Danıştay, belirli bir kadroya tabi olarak yurutulen gorevin memurluk goreviyle aynı paralelde olduğuna karar verdi.
Danıştay Beşinci Dairesi, memur nakilleriyle ilgili onemli bir karar verdi.
MEMUR NAKİLLERİYLE İLGİLİ 657 SAYILI KANUN HUKMU
657 sayılı Kanunun 72. maddesinde, eş durumundan memur nakilleriyle ilgili şu hukum yer almaktadır:
"Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar cercevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun munhal bir gorev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin gorev suresi ile sınırlı olmak uzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir."
YER DEĞİŞTİRME YONETMELİĞİNDE YER ALAN EŞ DURUMU OZRUNE DAİR HUKUM
"Madde 14(B) ozur grubuna dayanarak memurun yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi icin; eşinin Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkındaki 217 sayılı Kanun Hukmunde Kararnameye tabi bir kurumda memur statusunde calıştığını, gorev yeri belgesi ve nufus kağıdı orneği ile belgelendirmesi gerekir. Ayrıca, eşlerden birinin bağlı olduğu nufus idaresinden alınacak evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir."
MEMURUN EŞ DURUMUNDAN NAKLİNDE DİĞER EŞİN DE MEMUR OLMASI GEREKİYOR
Genel mevzuat, memur olarak calışan birisinin, eş durumundan yer değiştirebilmesi icin diğer eşin de memur olmasını şart koşmuştur. Ancak uygulamada, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi bazı kurumlar kendi ozel yonetmeliklerinde duzenlemeler yaparak, eşi ozel sektorde calışanlara da nakil hakkı tanımışlardır.

DANIŞTAY'DAN "MEMUR" LAFZI İCİN GENİŞLETİCİ YORUM
Danıştay Beşinci Dairesi, ozellikle tum kurumsal yonetmeliklerin dayanağını teşkil eden "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yonetmelik"te yer alan "memur" kelimesiyle ilgili onemli bir karar vermiştir. Danıştay kararında ozetle "Belirli bir kadroya bağlı olarak yurutulen gorevin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) bendinde duzenlenen memurluk gorevi ile aynı paralelde olduğunun kabulunun" gerektiğini belirtmiştir.
Aşağıda yer alan Danıştay Beşinci Dairesinin kararında, eşi bir universitede, 2547 sayılı Yuksekoğretim Kanununa tabi olarak uzman statusunde calışan bir memur icin, diğer eşin de mutlak surette 657'e tabi memur statusunde calıştırılması zorunluluğunun olmadığına karar vermiştir. Danıştay, 3 kez idari hizmet sozleşmesi ile calışan uzmanın daimi statude calıştırılacağının yasa ile guvence altına almasını gerekce gostererek, sadece diğer eşin memur olmaması nedeniyle eş durumu naklinini yapılmamasına dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına karar vermiştir.
BU KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Kamuda memurların yanı sıra, 926 sayılı Kanuna tabi askeri personel, 2802 sayılı Kanuna tabi hakim ve savcılar, 2914'e tabi tabi oğretim uyeleri calışmaktadır. Bu karar, daimi statude calıştırılacağı yasal guvence altına alınan kamu personelinin, memur oılan eşlerinin, eş durumu tayinlerinin yapılabileceği anlamına gelmektedir.

T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Daire

Esas No : 2010/7742
Karar No : 2012/386


Ozeti : Belirli bir kadroya bağlı olarak yurutulen gorevin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (A) bendinde duzenlenen memurluk gorevi ile aynı paralelde olduğunun kabulu gerektiği; buna gore, 217 sayılı KHK kapsamında yer alan universitelerdeki uzman kadrolarının Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan memur kadroları gibi değerlendirilmesinin ve bu kadrolarda istihdam edilen personelin eşlerinin anılan maddeden yararlandırılmasının, personel hukuku ilkelerine uygun olacağı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Sağlık Bakanlığı
İsteğin Ozeti : Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nin 7.10.2010 tarihli, E:2010/108, K:2010/828 sayılı kararının dilekcede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Ozeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Burcin Gungor
Duşuncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği duşunulmuştur.
Danıştay Savcısı : Mehmet Akkaya
Duşuncesi : Abant İ zzet B aysal U niversitesi T ıp F akultesi Dahili Tıp Bilimleri Noroloji Anabilim Dalı'nda araştırma gorevlisi olarak gorev yapmakta iken 17.11.2009 tarihinde uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının, eşinin gorev yaptığı Bolu iline atanmak amacıyla 30. donem devlet hizmeti yukumluluğu eş mazereti kurasına katılmak istemiyle elektronik ortamda yaptığı 9.12.2009 gunlu muracaatının reddine ilişkin işlem ile Devlet hizmeti yukumluluğunu ifa etmek uzere 8.1.2010 tarihinde cekilen kura uzerine Hakkari Yuksekova Devlet Hastanesi'ne naklen atanmasına ilişkin 21.1.2010 gunlu, 4/669 sayılı işlemin iptali istemiyle actığı davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin 20. maddesi hukmu uyarınca eş durumu mazeretinin kabul edilebilmesi icin eşin, 217 sayılı KHK kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda calışması gerekmektedir.
Bakılan davada, davacının eşinin calışmakta olduğu Abant İzzet Baysal Universitesi'nin, 217 sayılı Kanun Hukmunde Kararname kapsamında bulunduğu ve davacının eşinin Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin "Eş Durumu Nedeniyle Atama" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrası kapsamında yer alan memur kadrosunda calıştığı sonucuna varıldığından, davalı idarece davacının eş durumu ozru gozetilerek atanma isteğinin Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin 20. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerekirken, davacının eşinin memur statusunde calışmadığı gerekcesiyle isteğinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği duşunuldu:
Dava, Abant İzzet Baysal Universitesi Tıp Fakultesi Dahili Tıp Bilimleri Noroloji Anabilim Dalı'nda araştırma gorevlisi olarak gorev yapmakta iken 17.11.2009 tarihinde uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının, eşinin gorev yaptığı Bolu iline atanmak amacıyla 30. donem devlet hizmetli yukumluluğu eş mazereti kurasına katılmak istemiyle elektronik ortamda yaptığı 9.12.2009 gunlu başvurusunun reddine ilişkin işlem ile Devlet hizmeti yukumluluğunu ifa etmek uzere 8.1.2010 tarihinde cekilen kura uzerine Hakkari Yuksekova Devlet Hastanesi'ne naklen atanmasına ilişkin 21.1.2010 gunlu, 4/669 sayılı işlemin iptali istemiyle acılmıştır.
Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nin 7.10.2010 tarihli, E:2010/108, K:2010/828 sayılı kararıyla; davacının eşinin, Bolu ilindeki Abant İzzet Baysal Universitesi bunyesinde, 2547 sayılı Kanuna tabi "uzman" kadro unvanlı oğretim elemanı olarak gorev yaptığı ve statusu gereği başka bir yerde istihdamının mumkun olmadığı; eşinin 217 sayılı Kanun Hukmunde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda gorevli olmaması nedeniyle, davacının durumunun Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin 20. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği; davacının stratejik personel olması nedeniyle anılan Yonetmeliğin 21. maddesinden de yararlanamayacağı; bu nedenle dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekcesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri surmekte ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin "Eş Durumu Nedeniyle Atama" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasında; personelin eş durumu nedeniyle nakil talebinde bulunabilmesi icin; eşinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Gorevleri Hakkında Kanun Hukmunde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur kadrosunda calıştığını belgelemesinin gerekli olduğu; 6. fıkrasında, eşlerden biri bir başka kurumda calışıyor ise; varsa o kurumla yapılan protokol hukumlerinin donem beklenilmeden uygulanacağı, ancak, başka kurumda calışan eşin, Bakanlık personelinden Genel Yonetmelik hukumleri cercevesinde unvan, kadro ve gorev bakımından ust olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması halinde eş durumu atamasının değerlendirilerek yapılacağı, teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mumkun olmayan hallerde, Bakanlığın ilgili Kurumla koordinasyon sağlayarak eş durumu atama talebini değerlendireceği, bu hallerde atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi hukumlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
2547 sayılı Yuksekoğretim Kanunu'nun 3. maddesinde, bu Kanunda gecen kavram ve terimler tanımlanmış, maddenin (p) fıkrasında oğretim yardımcıları arasında "uzman" a yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Oğretim Yardımcıları" başlığı altında duzenlenen 33. maddesinde, araştırma gorevlileri, uzman, cevirici ve eğitim-oğretim programcılarının hukuki durumu belirlenmiş, maddenin (b) fıkrasında, uzmanların, oğretimle doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ilgili olan, ozel bilgi veya uzmanlığa ihtiyac gosteren bir işle laboratuvarlarla, kitaplıklarda, atolyelerde ve diğer uygulanma alanlarında gorevlendirilen oğretim yardımcıları olduğu hukme bağlanmıştır.
Aynı maddenin (e) fıkrasında, uzmanların atanmalarının veya sozleşmeli olarak gorevlendirilmelerinin; ilgili yonetim kurullarının goruşleri alınarak fakultelerde ve fakulteye bağlı birimlerde dekanın, rektorluğe bağlı enstitu veya yuksekokullarda mudurlerin, rektorluğe bağlı bolumlerde bolum başkanlarının onerisi veya rektorun onayı ile en cok iki yıl icin yapılacağı kuralına yer verilmiş, maddenin devamında atanma suresi sonunda gorevlerinin kendiliğinden sona ereceği belirtilmiş, bunların yeniden atanmalarının mumkun olduğu, bu takdirde de ilk atama usulunun uygulanacağı belirtilmiş, ucuncu defa atamadan sonra surekli olarak atanabilecekleri ongorulmuştur.
Anılan madde ile sozleşmeli olarak istihdam edilen uzmanların, maddede ongorulen sureden sonra belirli bir kadroya atanmalarına olanak sağlanmış, bu duzenleme ile idari hizmet sozleşmesi ile calışan uzmanlara belirli bir sure sonra (3. kez sozleşme imzalandıktan sonra) asli ve surekli bir kamu hizmeti yurutmek amacıyla kadroya gecme olanağı tanınmış bulunmaktadır.
Personel hukukunun temel kavramlarından olan kadro, kamu gorevlisi ile idare arasında bağ kuran onemli bir aractır. Asli ve surekli bir kamu hizmetinin yurutulduğu yerde varlığından soz edilebilen "kadro" kavramı; personelin bulunduğu yeri, yaptığı işi gosteren ve yuruttuğu asli ve surekli kamu hizmetini tanımlayan onemli bir kavramdır. 657 sayılı Yasanın 33. maddesinde ongorulen "Kadrosuz memur calıştırılamaz." kuralı ile memurların bir kadroya bağlı olarak istihdam edilmelerinin zorunlu olduğu ifade edilmiş, kadro ile memur arasındaki bağlantı net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu bağlamda, belirli bir kadroya bağlı olarak yurutulen gorevin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (A) bendinde duzenlenen memurluk gorevi ile aynı paralelde olduğu kabul edilmelidir.
Bu hale gore, 217 sayılı KHK kapsamında yer alan Universitelerdeki uzman kadrolarının Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliğinin 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan memur kadroları gibi değerlendirilmesi, bu kadrolarda istihdam edilen personelin eşlerinin anılan maddeden yararlandırılması personel hukuku ilkelerine uygun olacaktır.
Dosya icinde bulunan bilgi ve belgelerden davacının eşinin Abant İzzet Baysal Universitesinde 17.1.2006 tarihinden itibaren uzman olarak gorev yaptığı ve 2547 sayılı Yasanın 33. maddesinin (e) fıkrası kapsamında idari hizmet sozleşmesi ile istihdam edilmeyip, yine aynı fıkra uyarınca kadroda istihdam edildiği anlaşıldığından, davalı idarece, davacının eş mazereti nedeniyle eş durumu kurasına dahil edilme isteminin, Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin 20. maddesi kapsamında değerlendirilerek, bu değerlendirmenin sonucuna gore işlem tesis edilmesi gerekirken, anılan Yonetmeliğin 21. maddesi uyarınca reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabuluyle, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 7.10.2010 tarihli, E:2010/108, K:2010/828 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gozetilerek yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın adı gecen Mahkemeye gonderilmesine, 3.2.2012 tarihinde, esasta oybirliği, gerekcede oy cokluğuyla karar verildi.