle ilgili ‘hafif arama kurtarma çalışmaları’ dediğimiz eğitimler de verilmeli.Bazen yardım ederken karşıdakine ya da kendimize zarar vermeniz durumu söz konusu olabilir. Tabii aslolan sağlam binalarda oturmak” diye konuştu.

'AFET YÖNETİMİ YANLIŞ ANLAŞILDI'
Deprem sonrası afet yönetimine farklı bir açıdan bakarak, önemli olan noktanın ‘afette binaların hasar almaması’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’nin afet yönetimini yanlış anladığına dikkat çekti.
Alıntı Metni