
Devlet memurları nicin 65 yaşlarını dolduracakları tarihe kadar gorev yapmayı tercih etmektedirler.
Devlet memurlarının gorev aylıkları ile emekli aylıkları arasında buyuk bir ucurum soz konusudur. Bu ucurum emekli olanlar aleyhine bir durum ortaya cıkarmaktadır.
Gorev aylıklarının hesaplanmasında esas alınan kalemler ile Emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan kalemler farklıdır. Sitemizde zaman zaman bu konuda değerlendirmelerimizi yapmış ve emekli aylık ve emekli ikramiye hesaplanması unsurlarının değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştik.
Gorev aylıklarında esas alınan kalemlerin buyuk bir kısmı emekli aylık ve emekli ikramiyesinde dikktate alınmamaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 152 de gosterilen zamların hic biri emekli aylık ve emekli ikramiyesinde dikkate alınmamaktadır. Ayrıca, Kurumlarca odenen ek odeme gibi gorev aylıklarını artırıcı odemeler de dikkate alınmamaktadır.
Emekli aylık ve emekli ikramiye hesabında hangi kalemler esas alınmaktadır.
Bunlar;
Devlet memurlarının derece ve kademeleri,
Derece ve kademelerine gore gosterge ve ek gosterge rakamları,
Taban Aylık Katsayısı
Ek gosterge rakamlarına gore gruplandırılan yuzde oranları,
Kıdem aylıkları,
Memur maaş katsayısı,
Bu şekilde yapılan emekli aylık ve ikramiye hesabı sonucunda, gorev aylıkları ile emekli aylıkları yarı yarıya duşmekte ve emekli olmayı geciktirmektedir.
Ek gosterge rakamının yuksek olmasının, makam ve gorev tazminatlarının olmasının emekli aylık ve ikramiye tutarının yuksek olmasına olumlu etkisi buyuktur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda en son 1995 yılı Ocak ayından itibaren ek gosterge rakamlarında artış yapılmıştır. Hizmet Sınıfları itibariyle ve de unvan itibariyle belirlenmiş olan ek gosterge rakamları o gunun şartlarında bir iyileştirme niteliğinde olmuştur.
Ancak, zaman icerisinde 5434 sayılı Kanunun Ek 70 nci maddesinde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan oranların ek gosterge rakamlarına gore ayrıştırılması, aylık ve ikramiye tutarlarının az veya yuksek olmasını gerektirmiş ve ek gostergesi az olanlar aleyhine bir sistemi ortaya cıkarmıştır.
Aleyhte olan bu sistem icerisinde, yine zaman icerisinde bazı kadro gorev unvanları icin makam tazminatı, temsil ve gorev tazminatı uygulamasının getirilmesiyle beraber aradaki ucurum gittikce acılmıştır.
Bu nedenle, Doktor, Muhendis, Mimar, Mufettiş, Oğretim uyeleri, oğretim gorevlileri, avukat, oğretmen gibi kadro gorev unvanlarında gorevlerini yapmakta olan memurların, ayrıca Ozellikle İdari Gorevde Buyuk Sorumluluk Ustlenmiş Olan ŞUBE MUDURU Ve ŞEF Unvanında Bulunan Devlet Memurlarının ve de emeklilerinin de yararlanabilecekleri bir değişikliğin yapılması faydalı olacaktır. Bu şekilde yapılan değişikliğin en onemli kalemi de Hizmet Sınıfları itibariyle belirlenen EK GOSTERGE rakamlarında bir artış ile 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 70 de belirlenen oranlarda da bir artış yapılması, ayrıca makam tazminatı almayanlar icin de makam tazminatı tespitinin yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz.
Temennimiz, bu konularda da Hukumetin hakkaniyetli olarak bir artış yapılması yonunde ivedilikle bir calışma talimatını vermesi, uzunca bir suredir kamu hizmetini yurutmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, omrunu bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde de insan onuruna yaraşır bir şekilde hayat surdurmenin beklentisi olarak gormek gerektiğini duşunmekteyiz.
Ayrıca, tum hizmet sınıfları ek gosterge uygulamasından yararlanırken, yardımcı hizmetler sınıfında bulunanların yararlanamamasının da izahının bulunmadığını soylememiz de doğru bir yaklaşım olacaktır.
Diğer bir farklılık emekli ikramiyesinin hesaplanma şekline yoneliktir.
Sigortalı calışanlar ile devlet memuru olarak calışanlara odenen kıdem tazminatı ile emeklilik ikramiyesi hesaplama sistemi farklıdır.
Sigortalı olarak calışanlarda uzun vadeli sigorta kollarına tabi yatırdıkları prim -almakta oldukları ucretlerin tamamı uzerinden- esas alınmakta (Kamu işcilerinde ust sınır olarak en yuksek devlet memurunun bir aylık tutarı esas alınmakta),
Memur olarak calışanlarda ise emekli keseneklerine esas aylıklar uzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.
Devlet memurları icin yapılan bu hesaplamada yalnızca intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yuksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek gostergeler itibariyle belirli oranları dikkate alınmakta, ancak gorevde iken alınan diğer odeme ve yardımlar -gorev ucretleri- esas alınmamaktadır.
Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir resmi ortaya cıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl uzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile işcinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede farklı bir meblağ oluşmaktadır.
Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun 89 ve ek 82 nci maddelerinde yer alan hukumlerle, devlet memurlarında emeklilik ikramiyesinin ust sınırı 30 yılla sabitlenmiştir. Yine gorev yapılan ay kusuratlarına da emeklilik ikramiyesi tutarı odenmemektedir.
Bu nedenle; gunumuz şartlarına gore, kamu gorevini yurutmekte olan bir devlet memuruna odenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında esas alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve gorevde alınan ucretin karşılığı bir odeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay kusuratlarının da dahil edilerek ust sınır olan 30 yıllık sınırın da kaldırılmasının,
Veya, emeklilik ikramiyesinin ust sınırının kamu işcilerinde olduğu gibi en yuksek Devlet memurunun aylık tutarı esas alınarak 30 hizmet yılıyla veya calıştığı sureye gore hesaplanmasının,
Doğru ve haklı bir değerlendirme olacağını duşunmekteyiz.
Temennimiz, bu konularda da Hukumetin hakkaniyetli olarak bir artış yapılası yonunde ivedilikle bir calışma talimatını vermesi, uzunca bir suredir kamu hizmetini yurutmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, omrunu bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde de insan onuruna yaraşır bir şekilde hayat surdurmenin beklentisi olarak gormek gerektiğini duşunmekteyiz.