
Danıştay İkinci Dairesinin harcırahlardaki zaman aşımına ilişkin kararını dun yayımlamıştık. Bu karar idari işlemlerdeki 60 gunluk zaman aşımına yeni bir boyut kazandıran onemli bir karardır. Bu nedenle kararın yorumu uzerinde bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Sitemiz editorleri konuya ilişkin bir değerlendirme yapmış olup, bu değerlendirmeye ulaşmak icin tıklayınız. Danıştay İkinci Dairesinin kararına ulaşmak icin tıklayınız.
İdari işlemlerde dava acma suresi 60 gundur. Bu nedenle sitemize 2002, 2003 veya 2004 yılındaki harcırahlarının alıp alamayacakları yonunde soru soran ziyaretcilerimize genel olarak olumsuz cevap vermekteydik. Zira 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununa gore dava acmalarda zaman aşımı suresi 60 gundur. Yani ya kamu kurumunun cevaından itibaren 60 gun icinde ya da kamu kurumuna başvuru yapılmış ama 60 gun icinde hic cevap alınamamış ise bu 60 gunluk surenin sonundan başlamak uzere 60 gun icinde idari yargıda dava acmak gerekmektedir.
Bu nedenle Butce Kanunlarındaki hukumlerden dolayı 2002, 2003 yıllarında harcırah alamayanlardan dava acmayanların şimdi dava acıp davayı kazanma ihtimalleri yoktur.
Peki Danıştay İkinci Dairesinin kararı ne anlama gelmektedir?
Danıştay İkincisi Dairesi verdiği karar 2002 yılındaki bir olaya aittir. 2002 yılında da harcırah verilmiyordu. Ancak, harcırah verilmemesi 2002 yılı Butce Kanununa konulan hukumden kaynaklanmaktaydı. Ancak, Anayasa Mahkemesi 2002 yılı Butce Kanununun ilgili hukmunu iptal etmiş ve bu iptal kararı 28/03/2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
İşte bu iptal kararı uzerine bir memur Milli Eğitim Bakanlığına başvurmuş ve 2002 yılındaki harcırahını istemiştir. MEB, zaman aşımını gerekce gostererek bu istemi reddetmiştir. Soz konusu memur daha sonra idari yargıda dava acmıştır. İdare mahkemesi memur lehine karar vermiş ve davanın suresinde acıldığını belirtmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı bu kararı temyiz etmiş ve temyiz istemini Danıştay İkinci Dairesi karara bağlamıştır.
Danıştay verdiği kararda şu acıklamalara yer vermiştir. "?acıktan atanmak suretiyle 27/9/2002 tarihinde oğretmen olarak ilk defa memuriyete başlayan davacı, atandığı tarihte yururlukte bulunan 2002 Mali Yılı Butce Kanununun 6. maddesinin (g) bendindeki "ilk defa veya yeniden goreve alınanlar ile bunların aile fertlerine harcırah odenmeyeceği ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu ile diğer mevzuatın bu fıkraya aykırı hukumlerinin uygulanamayacağı" na ilişkin acık hukum karşısında, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59. maddesi cercevesinde goreve başladığı tarihten itibaren bir aylık sure icerisinde harcırah bildirimi duzenleme veya aynı sure icerisinde 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine gore başvurma olanağına sahip değildir. Dolayısıyla davacı hakkında uygulanma olanağı olmayan 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59 uncu maddesinin, davacının, harcırah verilmesi isteminin reddi uzerine acacağı davada dava acma suresinin hesaplanmasında dikkate alınması duşunulemeyeceği ifade edilmektedir."
6245 sayılı Harcırah Kanununun 59'uncu maddesinde, surekli bir gorevle veya gecici bir gorevle başka yere gonderilenlerin memuriyet mahallerine donuşlerinden itibaren bir ay icinde harcırah beyannamelerini doldurmaları halinde harcırah verileceği belirtilmiştir. Konnuya ilişkin 59'uncu madde hukmu şu şekildedir: "Daimi memuriyetle bir yere gonderilenler gidecekleri mahalle varış tarihinden ve muvakkat vazife ile gonderilenler de memuriyetleri mahalline donuş tarihlerinden itibaren bir ay zarfında harcırah beyannamelerini, evrakı muspiteleri ile birlikte dairesi amirine tevdi ederler. Memurun kendisinden evvel veya sonra hareket eden ailesi icin avans para verildiği takdirde bu bir aylık muddet, ailenin evvel gitmesi halinde memur veya hizmetlinin yeni vazifesi mahalline varış tarihinden ve sonra gitmesi halinde de bunların memur veya hizmetli nezdine muvasalatları tarihinden itibaren hesap olunur.Beyannameyi alan daire amirleri bunu vize ettikten sonra taşrada mahallin en buyuk malmemuruna ve merkezde de alakadar mali mercie vermekle mukelleftirler?"
Danıştay ilgili memurun Kanun hukmunden dolayı harcırah bildirimi duzenleme olanağına sahip olmadığını bu nedenle de Anayasa Mahkemesinin kararının ardından idareye yapılan başvuru uzerine acılan davanın suresinde acıldığını belirtmektedir.
BU KARAR KİMLERİ ETKİLEYECEKTİR?
Burada yapacağımız yorumlar tumuyle memurlar.net editorlerinin şahsi fikirleridir. Acıklamalarımızın bu cercevede değerlendirilmesi gerekmektedir.
1- Bu karar 2002 veya 2003 yılındaki butce Kanunlarındaki hukumlerden dolayı harcırah alamayanları kapsamamaktadır. Zira bu butce Kanunların ilgili harcırah hukumleri hakkında iptal kararı verilmiş olup, davanın bu iptal kararının ardından bir aylık surede idareye başvurularak acılması gerekmektedir. Dolasyıyla 2002 ve 2003 yılı Butce Kanunlarındaki hukumlerden dolayı harcırah alamayanlar yine harcırah alamayacaktır.
2- Harcırahlar 6245 sayılı Kanuna gore verilmektedir. Bu Kanunun 12.8.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4969 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve daha once Butce Kanunlarında yer alan acıklamalar ana kanuna yani 6245'e eklenmiştir. Anayasa mahkemesi 6245 sayılı Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasının başına getirilen "Kendi yazılı talepleri uzerine gonderilenler haric olmak uzere" hukmu iptal etmiştir. Bu hukumden dolayı 12.8.2003 tarihinden bu yana eş, sağlık, istek durumundan dolayı yapılan atamalarda harcırah verilmemektedir. Ancak Anayasa mahkemesinin iptal kararı henuz resmi gazetede yayımlanmamıştır. İşte Danıştay'ın kararı 12.8.2003 tarihinden bu yana idarelerine hic başvurmayan ve harcırah alamayan naklen ataması yapılan memurları ilgilendirmektedir. Bu durumdaki memurlar Anayasa Mahkemesinin 6245 sayılı kanuna ilişkin iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasının ardından bir ay icinde idarelerine başvurmaları ve harcırahlarını talep etmeleri gerekmektedir. İlgili kamu kurumları bu talepleri de reddecektir. İşte bu red kararı uzerine 60 iş gunu icinde idari yargıda dava acanlar, davalarını kazanabilirler.
3- Sonuc olarak şu hususu da belirtmek gerekir ki bu Karara gore kurumlar harcırah odemesi yapmayacaklardır. Cunku, bu Kararın bireysel olduğu ifade edilerek genele şamil kılınmayacak ve Harcırah almak isteyenlerin dava acmaları istenecektir. Bunun icin oncelikle Harcırah Kanunu Genel Tebliğinde bir değişiklik yapılarak bu sorun kokunden cozulmelidir. Aksi takdirde binlerce dava acılacak ve İdare Mahkemelerinin iş yuku olabildiğince aratacaktır.
DAHA ONCEKİ DOSYAMIZ
Daha once istek uzerine ataması yapılmış olup da harcırah alamayanlara ilişkin olarak hazırladığımız dosyaya ulaşmak icin tıklayınız.