İşe gec geldiği tespit edilen bir memur icin 1 ay icinde disiplin soruşturmasına başlanılmalıdır
Danıştay 12. Dairesi, işe gec geldiği tespit edilen bir memur icin, tam 6 ay sonra olur alınarak, konunun başka bir soruşturmaya dahil edilmesinin, 657'ye aykırı olduğuna karar verdi.
Sağlık Bakanlığında yaşanan bir olayda, idare 24.6.2010 tarihinde işe gec gelen bir memur icin 9.3.2011 tarihinde Olur alarak, konunun başka bir soruşturma kapsamında ele alınmasına karar vermiş ve memura disiplin cezası vermiştir. Oysaki 657'nin 125. maddesine gore, bu fiile karşılık gelen Uyarma cezası icin, olayın oğrenildiği tarihten itibaren 1 ay icinde disiplin soruşturmasına başlanılması gerekmektedir. Acılan davada, zamanaşımına bakılmadan disiplin cezası verildiği icin cezanın iptaline karar verilmiştir.
İŞTE MAHKEME KARARI
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2012/8803 E. , 2015/6562 K.
disiplin, zamanaşımı
"İctihat Metni"
İstemin Ozeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen 27/02/2012 tarihli ve E:2011/1246, K:2012/329 sayılı kararının dilekcede yazılı gerekcelerle incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Ozeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Duşuncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA

Hukum veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği duşunuldu:
Dava, anestezi teknisyeni olarak gorev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/A-(b,e,h) maddeleri uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 11.05.2011 tarihli ve 147236 sayılı işlemin iptali istemiyle acılmıştır.
İdare Mahkemesince, soruşturma kapsamında davacı ve şikayetci dışında ayrıca tanık ifadelerine başvurulmadığı, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri surulmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "zamanaşımı" başlıklı 127. maddesinde,
"Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin oğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay icinde disiplin soruşturmasına,
...
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar."
hukmune yer verilmiştir.


Disiplin cezaları kamu hizmetinin gereği gibi yurutulmesi bakımından kamu gorevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları odev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların ozluk hakları uzerinde doğrudan ve onemli sonuclar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu gorevinin gereği gibi surdurulmesi ve kamu duzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal oneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yontem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatta belirlenmekte, doktrin ve yargısal ictihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Bakılan olayda, davacının uc ayrı fiili nedeniyle uc ayrı madde kapsamında tek ceza verilerek uygulama yapıldığı, davacının 657 sayılı Kanunun 125/A-(b) maddesi kapsamına giren 24.06.2010 tarihinde gorevine gec kaldığı iddiasına ilişkin olarak Başhekimlik tarafından daha once aynı tarihli yazıyla savunmasının istenildiği ve 28.06.2010 tarihli yazıyla da ikaz edildiği, disiplin amiri tarafından 24.06.2010 tarihi itibarıyla oğrenilen bu hususa ilişkin olarak verilen 09.03.2011 tarihli olurun yukarıda belirtilen zamanaşımına ilişkin acık duzenlemeye aykırı olduğu gorulmektedir.

Yukarıda metnine yer verilen duzenlemede ongorulen sureler gectikten sonra, diğer bir ifadeyle disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramış bir fiile ilişkin olarak, disiplin işlemine esas inceleme/soruşturma yapılması ya da zamanaşımına uğramamış başkaca fiillere ilişkin olarak yurutulen bir inceleme/soruşturma kapsamına dahil edilmesi hukuken mumkun olmadığından, dava konusu işlemin 24.06.2010 tarihli isnada ilişkin kısmında bu nedenle hukuka uyarlık gorulmemiştir.

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mumkundur. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekce, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekce eklenmek suretiyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan uzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gun icerisinde kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere 07/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.