Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran:"Oğretmenlik Meslek Kanunu'na cok onem veriyoruz. Etik de oğretmenlik ozluk hakları da bunun icerisinde olacak. Oğretmene bir butun olarak bakan, topyekun ele alan ve oğretmeni değerli kılmamız gerektiğine inandığımız bir meslek kanunuyla ilgili calışıyoruz" Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, "Oğretmenlik Meslek Kanunu'na cok onem veriyoruz. Etik de oğretmenlik ozluk hakları da bunun icerisinde olacak. Oğretmene bir butun olarak bakan, topyekun ele alan ve oğretmeni değerli kılmamız gerektiğine inandığımız bir meslek kanunuyla ilgili calışıyoruz." dedi.
Safran, Turkiye Ozel Okullar Derneği tarafından bir otelde duzenlenen 18. Geleneksel Eğitim Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, eğitim, etik ve oğretmenlik konularıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kulturlerin kuşaktan kuşağa aktarılarak yok olmaması acısından 'kultur eğitimi' kavramının cok onemli olduğuna işaret eden Safran, "Cocukların dunyayı mutsuzların ve yalnızların savaş alanı değil, sevebilenlerin, bir araya gelebilenlerin ve birlikte var olabilenlerin huzur icinde yaşadığı bir yer olarak gormelerini sağlamamız gerekiyor. Oyunsuz, masalsız, arkadaşsız ve sağlıksız beslenen cocukları bekleyen en buyuk tehlikelerden biri bunalım." ifadelerini kullandı.
Bu noktada cocuklar acısından sanal dunyanın tehlikelerine dikkati ceken Safran, "Ozellikle şiddetin yukselişi, bu yukselişi durdurmak, gelecek kuşakları kurtarmak icin arama motorlarının ve elektronik ortamların yapamayacağını yapabilecek bir aile ve okul ortamını geliştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Safran, okuryazarlığın ilkokul donemi, okuma yazmayı oğrenme zamanıyla ilişkilendirildiğini belirterek, "Aslında okuryazarlığın temeli ana kucağında başlayan bir şey." dedi.
Cocukların emzirme doneminde ritim duygusunun da geliştiğini anlatan Safran, anne ile cocuğunun kurduğu vazgecilmez bağın okuryazarlığın da ilk basamağını, başlangıcını teşkil ettiğini dile getirdi.
Safran, internetin, sanal dunyanın, iletişimsizliğin aile bağlarında zayıflamaya neden olabildiğini belirterek, şoyle konuştu:
"Cocuklarımız cok başıboş kalıyor, her biri ayrı bir odaya cekiliyor. Sozel kulturun, konuşmanın, birlikte olmanın kaybolması cocukları kendi dunyalarıyla baş başa bırakmaya itiyor. Toplumsal doku değişirken cocukların dunyasını maalesef başka yerler alıyor. Cekirdek ailenin bağrında gelişen bu ilk dunyayı hayatın yaşam parcası haline getiremezsek ciddi sıkıntılarla karşılacağımızdan hic şupheniz olmasın."
- "Oğretmeni değerli kılmamız gerektiğine inandığımız bir meslek kanunu"

Bakan Yardımcısı Safran, dunyada eğitim kalitesinin hicbir zaman oğretmen kalitesinin uzerinde olmadığını ifade ederek, bu konuya oğretmenlerle ilgili hizmet ici eğitimlerin yontemini de değiştirerek eğileceklerini soyledi.
Safran, "Oğretmenlik Meslek Kanunu'na cok onem veriyoruz. Etik de oğretmenlik ozluk hakları da bunun icerisinde olacak. Oğretmene bir butun olarak bakan, topyekun ele alan ve oğretmeni değerli kılmamız gerektiğine inandığımız bir meslek kanunuyla ilgili calışıyoruz. Bizim butun idealimiz gercekten iyi bir meslek Oğretmenlik Meslek Kanunu'nu ortaya cıkarmak." acıklamasında bulundu.
Kanunu tum sivil toplum orgutleri, sendikalarla, ozel oğretim kurumlarıyla, ilgili tum paydaşlarla ele alacaklarını vurgulayan Safran, boyle bir kanunsal duzenlemeye cok ihtiyac olduğunu ifade etti.
Safran, cıkarılacak kanunun oğretmenlere ciddi bir motivasyon sağlayacağını sozlerine ekledi.