Dr. Haluk Sacaklı Obezite Uzmanı
Besin alımı: Şişman ve şişman olmayanların aralarında gunluk enerji alımı bakımından bazen hicbir fark bulunmayabilir. Ancak uyanık gecirilen saatler icinde besin alımının dağılımı farklıdır. Şişmanların sabah kahvaltılarında daha az, akşam yemeklerinde ise daha fazla yedikleri gozlenmiştir. Şişmanların, gunun geleneksel buyuk oğunlerinde aldığı besin oranı daha yuksektir (oğle ve akşam yemekleri). Kahvaltı ve akşamuzeri cayla yenen besinlerin enerji değerleri vucut yapısı ile ters orantılıdır. Bunun sebebi de oğle ve akşam yemekleri gibi geleneksel olarak daha fazla ve karmaşık olan oğunlerin fazla kilolu olanlarda, daha zayıflara gore cok fazla kalori icermesi, buna karşılık kahvaltı ve akşamuzeri besinlerin zayıf kalorili olmasıdır. Akşamları fazla yeme, sabahları iştahsızlık ile kendini gosteren bu sendrom (klinik belirtiler), besin alımındaki gunluk ritm bozukluklarından da kaynaklanabilmektedir. Sabah kahvaltısında 2000 kcal'lik besin tuketilmesi halinde kilo verilirken, bunun akşam uzeri yenmesi kilo almaya neden olabilmektedir. Kısaca şişmanlık, geceleyin başlayan dinlenme donemlerinde yenen yemeklerden kaynaklanmaktadır.
Metabolizma ile ilgili bozukluk: Şişmanlatılmış deneklerde ulaşılan kilonun devam ettirilebilmesi icin 2700 kcal/gun/m2 vucut duzeyine gore enerji alımı gerektiği tespit edilmiştir. Kendiliğinden oluşan şişmanlıklarda ise, obezitenin (şişmanlığın) devamı icin aynı rakam, 1100-1400 kcal/gun/m2 olarak hesaplanmıştır. Bu farklılığın, zayıflardaki "kaloriyi ısı şeklinde harcama" yeteneğinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir.
Hareketsizlik: Endustrinin makineleşmesi, evlerde mekanik aracların coğalması, araba kullanımının yaygınlaşması, enerji harcamasının azalmasına yol acmaktadır. Sosyal yaşamdaki bu değişmelere paralel olarak birey beslenme alışkanlıklarını değiştirmezse, pozitif enerji dengesinin bir sonucu olarak şişmanlık ortaya cıkmaktadır.
Cinsiyet: Şişmanlık her iki cins icin de soz konusu olmakla birlikte, kadınlarda daha sıklıkla gorulur.
Yaş: Şişmanlık, genellikle orta yaş hastalığı olarak kabul edilmektedir. Yaşla birlikte bazal metabolizma yavaşlar, enerji harcanması azalır, enerji alımı bunu dengelemezse yaş arttıkca vucut ağırlığı artar.
Psikolojik faktorler: Annenin ya da babanın olmesi, ağır hastalık gibi stres durumlarında veya mental depresyonda (zihinsel cokuntu) şahısların buyuk olcude kilo almalarına sık rasuanır. Burada yemek yeme bir ceşit gerilimden kurtulma caresi olarak gorulmektedir. Kaygıya karşı savunma aracına donuşen yeme alışkanlığı, geceleri bile suren duraksız bir hal alabilmektedir.
Yanlış beslenme: Duşuk kalorili diyetlerde sonuc kalıcı değildir. Coğu durumda verildiğinden daha fazla kilo alınır. Başlangıc kilosuna donulduğunde bile kaslar azaldığından yağ yuzdesi ilkine nazaran coğalır.
Az su icimi: Gunluk su tuketimi azalırsa vucutta depolanan yağ miktarı artar. Sonucta bobrekler fonksiyonlarını tam yerine getiremediği icin yağları enerjiye ceviren karaciğer, bobreklerin işini ustlenince yağlar bedende depolanır. Yaktığınız her 100 kcal icin bir litre su iciniz. Su kaybı, yaptığınız egzersizlerin niteliğine ve iklim şartlarına bağlı olarak artabilir.
Tiroid yetmezliği: Organizmanın termostatı sayılan tiroid, urettiği enerjiyi vucuda yayar. "Hipotiroidi", dokuların hormon gereksinimini karşılamakta tiroidin yetersiz kalması durumudur. Bu buyuk enerji zinciri yavaşlarsa organizma uykuya dalacağından kilo artımı kacınılmaz olur. Beslenmede su yonunden zengin sebzeler secilmeli, bol su icilmeli ve de ilacların yardımı ile tiroid bezinin daha iyi calışması sağlanmalıdır.
Adet donemleri: Bu donem yaklaştıkca ostrojen hormonunun artmasına progesteronun azalması eklenince kadında su toplaması kacınılmaz olur. Bu donemde beyindeki bazı merkezler harekete gecerek aşırı yeme hissini arttırır. Adet oncesi az kalorili ve dengeli rejim, adet sonrası su tutuculuğu yonunden zayıf besinlerden oluşan bir rejimin yapılması gerekir.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız risk soz konusudur. Haplarda bulunan pro-gestatiflerin iştah acıcı ozellikleri olması ve ilacların icinde bulunan ostrojen hormonunun vucutta su tutması kilo artımına neden olmaktadır. Kullanımlarının ilk 6 ayında 2 kg civarında bir artışa neden oldukları goruluyorsa da bu aruşm nedeni fazladan yağ toplanması değil, ostrojen alımına bağlı olarak vucudun su tutma-sıdır. Eğer kilo alımı ağır ağır oluşuyorsa o zaman daha dikkatli olmak gerekir. Cunku bu durumda proges-teron hormonunun etkilerine bağlı olarak bir yağ birikimi soz konusu olabilir. Bunu onlemek icin tuzlu besinleri azaltıp bol su icmek gerekir.
Hamilelik donemi: 9 aylık hamilelik boyunca hem kendisi, hem de bebeği icin beslenen kadın, doğum sonrası kilolarını vermekte oldukca zorlanır. Bu donemde kadının gereğinden fazla yemesinin nedeni iki kişilik yemek yemesi gerektiği inancıdır. Oysa bu son derece yanlıştır. Ekstra kaloriye ihtiyac duyulan donem, yalnızca hamileliğin son uc ayıdır. Bebek beklerken kilo almamak icin, beslenmenin cok iyi kontrol edilmesi gerekir. Onceleri 1800 kalori ile başlayıp, hamileliğin son donemlerinde 2100 kaloriye cıkan bir diyet uygulanırsa 9-12 kilo kadar alınır.
Menopoz: Menopoza giren kadının vucudunda ostrojen azalır, progeste-ron ve testesteron hormonları artar. Bu durumda yağ yuzdesi coğalır. Beslenme bicimi aynı kalsa da enerji tuketimi 400-500 kalori kadar azalır. Buna bağlı olarak hormon tedavisi uygulamayan kadınlarda kilo artışı gorulur. Bazen bu tedaviyi uygulayan kadınlarda ilk uc ayda su tutma gorulebilir. Egzersiz ve dengeli beslenme en iyi cozumdur.
Metabolizma: Metabolizmanın yavaş olması şişmanlığa etki eden olumsuz faktorlerin başında gelir. Hızlandırmak icin en iyi cozum, aerobik egzersizlerle kalp-damar sistemini guclendirmektir. Ne kadar cok kaslanırsak o kadar hızlı metabolizmaya sahip oluruz.
Aşırı vitamin mineral tuketimi: Kalsiyum ve magnezyum, gereğinden fazla tuketilirse iştah acar. Bu da, kilo almada olumsuz etken olarak karşımıza cıkar. Vitaminlerin kalori değeri yoktur. Fakat vitamin hapları ince bir şeker tabakasıyla kaplandıklarında, birkac kalori icerir. Başta A, B ve C vitaminleri olmak uzere yeterince vitamin alınmadığında iştahta azalma meydana gelir ve vitamin alınmaya başlaması ile birlikte iştah artışı olur. Ancak vitamin dengenizde bozukluk yoksa, ekstra vitamin almanızın iştahınıza hicbir olumsuz etkisi olmaz.
Sinirsel ilaclar: Eski tip antidepresan ilacların kilo aldırma eğilimleri vardır.
Kortizonlar: Kortizon alımıyla birlikte, vucudun bazı bolgelerinde yağ toplanması ve vucutta su, tuz tutulmasına bağlı olarak odemler oluşabilmektedir.