Cilt Bakım Uzmanı: Gokce Fırdolaş
Artan sıcaklıklarla birlikte cildimiz ve ozellikle yuz bolgemiz ciddi bir değişim gecirmeye başlıyor. Bunun başında daha fazla nem geliyor.
Yazın kavurucu sıcakları ulkemizin dort bir yanında hissedilmeye başlıyor. Hava durumu raporlarında artık 36 ve uzeri dereceleri gormek mumkun. Kuşkusuz ulkemizin pek cok bolgesinde yaşayanlar bu sıcakları pek memnuniyetle karşılamıyorlar. Sağlık sorunları olanlar sıcaklara karşı bir kat daha hassaslar cunku sıcaklar pek cok rahatsızlığı tetikleyebiliyor. Aynı zamanda normalin uzerinde ısınan havalar su kaynaklarını kurutuyor, kimi bolgelerde pek cok urunun yetişmesi icin elverişli ortamlara zarar veriyor.
Cildimiz de sıcak havalardan nasibini alıyor. Kavurucu sıcaklar cildimiz uzerinde pek cok olumsuz etkiye sahip. Hal boyle olunca yaz aylarında cilt bakımımıza biraz daha fazla ozen gostermek gerekiyor. Aksi halde sonbahara hic de ummadığımız kadar rahatsız edici bir giriş yapabilir, kış aylarına kadar cildimizde yazın oluşan hasarı gidermekle uğraşmak zorunda kalabiliriz.
Urunleri değiştirmenin tam zamanı
Yaz aylarının başlangıcı aynı zamanda kullanmakta olduğumuz cilt bakım urunlerini de değiştirmemiz gereken doneme denk geliyor. Kış boyunca saclarımızın ve cildimizin bakımına yonelik olarak kullandığımız tum urunleri yazın da aynı bicimde kullanmaya devam etmek pek faydalı değil.
Artan sıcaklıklarla birlikte cildimiz ve ozellikle yuz bolgemiz ciddi bir değişim gecirmeye başlıyor. Bunun başında daha fazla nem geliyor. Sıcak havalarla gelen buharlaşma ile birlikte havadaki nem oranı da artıyor. Bunun bir sonucu olarak, ozellikle deniz kenarındaki şehirlerde yaşayanlar bunaltıcı ve yoğun nemli bir havayla mucadele etmek zorunda kalıyorlar. Buna karşın cildimizdeki nem oranı da azalmaya başlıyor. Nemli hava cildimizi dort bir yandan sararak cildimizin hava almasını da engelliyor. Ağırlaşan ve yoğunlaşan hava cildimizi sıkı bir bicimde cevreleyerek adeta bizleri boğuyor. Nefes almanın bile zaman zaman gucleştiği donemlerde cildimizin de hava alması gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle fondoten gibi cilt yuzeyini kaplayan ve cildin uzerindeki gozenekleri kısmen de olsa tıkayan urunlere ara vermemiz gerekiyor. Cildimiz bu gozenekler ile hava alıyor.
Yaz meyveleriyle cildinizi besleyin.
Aşırı sıcaklar bir takım urunlerin yetşi-mesini engellerken, yaza ozgu bir dizi meyvenin de yetişmesine imkan tanıyor. Onumuzde bu lezzetli ve sağlıklı meyva-lardan faydalanmak icin yaklaşık 3 aylık bir sure var. Bu kısa sureyi mumkun olduğunca iyi değerlendirdiğimizde hem cildimiz hem de genel olarak sağlığımız icin kış boyunca bizi zinde tutacak bir form yakalamamız mumkun. İşte yazın cildimiz uzerinde faydalarıyla dikkat ceken lezzetlerinden birkacı: Kivi - Kivi adeta bir C vitamini deposu. Bu ozelliğiyle ciltteki kırışıklıkların azalmasında, daha genc ve canlı bir gorunumun elde edilmesinde en onemli meyvelerden bir tanesi.
İncir - İncir de tıpkı kivi gibi hem cildimiz hem de sağlığımız icin kacırılmaması gereken bir lezzet.
Erik - E ve B vitamini bakımından zengin iceriğiyle tam bir cilt dostu... Cilek - Antioksidan iceriği ve barındırdığı C vitaminine ek olarak muhteşem lezzetiyle yazın değişmez meyvelerinden. Ayrıca kalori bakımından duşuk değerler taşıması da cileği hem sağlıklı hem de cildimiz icin faydalı urunler arasına taşıyor...
Kavun - Beta karaten iceriği kavunu yazın gozde urunleri arasına taşıyor. Guneş lekeleri ve ciltte oluşan kırışıklıkların azaltılmasında, kavunda bol miktarda bulunan karotenlerin etkisi buyuk.
Suyun onemi her zamankinden fazla
Yazın sıcakları sadece yeryuzundeki suyu buharlaştırıp su kaynaklarını kurutmakla kalmıyor, cildimizin nemini ve vucudumuzdaki suyu da alıp goturuyor. Su hem hayati fonksiyonlarımızı surdurmede hem de temizlikten cilt bakımına pek cok farklı alanda başlıca kaynağımız. Yaz aylarında ise bu kaynağa olan,,,, ihtiyacımız neredeyse iki katına cıkıyor. Terleme yoluyla vucudumuz onemli oranda su kaybediyor ve kaybedilen bu suyun yerine mutlaka tekrar konulması gerekiyor.
Uzmanlar yaz sıcaklarında mutlaka yanımızda bir şişe su bulundurmamız gerektiğini, gunluk su tuketimimizi artırarak vucudumuzda meydana gelen kaybı telafi etmemizin onemli olduğunu belirtiyorlar. Yaz aylarında cildimizin de susuzluktan kurak bir gorunume burunmesini engellemek icin ğuffoe en az 1.5 litre su icmemiz gerektiğini hatırlatıyorlar.
Sıcakların cildimiz uzerindeki etkileri
Yazın guneşle iyi gecinmek zorundayız. Ne guneşin karşısında uzun sure dikilmeli ne de guneşten tamamen kacınmalıyız. İyi ve dengeli bir bicimde birkac ay boyunca kemik gelişirni ve cildimizin beslenmesi icin onemli bir kaynak olan guneş ışınlarından mumkun olduğunca yararlanmalıyız.
Guneş ışığı cildin erken yaşlanması uzerinde onemli bir rol oynar. Guneş lekeleri ve kırışıklıklar bu erken yaşlanmanın en onemli gostergeleridir. Hatta yeryuzune dik eğimdeki guneş ışınlarına aşırı derecede ve uzun sureli maruz kalmak, cilt kanseri riskini ortaya cıkaran en onemli unsurlardan bir tanesidir. Yazın evlerimizde cildimiz icin gunluk bakım yapmalı, guneş ışığından sınırlı miktarlarda yararlanmalıyız. Guneş yanıkları ve cildimizin bronzlaşması, cok populer bir eğilim gibi gorunse de aslında cildimizin zarar gormesi anlamına gelmektedir. Cildimiz ne kadar esmerleşmişse o kadar zarar gormuş demektir.
Yazın cilt bakımında dikkat edilmesi gereken noktalar
Yaz mevsiminde, ozellikle Temmuz ve Ağustos aylarının aşırı sıcaklarında, en temel bakım nemlendirici kremlerle cildimizdeki su kaybını telafi etmektir. Haftada en az bir kez nemlendirici bakım uygulamaları, yaz sıcaklarında cildimizin en az hasarı gormesini sağlamak icin alınabilecek onlemlerin başında gelir. Kullandığımız cilt bakım urunlerinin cilt uzerinde biriken değil, derimizin uzerinden kolayca kalkabilen ya da cildimizin soyulmasını sağlayan urunler olması faydalı olacaktır. Yaz sıcaklarında bakteri ve istenmeyen mikroorganizmaların oluşumu cok daha kolay olur. Cildimiz uzerinde, birikintiler halinde kalan urunler, bakteri oluşumunu tetikler. Cildimizi soyan, birikintilerden arındırarak temizleyen bakım urunleri yazın ağırlıkla kullanmamız gereken urunlerdir. Guneşten korunmak icinse, eğer uzun bir sure guneşle temas edilecekse, guneşe cıkmadan yarım saat kadar once koruyucu urunler kullanılmalıdır. Bu urunleri guneşe cıkmadan once kullanmamızın nedeni, guneşle temas oncesinde urunlerin cilt tarafından emilip tam anlamıyla etkin olabilmesini sağlamaktır. Guneşten sonra ise nemlendirici bakım uygulamaları gerekir.
Saclara ozel dikkat gosterin.
Yaz aylarında cildimizle birlikte saclarımız da ciddi bir değişim gecirirler. Ozellikle boyalı saclar guneş ışınlarının altında ciddi hasar gorur ve kırılmalardan dokulmelere, renk değişimlerden zayıflamalara kadar bir dizi olumsuz sonuc ortaya cıkar. Ayrıca nemli hava ve klorlu sular yaz aylarında, hızlı buharlaşmanın etkisiyle saclarımıza daha fazla zarar verir. Bu olumsuz etkilerin onune gecebilmek icin saclarımızı mumkun olduğunca temiz ve nemli tutmamız gerekir. Jole ve benzeri urunlere yaz aylarında ara vermek son derece onemlidir. Guneş altında ise şapkayı kafamızdan cıkarmamak, saclarımızın yazı en az hasarla atlatması icin etkili bir yontemdir. Ayrıca baylar icin yazın en guzel sac modası mumkun olduğunca kısa sactır. Uzmanlar yaz aylarında kısa sacın hem kafa derimizdeki gozeneklerin hava almasını kolaylaştırdığını, hem de sac dokulmesi sorunu olanlar icin dokulmeyi azalttığını onemle dile getiriyorlar.
Yazın cilt bakım ipucları
Yazın cildimiz uzerindeki etkileri bunlarla sınırlı kalmıyor. Yazla birlikte gundeme gelen, irili ufaklı pek cok unsur cildimizi doğrudan ya da dolaylı olarak etkiliyor. Bunlardan bir tanesi de yaz mevsiminin en buyuk sorunlarından olan sivrisinek ve benzer bocekler. Cildimizde ciddi yaralanmalara ve ışınlan bolgenin kaşınması sonucu soyulma ve zedelenmelerden lekelere kadar pek cok hasara sebep olan bu boceklerden ozellikle Temmuz-Ağustos aylarında korunmak gerekiyor. Bunun icin cildimize surulen boceksavar kimyasallar etkili bir yontem. Sağlıklı bir cilt icin, yaz mevsiminde aşağıda saydığımız diğer tavsiyeleri yaz boyu uygulayarak cildimizi koruyabiliriz.
Guneş ışınlarını sınırlı miktarda almak icin acık renkli giysiler tercih edilmeli.
Uzun sure guneşe maruz kalınacaksa şapka ve guneş gozluğu gibi koruyucu urunler kullanılmalı
Guneş ışınlarının dik acıyla yeryuzune ulaştığı saatlerde (oğlen saatleri) mumkun olduğunca golge alanlara sığınmalı.
Ayak ve el bakımına olağandan daha fazla ozen gosterilmeli.
Sık sık cildimizi soğuk suyla ya da kremlerle ferahlatmalı.
Cok sıcak ortamlarda uzun sure kaldıktan sonra mutlaka vucut bakımı ve temizliği yapmalı.