GAUN ve Anadolu Platformu iş birliğiyle duzenlenen "Eğitim Meselemiz/Felsefemiz" konulu sempozyumun sonuc bildirgesi yayımlandı Gaziantep Universitesi (GAUN) ile Anadolu Platformu iş birliğiyle duzenlenen "Eğitim Meselemiz/Felsefemiz" konulu sempozyumun sonuc bildirgesinde, "Eğitim felsefesinde lokal değişimler yerine tarihsel koklerinden de beslenen milli bir donuşume gidilmelidir." onerisinde bulunuldu.
GAUN Ataturk Kultur Sahnesi'nde dun başlayan ve bugun sona eren sempozyuma, 60 ilden yaklaşık 600 oğretmen katıldı.
Sempozyumun sonuc bildirgesinde, Turkiye'nin eğitim alanında onemli tecrube ve birikime sahip olduğu ancak Danişmend, Selcuklu ve Osmanlı'nın ilk doneminde var olan bireyi onemseyen "coğulcu eğitim felsefesinin", Osmanlı Devleti'nin son doneminde yerini kısır tartışmalara bıraktığı belirtilerek, cumhuriyet doneminde ise yonunu ve ruhunu Batı'ya teslim ettiği savunuldu.
Dil, din ve kulturun ithal edilemeyeceği kaydedilen bildirgede, "İnsanımızın zihin inşası başkalarına emanet edilemez. Batılı eğitim felsefesinin kotu taklitciliğinden kurtulup, tek tip insan yetiştiren bu paradigma terk edilip, yeni ve yerli bir eğitim felsefesi oluşturmanın vakti gelmiştir. Eğitim felsefesinde lokal değişimler yerine tarihsel koklerinden de beslenen milli bir donuşume gidilmelidir. Yeni bir eğitim paradigması ve onerisi ile sadece Muslumanların değil tum insanlığın umudu olmalıyız." ifadelerine yer verildi.
Bildirgede, Batı merkezli tarih ve coğrafya okumalarının kabul edilemez olduğu ifade edilerek, "Cunku Avrupa orta cağını yaşarken biz eğitim kurumlarımız uzerinden eleştirel duşunme ve hoşgoru zeminini oluşturmuştuk. Bizim karanlık bir orta cağımız yoktur. Bize oğretilmiş olan zihinsel kodlar yerine, eleştirel bir yaklaşımla insana, olaylara ve tarihe bakabilmeliyiz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Zamanın en buyuk eğitim sorunlarından birinin cocukların irade eğitimi olduğu belirtilen bildirgede, bu hususta eğitimin butun yuk ve sorumluluğunun oğretmene yuklenmemesi, terbiyenin ailede, talimin ise okulda olduğunun unutulmaması istendi.
Bildirgede, eğitimin en onemli sacayaklarından birinin oğretmen olduğu vurgulanarak, formal bir zihniyetle calışan, mesai odaklı oğretmen profilinden, sosyal sorumluluk alan oğretmen profiline gecilmesi gerektiği kaydedildi.