Danıştay 11. Dairesi, acılan bir davada, emekli aylığındaki eksikliğin, ilk bağlandığı tarihten itibaren alınabileceğine karar verdi.
SGK, emekli aylıklarında yanlışlar yapabilmektedir.
Emekli aylığında yanlışlık tespit edenlerin SGK'ya başvurması gerekmektedir. Ancak, 5434 sayılı Kanunun 117. maddesinde yer alan hukum gereğince sadece geriye doğru 5 yıllık sure icin, maaş farkları odenmektedir.
Bu 5 yıllık zamanaşımının istisnası ise 118. maddede şu şekilde yer almıştır
"Sandığa muracaat etmemenin makbul veya mucbir bir sebebe dayandığını genel hukumlere gore ispat edenler hakkında 117. madde hukmunun uygulanmaz"
Yaşanan bir olayda, pilot kurmay yarbay olarak emekli olması gereken birine yuzbaşı maaşı bağlanmıştır. Turkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca bağlanan emekli aylığı icin verilen Ozel Belgede de, davacının emekli olmadan onceki son rutbesi"pilot kurmay yarbay" olarak belirtililmiştir. Yarbay, benzer durumdaki arkadaşlarından eksik emekli aylığı aldığını fark edince, 17 yıllık farkı istemiş ancak SGK reddetmiştir. Danıştay, acılan davada, kişiye verilen ozel belgede dahi kişinin unvanı yarbay olarak gosterildiğine dikkat cekmiş ve "bu rutbe uzerinden kendisine emekli aylığı odendiğini duşunmesinin hayatın olağan akışına" uygun olduğu vurgulamıştır. Bu nedenle de yarbayın durumunun kabul veya mucbir sebep kapsamında olduğuna karar vermiştir.
İŞTE DANIŞTAY KARARI
Danıştay
Onbirinci Dairesi

Esas no: 2011/8192
Karar no: 2014/7829

TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği goruşuldu:
Dava, Turk Silahlı Kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde "pilot kurmay yarbay" rutbesi ile gorev yapmakta iken emekli olan ancak kendisine "yuzbaşı" rutbesi uzerinden emekli aylığı odenen davacı tarafından, İdareye yaptığı başvuru uzerine emekli aylığının duzeltilerek geriye doğru beş yıllık aylık farklarının odenmesinden sonra, emekli olduğu 15.4.1992 tarihi ile 01.10.2004 tarihi arasındaki doneme ilişkin odenmeyen aylık farklarının da yasal faiziyle birlikte odenmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile soz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte odenmesine karar verilmesi istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince; 5434 sayılı Turkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 117. maddesi hukmu uyarınca idareye yapılan başvurudan itibaren geriye doğru beş yıllık sureyi kapsayan donem icin aylık farklarının tazmininin mumkun olduğu ve davacının başvurusu uzerine soz konusu donem icin maddi kayıplarının odendiği, ancak bu donemden oncesine yonelik olarak davacıya odeme yapılmasının mumkun olmadığı gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, emekli aylığının eksik odendiğini uzun sure sonra tesadufen oğrendiğini ve davalı İdareye başvurusunun gecikmesinin makbul bir sebebe dayandığını ileri surerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

İşlem tesis edildiği tarihte yururlukte olan 5434 sayılı Kanun'un 117. maddesinde; "Bu Kanun gereğince ceşitli adlarla odenecek paralardan; istihkak kesbedildiği tarihlerden itibaren beş yıl sonuna kadar alınmayan veya yazı ile muracaat edilerek aranmayanlar Sandık lehine zaman aşımına uğrar." hukmune yer verilmiş; 118. maddesinde de Sandığa muracaat etmemenin makbul veya mucbir bir sebebe dayandığını genel hukumlere gore ispat edenler hakkında 117. madde hukmunun uygulanmayacağı hukum altına alınmıştır.
Goruleceği uzere, 5434 sayılı Kanun'un 118. maddesinde; 5434 sayılı Kanun gereği hak sahiplerine odenecek paraların belli bir surede istenilmemesi durumunda Sandık lehine zaman aşımına uğrayacağını duzenleyen 117. maddedeki kurala bir istisna getirilerek, Sandığa başvurmamanın makbul veya mucbir bir sebebe dayandığının genel hukumlere gore ispatlanması halinde, zaman aşımının uygulanmayacağı hukum altına alınmıştır.
5434 sayılı Kanun'un 118. maddesinin Turkiye Buyuk Millet Meclisinin 194 No'lu Komisyon Raporunda yer alan gerekcesinde de "..... 116. ve 117'nci maddelerde yazılı muddetlerin makbul ve mucbir bir sebep tahtında gectiği usulen ispat olunan hallerde zaman aşımının nazara alınmayacağı" belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde 38 yıl 3 ay gorev yaptıktan sonra, 17.3.1992 tarihinde "pilot kurmay yarbay" rutbesinden emekli olduğu, kendisinden daha alt rutbelerden emekli olan meslektaşlarına daha fazla emekli aylığı odendiğini tesadufen fark ettiği, yaptığı araştırma neticesinde eksik odemenin davalı idare nezdinde "yuzbaşı" rutbesi ile kayıtlı olmasından kaynaklandığını oğrendiği ve bunun uzerine 11.09.2009 tarihli dilekce ile eksik odenen emekli aylığının duzeltilmesini ve emekli olduğu 1992 yılından beri oluşan aylık farklarının yasal faiziyle birlikte tarafına odenmesini talep ettiği; davalı idarece davalının emeklilik sicil dosyasının incelenerek yanlışlığın duzeltildiği, buna karşılık 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca, davacının davalı idareye başvurduğu 11.09.2009 tarihinden beş yıl geriye gidilerek 01.10.2004 tarihinden itibaren aylık farklarının odendiğini, bakılmakta olan davanın ise davacının emekli olduğu 15.4.1992 tarihi ile 01.10.2004 tarihi arasındaki doneme ilişkin odenmeyen aylık farklarının yasal faiziyle birlikte tarafına odenmesi talebinin reddine dair işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile tazmini istemiyle acıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 23.3.1992 tarihli ve 25701 sayılı Turkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca Bağlanan Emekli Aylığı İcin Verilen Ozel Belgede, davacının emekli olmadan onceki son rutbesinin "pilot kurmay yarbay" olarak belirtildiği; buna karşın davalı İdare tarafından davacıya "yuzbaşı" rutbesi esas alınarak emekli aylığı odendiği, yukarıda belirtilen belgede rutbesi "pilot kurmay yarbay" olduğu ifade edildiğinden davacının, bu rutbe uzerinden kendisine emekli aylığı odendiğini duşunmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu; belirtilen yanlışlığı tesadufen oğrenerek 5434 sayılı Kanun'un 117. maddesinde duzenlenen zamanaşımı suresinin gecmesinden sonra Sandığa başvurmasının makbul bir sebebe dayandığı gorulduğunden; davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek uzere Mahkemeye gonderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icinde Danıştayda karar duzeltme yolu acık olmak uzere, 08.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.