Veliler bu durumu genelde; cocuğun tembelliğine, sorumsuzluğuna veya şımarıklığına yorarlar. Bu cok yanlış bir saptamadır.

Bu dalgınlığın sebebi, beyin dalgalarındaki uyarı bozukluğu olabilir. Klinikte bana bu şikÂyetle gelen, hatta ailesi tarafından “bunun zek seviyesi mi duşuk?” gibi kaygılar duyulan cocuklarda yaptığım muayene ve inceleme sonucunda coğu cocukta beyin dalgalarının bozukluğunu saptadım. Bu durum bir tip sara (epilepsi) hastalığıdır. Uygun basit bir ilacla bu şikÂyetler sona erdi. Orneğin, “absans nobeti” denen bir epilepsi yani sara hastalığı tipi vardır. Bu hastalıkta cocuk normal aktivitesini yaparken birden saniyeler suren hafıza kaybı olur, cocuk gozunu bir noktaya diker bu sure icinde hicbir şeyi algılamaz, hatırlayamaz sonra tekrar aktivitesine kaldığı yerden devam eder. Bu gun boyu defalarca tekrarlayabilir.Cocuk bu durumun farkında olmaz.Kısa suren dalma nobetlerinde hafıza kayıp olduğu icin cocuk,bu sure icinde olup biteninin farkına varmaz.

Ozellikle ders sırasına da olan absans nobetleri, cocuğun ders dinlemesine ve oğrenmesine mani olur.Oğretmenin anlattığı en onemli yerleri o sırada kısa hafıza kayıpları olduğu icin kacırırlar.Sık sık dalıp gittikleri icin,oğtetmen tarafından azarlanan bu cocuklar anne ve babalarına dersi dinlemiyor diye şikayet edilir.Haksız yere bu cocukların uzerine gidilir.Veliler tarafından, oğretmenleri tarafında dalıp dalıp gitmemeleri icin defalarca uyarılan bu cocuklar o dalma anında kısa sureliepileptik yani sara nobeti gecirirler. Yine bircok sara turunde cocukta istemsiz hareketlerin yanında dikkat azlığı olabilir. Bunun icin ozellikle birden bire derse ilgisi azalır. Adaptasyonu bozulan cocukta bu hastalık ekarte edilmelidir.Sık sık dalması ve konsantrasyon eksikliği olan cocuklar ,bir noroloğa goturulmelidir.Beyin dalgalarını olcmeye yarayan EEG isimli cihaz bu hastalığa tanı konmasını sağlar.Hastalık ilac tedavisi ile duzelir.

Son zamanlarda bir cok cocuk hiperaktivite ve dikkat eksikliği var diye doktor doktor gezdirilmekte ve cocuğun dikkatini arttırmak icin uyarıcı ve bağımlılık yapan ilaclar,hiperaktivitesini azaltmak icin de uyuşturan sersem yapan ilaclar kullanılmaktadır.Bu durum anne ve babaların korkulu ruyası olmuştur.Okul tarafından cağrılan velilere rehberlik cocuğun,hiperaktivitesi olduğunu ve doktora goturmelerini soyler.Bundan sonra maddi manevi yıpranmalar başlar.Şunu iyi bilmek gerekir ki bu belirtiler beyinde hasara yol acan bir hastalıktan dolayı olmadıkca tedaviyi değil eğitimi gerektirir. Gunumuz şehir hayatında,oyun alanının azlığı,apartman yaşantısı ve cocukların eve mahkum olmasına sebep olur.Buyume cağındaki cucuklar enerjilerini boşaltacak hareket ortamı bulamazlar.Bir insanının beyin yorgunluğu ile vucut yorgunluğunun eşit olması gerekir.Spor tum yaşta ozellikle cocukluk doneminde vucut ve ruh gelişimi acısından cok onemlidir.Eğer yeterince spor yapılmazsa ,cocuk daima hareket halinde olur,dikkatini toplayamaz.Tabi ki,okulda dikkat eksikliği yaşayan bazı cocuklarda buna sebep olan bazı hastalıklar vardır.Dikkat eksikliği ve hiperaktivitiye sebep olan en onemli hasatalık otizmdir.

OTİZM NEDİR?

Otizm, sosyal ve iletişimsel becerilerin oluşmasını engelleyen, gelişimsel bozukluktur.Genellikle iki yaşında ortaya cıkar.Hemen hemen tum hasta cocuklarda ,goz teması olmaz,cevreye olan ilgi azalır, takıntı değişikliğe karşı direnc, anlamsız ve yersiz davranışlar olur.Hiperaktivite, dikkat toplayamama ve el becerisinde azalma gorulur.

Maalesef yukarıda saydığım belirtiler gosteren cocuklara otizm denmekte ve psikiyatrik hastalık olarak kabul edilmektedir.Bir cok tetkik yapılıp aile maddi manevi yıpratıldıktan sonra bu cocuklar kendi kaderine terk edilmektedir.Fakat bu cocukların coğunda beyin ve sinir sisteminde saptanan veya saptanamayan hasar olduğu kesindir.Hasta olarak gelen cocukların annesine sorulduğunda coğu zaman zor doğum,doğumda oksijensiz kalma,hastalık gecirme gibi anlatımlar alınır.Yani aslında otizm bir beyin hasarıdır.Beyinde hasarlanan bolgenin yeri ve derecesi otizmin şiddetini belirler. Hasarlanan beyin ve sinir dokusunun geri donuşumu mumkun değildir.Otizmde oluşan beyin hasarını,beyin MR ve EEG tetkiklerinde saptamak mumkun değildir.

Beyin tum organların,calışmasını,hareketlerini,duygu ve duşunceleri kontrol eder.Beynin uzantısı olan sinir sistemi tum organlara dağılır.İstemli hareketlerin oluşumunu ve kontrolunu bu sinir sistemi sağlar.Ayrıca beyin, istem dışı calışan kalp atımı,mide hareketi,bağırsak hareketi….gibihayati organların işleyişini kontrol eder. Yapılan araştırmalar otizmde hasarın ,sinir iletiminde olduğu,ve hasarlı bolgede hucre eksikliği olduğu ,bu bolgenin yeterince beslenmediği yolundadır.Oluşan bu hasarla yukarıda bahsettiğim beyin fonksiyonlarında bozulma olur.Bunun sonucunda otizm denen cocuklarda ince motor fonksiyonlarında bozulma ,yani tek başına yemek yiyememe,ust baş yiyememe..gibi,duygu değişimi ve takıntı, barsak sisteminin iyi calışmaması,vucudun savunma mekanizmasının zayıflama ve buna bağlı sık hastalanma..vb oluşur.Hasar daha ağır olursa belirtilerde daha ağır olur.

Gorulduğu gibi otizm psikolojik bir hastalık değil, psikolojik belirtiler iceren beyin ve sinir hasarı hastalığıdır.Mutlaka tedavi edilmelidir.

Cocukluk ve ergenlik doneminde oğrenmeyi zorlaştıran ve genel vucut direncini duşuren diğer onemli etken kotu beslenme alışkanlığıdır.Maalesef gunumuzde organik ve katkı maddedesiz gıda bulmak hemen hemen imkansız hale gelmiştir.Bunun yanında sıkca tuketilen hazır gıdaların besin değeri olmadığı gibi,şişmanlığa da sebep olması ayrı bir sorun haline gelmiştir.İyi beslenememek, vucudu ozelliklede beyni,bir cok vitaminden ve yararlı besin maddesinden yoksun bırakır.Beyin enerjisini tam alamadığı icin , işlevini de gerektiği gibi yapamaz. Bunun sonucunda dikkat dağınıklığı,algılama bozukluğu,oğrenme gucluğu olur.Ayrıca bağışıklık sistemi zayıfladığı icin, bir cok hastalığnda oluşması kolaylaşır.Bunun icin cocuklarımızın beslenmesine ozen gostermeli zaman zaman kan tahlili yaptırarak vucuttaki minareler ve vitaminle kontrol edilmelidir.

Yeni doğan bebeklerde anne sutunun onemi buyuktur.Anne sutu ilk altı ay yeni doğanın tum besin ihtiyacını karşılar.Yapılan araştırmalar anne sutu ile beslenen cocukların zeka seviyesinin daha fazla olduğunu kanıtlamıştır.Ozellille doğumdan sonra verilen ilk sut ,ilk aşıdır.

COCUKLARDA ZİHİN ACAN GIDALAR

Beyin vucudun en cok beslenmeye ihtiyac duyan organlarının başında geliyor. Hali hazırda gelişimini devam ettiren bir beyin ise daha da fazlasına ihtiyac duyar. Okul doneminde cocuğunuzun algılarını acık tutmak ve konsantrasyonunu arttırmak elinizde. İşte mucize besinlerden bazıları:

BALIK
Yağlı balıklar beyin buyumesi ve fonksiyonu icin temel oneme sahip olan DHA ve EPA omega-3 yağ asidi kaynağıdır. Beslenmelerinde bu yağ asitleri bol bulunan kişilerin genel yetenek testlerinde daha başarılı oldukları bilinmektedir.

YAĞLI TOHUMLAR
Badem, fındık, ceviz, fıstık gibi yağlı tohumlar icerdikleri omega-3 ve omega-6, magnezyum ve cinko ile beyin gelişiminde ve hafızanın guclendirilmesinde onemli rol oynarlar.

YUMURTA
Yumurta iyi bir protein kaynağı olduğu gibi, sarısında bulunan kolin bellek gelişiminde onemli bir rol oynar.

RAFİNE OLMAYAN TAHILLAR
Beynin surekli glukoza gereksinimi vardır. Rafine olmayan tahıllardaki lifler vucutta glukozun salınmasını duzenler. İlaveten sinir sistemini sağlıklı kılan B vitaminleri icerirler. Bulgur, cocuklar icin hem besleyici hem de sevdikleri bir tahıl seceneğidir. Yulaf, hem zengin bir enerji kaynağı olmasının ve bol lif icermesinin yanında sinir sisteminin tam kapasiteyle calışması icin gerekli olan iyi bir E ve B vitamini, potasyum ve cinko kaynağıdır.

CİLEK, FRENK UZUMU, YABAN MERSİNİ, BOĞURTLEN, AHUDUDU
Bu koyu renkli meyve ailesi yuksek duzeyde antioksidan icerir. Goz, diş eti ve genel sağlık icin gerekli A vitamini ve C vitamini icerirler. Calışmalar belleği guclendirdiklerini gostermiştir.

BAKLAGİLLER
Protein ve kompleks karbonhidrat artı lif deposu olan baklagiller, bol miktarda vitamin ve mineral icerdiklerinden ozellikle oğle yemeğinde yendiklerinde cocuğun zihinsel faaliyetlerinin oğleden sonra yuksek duzeyde kalmasına yardımcı olurlar.

RENKLİ SEBZELER
Domates, bal kabağı, havuc, ıspanak, beyin hucrelerine guc ve sağlık veren antioksidan kaynaklarıdır.

SUT VE YOĞURT
Sut urunleri, guclu kemik ve dişler icin gerekli D vitamini ve kalsiyum icermelerinin yanı sıra enzimlerin yapımı icin gerekli protein, karbonhidrat ve B vitaminleriyle doludur.

ET
Ette bulunan demir, cocukların okuldaki enerjileri ve konsantrasyonları icin temel oneme sahip bir mineraldir. Yağsız et, en iyi emilebilir demir kaynaklarından biridir. Ette ayrıca belleğe yardımcı olan cinko ve bazı B vitaminleri bulunur.

Ailenin huzurunu ve dengesini tehdit eden olaylar arasında okul başarısızlığı onemli bir yer tutar. Tabii ki cocuğun okul başarısızlığının tek sebebi hastalık değildir.

1)Ailedeki sorunlar anne, babanın cocuğa karşı tutumu, cocuktan yapabileceğinden fazla başarı istemek.

2)Okulun ve okuldaki oğretmenlerin etkisi.

3)Maddi manevi sınırlı olanakların etkisi.

4)Arkadaşların etkisi.

5)Cocuğu yaşından daha once okula gondermek, yani fiziksel olgunlukta eksiklik okul başarısını etkiler. Fakat bunlar psikolojik hadiselerdir. Herhangi bir hastalığın sonucu değildir. Yukarıdaki saydığım hadiseler iyi tespit edilirse, durum duzelir.