
Danıştay, mevzuata aykırı bir atamanın, uzerinden uzun yıllar gecse de geri alınabileceğine karar verdi.
Danıştay, mevzuata aykırı atamalarla ilgili onemli bir karar verdi.
Bir oğretmen, 1994 yılında, mevzuatta sınav şartı olmasına rağmen bu şarta uyulmaksızın belediyeye iktisat mufettişi olarak atanmış, 3 ay sonrada mufettiş kadrosuna gecirilmiştir.
Tam 16 yıl sonra, 2010 yılında, bir amir, sınav şartına uyulmadığı icin mufettiş kadrosuna atanan kişiyi Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni kadrosuna atamıştır.
Danıştay, 2012 yılının sonundaki nihai kararında, mevzuata aykırı bir atama işleminin uzerinden cok uzun bir sure gecmiş olsa da, yapılan atamanın iptal edilebileceğine karar vermiştir.
İŞTE MAHKEME KARARI
T.C.
D A N I Ş T A Y
Beşinci Daire
Esas No : 2012/7438
Karar No : 2012/8775
Ozeti : İdarelerin, mevzuata aykırı işlemlerini sureyle bağlı olmaksızın her zaman geri alabileceği, bu ana ilkenin istisnalarından 26/9/1952 tarihli Danıştay İctihadı Birleştirme Kurulu kararının ise sadece terfi işlemlerine ilişkin olduğu, bu nedenle, soz konusu kararın, kanuna uygun olmayan atama işleminin geri alınmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanma olanağının bulunmadığı hakkında.
Temyiz Eden (Davalı) : Etimesgut Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
İsteğin Ozeti : Ankara 15. İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 23.9.2011 gunlu, E:2011/638, K:2011/4781 sayılı bozma kararına uyularak verilen 7/5/2012 gunlu, E:2012/611, K:2012/664 sayılı kararın dilekcede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Ozeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Sultan Aksoy Kuyumcu
Duşuncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmuştur.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği duşunuldu:
Dava, Etimesgut Belediye Başkanlığı Teftiş Kurulu emrinde mufettiş olarak gorev yapan davacı tarafından, 1994 yılında İktisat ve Kuşat İşleri Mudurluğune sınavsız iktisat mufettişi olarak atandığı gerekcesiyle Mali Hizmetler Mudurluğu emrine veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atanmasına ilişkin 26.05.2010 gunlu, 669 sayılı işlemin iptali istemiyle acılmıştır.
Ankara 15. İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 23.9.2011 gunlu, E:2011/638, K:2011/4781 sayılı bozma kararına uyularak verilen 7/5/2012 gunlu, E:2012/611, K:2012/664 sayılı kararla; davacının atanmasının uzerinden 16 yıl gibi uzun bir zaman gectikten sonra kurulan işlemin idari istikrar ve kazanılmış hak ilkelerine aykırı olduğu, 08/07/1994 gunlu işlemle davacının Teftiş Kurulu emrine Belediye Mufettişi olarak atandığı ve statusunun değiştiği, diğer yandan iktisat mufettişliği icin aranan sınav şartının davacı iktisat mufettişi iken kaldırıldığı hususu da goz onunde bulundurulduğunda, davacının Belediye Teftiş Kurulu Mufettişliği gorevinden alınarak veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atanmasına ilişkin işlemin kazanılmış hak kavramına, idari istikrar ilkesine ve hukuka uygun olmadığı gerekcesiyle iptaline hukmedilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu one surmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Davacının iktisat mufettişi olarak atandığı 31/05/1994 tarihinde yururlukte olan şekliyle, Etimesgut Belediye Başkanlığı İktisat ve Kuşat İşleri Mudurluğu Kuruluş, Gorev ve Calışma Esasları Yonetmeliği'nin 7. maddesinin (l) bendinde, "İktisat ve Kuşat Mudurluğune en az dort yıllık yuksek okul mezunlarından, sınavla iktisat mufettişi atanacağı" duzenlemesine yer verilmiş olup; 1995 yılında yururluğe giren Ek Madde 1 ile Tuketicinin Korunması Kurulu'nun kuruluş esasları duzenlenmiş ve anılan maddenin (b) bendinde, bu Kurulun, İktisat ve Kuşat İşleri Mudurluğu Başkanlığında 3 iktisat mufettişi uyeden oluşacağı, (c) bendinde, Kurulun, bu konuda oğrenim vermiş olan yuksek okul veya fakulte mezunlarının İktisat Mufettişliğine ataması yapılmak suretiyle oluşturulacağı belirtildikten sonra, 6/4/2005 gunlu, 22250 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı gereği ataması yapılacak mufettişlerin iki yıllık yuksek okul mezunu olmaları yeterli kabul edilmiştir. Yukarıda yer verilen mevzuat hukmunden, davalı İdareye iktisat mufettişi olarak ataması yapılacaklar icin "dort yıllık yuksek okul mezuniyeti ve sınav" koşullarının ongorulduğu anlaşılmakta olup, Ek Madde 1 hukmu ile Tuketicinin Korunması Kurulu oluşturulurken atanacak mufettişlerin iki yıllık yuksek okul mezunu olmaları yeterli sayılmıştır.
Anılan maddede yer alan duzenleme, dort yıllık yuksek okul mezuniyeti koşulunu iki yıla indirmiş olup, aynı maddede sınav koşulunun kaldırıldığına ilişkin bir hukum mevcut değildir.
Dosyanın incelenmesinden; Sosyal Hizmetler ve Cocuk Esirgeme Kurumu Genel Mudurluğu bunyesinde oğretmen olarak gorev yapmakta iken 31/05/1994 gunlu işlemle Etimesgut Belediye Başkanlığı İktisat ve Kuşat İşleri Mudurluğu emrine sınavsız İktisat Mufettişi olarak atanan davacının, 8/7/1994 tarihinde Teftiş Kurulu Mudurluğu emrine mufettiş olarak atandığı; Belediye Başkan Yardımcısı tarafından hazırlanan 26/5/2010 gunlu Araştırma ve İnceleme Raporunda, "davacının, Etimesgut Belediye Başkanlığı İktisat ve Kuşat İşleri Mudurluğu Kuruluş, Gorev ve Calışma Esasları Yonetmeliği'nin 7. maddesinin (l) bendi hukmune aykırı olarak sınavsız iktisat mufettişi ve ardından mufettiş kadrosuna atandığı" hususunun tespit edildiği; bunun uzerine, 26/5/2010 gunlu , 669 sayılı dava konusu işlemle 31/5/1994 gunlu atama onayı iptal edilerek davacının Mali Hizmetler Mudurluğu emrine veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atandığı; anılan işlemin, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 28/10/2010 gunlu, E:2010/749, K:2010/1294 sayılı kararıyla "İnceleme ve Araştırma Raporunu hazırlayan kişi ile işlemi tekemmul ettiren kişinin aynı olması ve aynı tarih ile birbirini takip eden işlemler tesis edilmek suretiyle neticeye varılması hususları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uyarlık gorulmediği" gerekcesiyle iptaline karar verildiği; soz konusu "iptal" kararının Dairemizin 23/09/2011 gunlu, E:2011/638, K:2011/4781 sayılı kararıyla, "inceleme ve araştırma raporu niteliğindeki raporu hazırlayan kişi ile dava konusu işleme onay veren kişinin aynı olması hususunun işlemi sakatlamayacağı, bu nedenle işlemin hukuka aykırı bulunduğu gerekcesiyle iptali yolundaki Mahkeme kararında isabet gorulmediği" gerekcesiyle bozulduğu, Mahkemece bozma kararına uyularak işin esasının incelenmesi suretiyle dava konusu işlemin iptaline hukmedilmesi uzerine anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın cozumu icin, hukuka aykırı bir idari işlemin aradan belirli bir zaman gectiği takdirde ilgililer lehine kazanılmış hak doğurup doğurmayacağı hususunun irdelenmesi gerekmektedir. Anayasanın 2. maddesinde Cumhuriyetin nitelikleri arasında gosterilen "Hukuk Devleti" ilkesi Devlet ya da millet adına yetki kullanan tum organ, kuruluş ve birimlerin bu ilke icinde hareket etmelerinizorunlu kılmakta; bu bağlamda yurutme organı ve idarenin tum işlem ve eylemlerini hukuka uygun olarak kurması ve yapması gerekmektedir. Kamu hizmetinin yurutulmesinde ve yasalarla verilen gorevlerin yerine getirilmesinde idarenin kamu yararı amacına ulaşabilmesinin, ancak bu koşullarla olanaklı olduğu acıktır. Buna gore, kural olarak, idarenin işlemlerindeki hukuka aykırılıkları duzeltmek, bu tur işlemlerle ortaya cıkan hukuk ihlallerini ortadan kaldırarak hukuka uygun bir duzeni sağlamak zorunda olduğu ortaya cıkmaktadır. Genel kural boyle olmakla birlikte,
hukuka aykırı bir işlemin uygulanması suretiyle elde edilen bazı kazanımların bir yandan zaman icinde bu yolla idarede sağlanmış olan istikrarın ve kamu duzeninin bozulmaması amacı ile, ote yandan, belli bir sure kesintisiz uygulanmak suretiyle ilgili kişinin statusunun ayrılmaz bir parcası haline donuşmuş olduğu gozonune alınarak yargı kararlarıyla korunduğu bir gercektir. Nitekim, Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulunun 26/9/1952 gunlu, E:1952/15, K:1952/244 sayılı kararıyla "kanunsuz bir yukselme işleminden sonra, aynı memur hakkında kanuna uygun ceşitli yukselmeler yapıldığı takdirde, idare tarafından kanunsuz yukselmenin artık geri alınmasının uygun gorulemeyeceği" ve 22/12/1973 gunlu, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararıyla "idarenin yokluk, acık hata, memurun gercek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, sure aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak odediği meblağı her zaman geri alabileceği, ancak belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı odemelerin istirdadının, hatalı odemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak uzere 90 gun (dava acma suresi) icinde kabil olduğu ve 90 gunluk sure gectikten sonra istirdat edilemeyeceğine karar verilerek sakat işlemin, bundan yararlanan lehine kazanılmış bir hak doğurmasa da, bunun kişiler icin doğurduğu subjektif etki ve sonuclarının korunması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ancak soz konusu İctihadı Birleştirme Kurulu kararları ile sağlanan korunmanın kamu yararı ve kamu duzeni ile sınırlı olduğunu, idarede istikrar ilkesi esas alınarak sağlanan bu korumanın, kamu duzenini ve bunun sonucu olarak kamu yararını ihlal eden, bozan bir sonuca ulaştığında artık surdurulmesinin olanaklı olmadığını; korumanın, hukuka aykırı işlemin duzeltildiği tarihe kadar ilgili kişi icin doğurduğu kişisel kazanımlarla sınırlı kalacağını kabul etmek gerekmektedir. Daha acık bir anlatımla hukuka aykırı idari işlemle elde edilen statu ve bu statuye dayanılarak yapılan işlem ve eylemler kamuya yonelik etki ve sonuclar doğruyorsa bu statu korunmayacak, ancak idarece hatalı işlem duzeltilinceye kadar ilgili kişinin bu statu nedeniyle elde ettiği kişisel kazanımlara da dokunulmayacaktır.
Temyiz istemine konu kararda, idari istikrar ilkesinden hareketle, aradan uzun bir zaman gectikten sonra mufettiş kadrosunun ilgili lehine hak sağladığı sonucuna varılmış ise de, idarelerin, mevzuata aykırı işlemlerini sureyle bağlı olmaksızın her zaman geri alabileceği, bu ana ilkenin istisnalarından 26/09/1952 tarihli Danıştay İctihadı Birleştirme Kurulu kararının ise sadece terfi işlemlerine ilişkin olduğu, bu nedenle, soz konusu kararın, konusu kanuna uygun olmayan atama işleminin geri alınmasına dair olan bu uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı hususları goz onunde bulundurulduğunda, davacının mevzuatta ongorulen koşulları yerine getirmeksizin atandığı mufettiş kadrosundan veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabuluyle, Ankara 15. İdare Mahkemesince verilen 7/5/2012 gunlu, E:2012/611, K:2012/664 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gozetilerek yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın adı gecen Mahkeme'ye gonderilmesine, 13/12/2012 tarihinde oycokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği goruşuyle bozma kararına karşıyım.