Yazımızda, odenmemesi gerekmesine rağmen yersiz odenen makam ve gorev tazminatının dava acma suresi ile bağlı olmaksızın İdarece geri istenebileceğine dair Danıştay kararından bahsedeceğiz. İdarece personellere yapılan fazla odemelerle ilgili en onemli ictihatlardan biri Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarih ve E.1968/8, K.1973/14 sayılı kararıdır. Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarih ve E.1968/8, K.1973/14 sayılı kararında; İdarenin yokluk, acık hata, memurun gercek dışı beyanı veya hilesi hallerinde sure aranmaksızın hatalı odediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı odemelerin istirdadının ise, hatalı odemenin yapıldığı tarihten başlamak uzere dava acma suresi icinde olanaklı olduğu ve bu sure gectikten sonra istirdat edilemeyeceği (geri alınamayacağı) belirtilmiştir.
Fazla odemelere ilişkin olarak; Danıştay Onbirinci Dairesi 11.06.2015 tarih ve E.2015/2048, K.2015/3062 sayılı kararında makam ve gorev tazminatı odenmemesi gerekmesine rağmen makam ve gorev tazminatı odenen personele yapılan yersiz odemelerin "acık hata" kapsamında yapılan olduğu sonucuna varmıştır. Danıştay Onbirinci Dairesinin soz konusu kararında; mevzuatta davacıya makam ve gorev tazminatı odenmesine dair hukum bulunmadığı, bu nedenle mevzuatın yanlış yorumlanmasından bahsetme imkanı bulunmadığı vurgulanmıştır.
Bu durumda, mevzuatta personele odeme yapılmasını gerektirir bir hukum bulunmaması ve dolayısıyla mevzuatın yanlış yorumlanmasından bahsedilemeyeceği durumlarda İdarelerce yapılan yersiz ve fazla odemeler herhangi bir sure ile sınırlı kalınmaksızın ilgililerinden tahsil edilebilecektir.
İşte Danıştay Onbirinci Dairesinin 11.06.2015 tarih ve E.2015/2048, K.2015/3062 sayılı bozma kararı;
Ozeti: Davacının hata veya hilesi bulunmamakla birlikte, mevzuatta davacıya makam ve gorev tazminatı odeneceğine ilişkin herhangi bir duzenlemeye yer verilmediği anlaşıldığından, yapılan yersiz odemenin "acık hata" kapsamında değerlendirilerek dava acma suresi ile bağlı olmaksızın istirdatında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İcişleri Bakanlığı
Diğer Davalı : Polis Akademisi Başkanlığı
Karşı Taraf (Davacı) : ...
İstemin Ozeti: Ankara 1. İdare Mahkemesince verilen 24.10.2014 tarihli ve E:2014/1484; K. 2014/1703 sayılı kararın; davalı İdarelerden İcişleri Bakanlığı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Ozeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Duşuncesi : Acık hata kapsamında kabul edilmesi gereken soz konusu fazla odemenin dava acma suresi ile bağlı olmaksızın geri alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmul ettiği anlaşıldığından, yurutmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği goruşuldu:
Dava, 03.11.1997 ile 08.04.2002 tarihleri arasında polis başmufettişi olarak gorev yaptıktan sonra İzmir Ruştu Unsal Polis Meslek Yuksek Okulu Mudurluğu gorevine atanan ve soz konusu gorevde iken 10.06.2006 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılan davacı tarafından, İzmir Ruştu Unsal Polis Meslek Yuksek Okulunda gorev yaptığı donemde odenen 16.672 TL makam ve gorev tazminatları tutarının yersiz odendiğinden bahisle soz konusu tutarın adına borc cıkartılması ve bu borcun 5018 sayılı Kanun uyarınca cıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yonetmelik hukumleri uyarınca odenmesi gerektiği yonunde tesis edilen işlemin iptali istemiyle acılmıştır.

İdare Mahkemesince; mevzuat hukumlerinin yanlış yorumlanması nedeniyle davacıya yapılan odemelerde, davacının hilesinin, gercek dışı beyanının neden olmadığı gibi "acık hata" halinin de bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gun ve E:1968/8, K: 1973/14 sayılı kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca, davacıya 2002/Nisan-2006/Mayıs tarihleri arasında yersiz odendiği tespit edilen dava konusu odemelerin, en son odendiği tarihten itibaren dava acma suresi icerisinde geri istenilmesi mumkun olup, bu sureye uyulmaksızın soz konusu odemelerin tamamının geri istenilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekcesiyle dava konusu İşlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı İdare, Mahkeme kararının, hukuka aykırı olduğunu ileri surmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gun ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, acık hata, memurun gercek dışı beyanı veya hilesi hallerinde sure aranmaksızın hatalı odediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı odemelerin istirdadının ise, hatalı odemenin yapıldığı tarihten başlamak uzere dava acma suresi icinde olanaklı olduğu ve bu sure gectikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekcesinde iyi niyet kuralı uzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gercek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar acık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden soz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan odemeler icin sure duşunulemeyeceği, bu odemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı odemeler icin memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar onemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı odemelerin ancak dava suresi icinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.
Yapılan odemenin her zaman geri alınabilmesi olanağını tanıyan "Acık hata" halinin ise, yapılan odemede, odemenin muhatabı olan kişinin (idare edilenin) kolayca anlayabileceği kadar acık bir hatanın mevcudiyetinin ifade edildiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Uygulamada bu coğu kez ilgili Mevzuata aykırı bir şekilde yapılan odemeler şeklinde ortaya cıkmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; 03.11.1997 ile 08.04.2002 tarihleri arasında polis başmufettişi olarak gorev yaptıktan sonra İzmir Ruştu Unsal Polis Meslek Yuksek Okulu Mudurluğu gorevine atanan ve soz konusu gorevde iken 10.06.2006 tarihinde yaş haddinden emekli olan davacıya gorevli olduğu Nisan/2002 ile Mayıs/2006 tarihleri arasındaki donemde de, polis başmufettişi olarak gorev yaptığı donemde odenen makam ve gorev tazminatının odenmesine devam edildiği, kendisinin aynı zamanda ita amiri olduğu bu tarihler arasında odenen 16.672 TL makam ve gorev tazminatı tutarının davacı adına borc cıkartılması uzerine bakılan davanın acıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer verilen Danıştay İctihadı Birleştirme Kurulu Kararında belirtildiği uzere, yokluk, acık hata, memurun gercek dışı beyanı veya hilesi hallerinde belli bir sure ile sınırlı olmaksızın, idare, yersiz odediği tutarı geri alabilecektir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının hala veya hilesi bulunmamakla birlikte, mevzuatta İzmir Ruştu Unsal Polis Meslek Yuksek Okulu Mudurluğu gorevinden dolayı davacıya makam ve gorev tazminatı odenebileceğine ilişkin herhangi bir duzenlemeye de yer verilmemiştir.
Buna gore, davacıya makam ve gorev tazminatı odeneceğine ilişkin mevzuatta bir duzenleme yer almadığından dolayı mevzuatın yanlış yorumlanmasından da bahsetme imkanı bulunmadığı dikkate alındığında, davacıya yapılan yersiz odemelerin "acık hata" kapsamında yapılan olduğu acıktır.
Bu durumda, acık hata kapsamında kabul edilmesi gereken soz konusu fazla odemenin dava acma suresi ile bağlı olmaksızın geri hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle; davalı İdarenin temyiz isteminin kabulu ile Mahkeme kararının bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek uzere Mahkemeye gonderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15(onbeş) gun icinde Danıştayda kararın duzeltilmesi yolu acık olmak uzere, 11.06.2015 tarihinde oycokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz dilekcesinde ileri surulen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum