Oğretmen olan dayım ve yengemle beraber aynı evde kalıyorum. Coğu zamanda aralarındaki konuşmalara dialoglara kulak misafiri oluyorum. Mesela gecen oyle bir olay oldu:

Yengem: Mehmet 2 tane oğrencim var ikiside son sınavdan 40 aldı.
Dayım: Eeee
Yengem: Birini seviyorum otekine GICIK oluyorum. Bana bi yol gosterki sevdiğimi gecireyim oburu kalsın. (!!!!!!!!!)

Normalde dayım oğretmenlik gorevine yıllarını vermiş, hala da emekliliğini kazanmasına rağmen devam etmekte, gozlemlerimce ve beraber yaşamam itibarıyla mukemmel bir insandır. Ama OĞRETMENDİR.

Dayım: İkisinide sozluye kaldır. Sevdiğine kolay diğerine zor sor.

Dedi.

Bunları ikisini kotulemek amacıyla soylemedim. Ama artık oğretmenliğin kutsal bir gorev olduğunu bilerek ve bunu kullanarak yaşayan insanlar canımı sıkmaya başladı. Fakultemizde (Meslek Yuksek Okulu) Matematik dersinden 60 kişi kaldı. Yaz okuluna geldiler. 10 kişi anca gecti 50 kişi daha bu sene alıyor bu dersi. Bu kadar kişinin kalmasıda meslek lisesinden cıkışlı olmaları dolayısıyla Matematik hakkında pek bi bilgileri olmayışı. Ve bunu sevgili oğretmenimize belirttik. Bize hic değilse mufredatın izin verdiği kadarıyla daha basit bilgilerden oluşan Matematiği oğretiniz dedik. Ama o SİZ ZATEN BU FORMULU BİLİYORSUNUZ ANLATMAYA GEREK YOK diyerek derslerine devam etti. Ve 0 halde okula gelmişken şu an arabası evi hatta kantin ihalesi var. Yaz okulundan oğretmenlerin aldığı parayı anlatmama sanırım gerek yoktur.

Kısacası bu tip oğretmenlerden ve 'canım sıkıldı kalktım cocuğa iki tane patlattım kendime geldim' zihniyetindeki oğretmenler coğalıyor. Ve bu mesleğin kutsallığı bence kalmıyor. Para icin bizim geleceğimizi yok ediyorlar yıllarımızı calıyolar. Ustelik sıkılınca kardeşimize bize vurabiliyorlar. Bu nasıl bir adalet nasıl bir kutsallık anlamıyorum.

Sizce hala kutsalmı bu meslek yorumlarınızı bekliyorum.
__________________